Antalya'nın kıyıları, sıcak esintisi ve tarihle iç içe geçmiş bir atmosferle çevriliyken Hoşgörü Bahçesi gibi özel bir mekanın yeşermesi pek çok insanı büyüledi. Bu benzersiz bahçe, 8 Aralık 2004'te kapılarını dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilere açtı. İçinde barındırdığı üç büyük Semavi din olan İslam, Hristiyanlık ve Musevilik'e ait ibadet alanlarıyla, dini farklılıkların kucaklandığı nadir yerlerden biri olarak ün kazandı.

3 DİNİN BULUŞMA NOKTASI

Hoşgörü Bahçesi, ziyaretçilere sadece dini inançlarını yaşatma özgürlüğü sunmakla kalmıyor aynı zamanda mimari tasarımı ve ibadet mekanlarının özgünlüğü ile de büyülüyor. Merkezinde yükselen berrak su havuzu, insanlığın saflığını ve birliğini sembolize ediyor. Havuzun etrafını saran üç tavus kuşu ise farklı dinleri temsil ediyor. Sağdaki tavus kuşu, Kabe'ye doğru bakarak İslam'ı, ortadaki tavus kuşu batıya yönelerek Hristiyanlığı, sol taraftaki tavus kuşu ise Ağlama Duvarı'na bakarak Musevilik'i temsil ediyor.

Hoşgörü Bahçesi, Antalya'nın sıcaklığını ve misafirperverliğini yansıtan bir sembol olarak ziyaretçilerini ağırlıyor. Bu özel bahçe, sadece dini bir mekan olmanın ötesinde, doğanın eşsiz güzelliklerini de sunuyor. Ziyaretçiler, manevi dinginlik arayışının yanı sıra çevrenin cömert nimetlerinin tadını çıkarabiliyor. Dinlenme alanları, yürüyüş yolları ve etkileyici manzaralarla dolu olan bu mekan, Antalya'nın huzur dolu ruhunu yansıtıyor.

Hoşgörü Bahçesi, farklı kültürlerin ve inançların bir araya gelerek anlayışı ve barışı kutladığı özel bir mekan. Burası, insanların farklılıkları kabul ettiği, saygı gösterdiği ve bir arada yaşamanın tadını çıkardığı özel bir yer. Antalya'nın bu hoşgörü adası, dünya genelinde bir araya gelmenin ve birbirimizi daha iyi anlamanın gücünü ve önemini kutluyor. Haber/Erendiz ÖZKURT

Editör: Uğur Keskin