KÜLTÜR - SANAT

Antalya'nın pirinç bahçesi: Mursi Çiftliği

Güneş, Antalya'nın kıyılarını altın bir örtüyle kucaklarken, Konyaaltı'nın inci tanesi olarak bilinen Arapsuyu, tarihin derinliklerinde kaybolmuş bir hikayenin izlerini taşıyordu. 1920'li yıllarda, bu topraklarda pirinç ziraatının öncüsü olan Mehmet Mursi Bey'in adını taşıyan bir çiftlik yeşermişti. İşte bu çiftlik, zamanla adeta bir efsaneye dönüşecek, Atatürk'ün bile dikkatini çekecek kadar önemli hale gelecekti

Mursi Bey'in cesareti ve vizyonuyla filizlenen çiftlik, Antalya'nın o dönemlerde bataklık olarak bilinen bölgesinde yükseliyordu. Liman Mahallesi ve çevresinde serpilen bu tarımsal mucizenin adı, Mursi'nin Çiftliği olarak anılmaya başlandı. Toprağa olan sevgisiyle bilinen Mehmet Mursi Bey'in çiftliği, pirinç tarımının merkezi haline gelmişti.

ATATÜRK'ÜN ÇİFTLİK ZİYARETİ

Çiftlik, zamanla sadece tarımsal bir merkez olmanın ötesine geçti. Atatürk Orman Çiftliği'nin kuruluşu sırasında, çiftlik ön inceleme gezilerine ev sahipliği yaparak adını daha da duyurdu. 6 Mart 1930'da Antalya'ya gelen Mustafa Kemal Atatürk, modern tarımsal yöntemlerin uygulandığı bu çiftliği ziyaret etti. Saat 11.00'de Yat Limanı'ndan Rüstemiye Vapuru ile çiftlik kıyılarına ulaşan Atatürk'ü, Mehmet Mursi Bey karşıladı. Burada, geleceğin çiftliklerine örnek olacak çalışmaları gören Atatürk, hayranlıkla inceledi ve çiftlik çalışanlarından bilgi aldı.

ATA’YI ŞAŞIRTAN OLAY

Ancak Atatürk'ün dikkatinden kaçmayan bir detay vardı. Çiftlikte çalışanların çoğunluğu, esmer tenli Arap işçilerdi. Bu durumu merak eden Atatürk, Mursi Bey'e nedenini sordu. Mursi Bey'in verdiği cevap, atmosferi aniden değiştirdi. "Bizim köylü biraz tembel olduğu için Mısır'dan işçi getiriyoruz" diyen Mursi Bey'in sözleri, bir an için havada asılı kaldı.

Hazırlanan yemek bile yenmeden, Atatürk ve beraberindekiler, aynı hızla çiftlikten ayrıldılar. Belki de o an, bir rüyanın sonu gibiydi. Ancak geride kalanlar için, o anın anlamı çok daha derin ve önemliydi. Çiftlik, sadece tarımsal bir alan olmanın ötesinde, bir toplumun aynasıydı. Mehmet Mursi Bey'in sözleri, sadece bir işçi tercihi değil, toplumsal bir gerçeğin yansımasıydı. Yine anlatılan hikayelere göre bu konuşmadan sonra Atatürk, işçilerin ülkelerine gönderilmesini sağlamıştı.

Çiftliğin yerinde bugün “Mursi Parkı” bulunuyor. Mursi Çiftliği'nin adı sadece bir geçmişin izi olarak kalmış olabilir. Ancak ulu önderi Mustafa Kemal Atatürk’ün ziyareti, unutulmaz bir hikayenin parçasıdır. Toprağa ekilen her tohum gibi, bu hikaye de zamanın sınavından geçerek geleceğe miras bırakılmış.