1933'te Trabzon’da doğdu Hayati Hamzaoğlu. Kaderin izinde 1942'de İstanbul'a taşındı. İlk adımlarını atarken, okul sıralarını arkasında bırakıp kunduracılık, dökümcülük ve kuyumculuk gibi zanaatların ustalığını elde etti. Ancak kader, onu başka bir sahneye yönlendirecekti: sinema sahnesine…

SİNEMANIN KÖTÜ ADAMI

Sanatın sırlı perdeleri 1953'te, Hamzaoğlu'nun yardımcı oyuncu olarak sahneye adımını attığı yıl açıldı. İlk başrolünü tadan sanatçı, adeta sinemanın kötü adamı olarak anıldı. Tam iki yüze yakın filmde, seyircilerin nefesini kesen ‘kötü adam’ rollerine hayat verdi. Bazen köyde bazense şehirde, kanun dışında dolaşan, karanlık karakterleri canlandırdı. Tetikçi, mafya, çete reisi ya da soyguncu; her rolde izleyenleri etkisi altına aldı.

s-ae7c79a7c4c77601ef799e0ecb06ae7a8b42b896

ÖDÜLLERLE DOLU BİR YAŞAM

Antalya'nın altın ödüllerinden parlayan Hamzaoğlu, 1970 ve 1991'de ‘Bir Çirkin Adam’ ve ‘Tatar Ramazan Sürgün’ filmleriyle En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülünü kucakladı. Ancak Hamzaoğlu'nun hayatındaki altın anlar sadece ödüllerle değil, Antalya'da yeni bir başlangıçla da şekillendi.

ANTALYA YOLCULUĞU

1999 Marmara depreminde yaşadığı yıkımın ardından, Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Altın Portakal Kültür ve Sanat Vakfı Başkanı Bekir Kumbul'un desteğiyle Hamzaoğlu'nun hayatı bir kez daha kökten değişti. Yaşam Boyu Onur Ödülü'nü almak üzere Antalya'ya gelen Hamzaoğlu'na, ömür boyu oturması için bir ev sunuldu. Bu ev, onun son 11 yılının geçtiği mekan oldu.

339696

KANSER İLE MÜCADELE

Akciğer kanseriyle verdiği mücadelede, Hamzaoğlu'nun güçlü duruşu, onun bir savaşçı ruhu olduğunu gösterdi. Ne var ki, bu savaşta zafer ona gülümsemedi. Akciğer kanserine karşı direnişinin ardından, 15 Nisan 2000 tarihinde 67 yaşında aramızdan ayrıldı. Cenazesi, 17 Nisan 2000 akşamı Antalya Uncalı Mezarlığı'nda huzur buldu.

Hayati Hamzaoğlu'nun hikayesi, sinemanın perde arkasında geçen bir hayattan çok daha fazlasını anlatıyor. O, karanlık rollerin ardında aslında bir yaşam savaşçısıydı ve iz bırakan performansları kadar, direnişle geçen son yıllarıyla da unutulmayacak bir isim olarak kalacak. Haber/Erendiz ÖZKURT

Editör: Uğur Keskin