ANTALYA, gerek tarihi zenginlikleri gerekse doğal güzellikleriyle öne çıkan bir şehir. Tarih öncesi zamanlardan kalan birçok antik yapıya ev sahipliği yapıyor. Farklı birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Antalya, özellikle Helenistik ve Roma Dönemine ışık tutan birçok antik kalıntıya rastlayabileceğiniz nadide topraklardan. Tarihi yapılar arasında büyük öneme sahip olan tapınaklar da elbette bu tarihin en özel parçalarından. Yüce bir varlığa tapınılan ve bazı diğer dinî ritüellerin gerçekleştirildiği kutsal yapılar olarak bilinen tapınaklar şehri adeta süsleyen unsurların başında geliyor. Farklı kültürlerin ve uygarlıkların bir arada yaşadığı bir kent olmasının yanı sıra mitolojik olarak da kutsal kabul edilen Akdeniz topraklarının en özel şehri Antalya’nın tarihi tapınaklarına gelin birlikte göz atalım. İşte tüm detaylarıyla o tapınaklar…

APOLLON VE ATHENA TAPINAĞIapollon tapınağı-1Pamfilya’nın en önemli liman kentleri arasında yer alan Antik Side Kenti’nin tanrısı Apollon ve tanrıçası Athena’ya adadığı tapınaklar, kentin bulunduğu yarımadanın güneyinde, antik limanın doğusunda konumlanmaktadır. Limana giriş yapan gemileri selamlayan ve kentin gücünü vurgulayan nitelikteki anıtsal tapınaklar, sütunlu caddenin sonunda bulunan kutsal alan içerisindedir. Antalya’ya bağlı Side’de bulunan Apollon Tapınağı, mitolojide güzelliğin tanrısı olarak bilinen Apollon adına inşa edilmiştir. Şehir merkezinden 75 kilometre uzaklıkta yer almaktadır. M.S. 150 yılında inşa edilen yapı, bir kısmı tahribata uğramış olsa da günümüze oldukça sağlam bir şekilde ulaşabilmiştir. Yunan mitolojisinde ışık ve güzelliğin tanrısı olarak öne çıkan Apollon adına dikilen tapınak, her yıl on binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilmektedir. Roma dönemi yapılarından olan Apollon Tapınağı, ihtişamlı yapısı ve muhteşem manzarasıyla görenleri büyüler niteliktedir. Apollon Tapınağı’nın hemen bitişiğinde yer alan peripteros planlı Athena Tapınağı ise, adını kentin baş tanrıçası sayılan zeka, sanat, ilham, savaş ve barış tanrıçası Athena’dan almıştır. Mitolojide Athena’ya ait kutsal bir meyve sayılan nar, günümüzde Side’nin sembolü olmuştur. Athena Tapınağı’nda da Apollon Tapınağı’ndaki gibi korint başlıklı sütunlar bulunmaktadır. 

TERMESSOS ANTİK KENTİ TAPINAKLARItermessos tapınakTermessos’ta değişik büyüklüklerde ve çeşitlerde altı tapınak vardır. Bunlardan dört tanesi odeonun yanında kutsal olduğu tahmin edilen alanda bulunmuştur. Bu tapınaklardan ilki odeonun tam arkasında yer alır ve gerçekten görkemli bir duvarcılık işçiliği sergiler. Bu tapınağın şehrin asıl tanrısı Zeus Solymeus’a ait olduğu ileri sürülmektedir. Ancak ne yazık ki geriye 5 metre yüksekliğindeki tapınağın iç duvarlarından başka çok az şey kalmıştır. İkinci tapınak odeonun güneybatı köşesinde uzanır. Halen ayakta duran ve tamamlanmış olan girişte bulunan bir yazıta göre, bu tapınak Artemis’e ithaf edilmiştir ve hem harabe hem de içindeki kült heykel Aurelia Armasta isimli bir kadın ve kocası tarafından kendi gelirleri kullanılarak yaptırılmıştır. Girişin diğer tarafında yazılı bir zemin üzerinde bu kadının amcasının heykeli durur. Tarzına bakılarak tapınağın tarihinin M.S. 2. yüzyılın sonlarına kadar uzandığı söylenebilir. Artemis tapınağının doğusunda Dor tarzı tapınağın kalıntıları vardır. Bir kenarda altı veya 11 sütundan oluşan tapınak peripteral tiptedir; boyutlarına göre değerlendirilecek olursa bu tapınak, Termessos’un en büyük tapınağı olmalıdır. Rölyeflerden ve yazıtlardan bu tapınağın da Artemis’e ithaf edildiği anlaşılmıştır. Daha ileride doğuda kesilmiş taşlardan yapılan terasın üzerinde küçük bir başka tapınağın kalıntıları vardır. Tapınak yüksek bir podyum üzerinde yükselir, ancak hangi tanrıya ithaf edildiği bugün bilinmemektedir. Yine de klasik tapınak mimarisinin genel kurallarına karşı bu tapınağın girişi sağdadır ve bu da tapınağın bir yarı tanrıya ya da kahramana ait olabileceğine işaret eder. Bu tapınağın tarihi M.S. 3. yüzyılın başlarına kadar uzanabilir. Diğer iki tapınak Korinth düzenindeki Attalos Stoası’nın yanında yer alır ve prostylos tarzındadır. Yine bugün halen bilinmeyen tanrılara ve tanrıçalara ithaf edilen bu tapınaklar, M.S. 2. ya da 3. yüzyılı işaret ederler. Bu geniş merkezi alanda bulunan tüm resmi ve kült yapılar arasında, en ilginçlerinden biri tipik Roma dönemi evi formundadır. Altı metre yüksekliğe ulaşan Batı duvarında bulunan Dor düzenindeki kapı aralığının üzerinde bir yazıt görülebilir. 

PATARA KORİNTH TAPINAĞIpatara_korinth_tapinakPatara ziyaretçilerinin görebileceği, Hristiyanlık öncesi inanç dünyasını temsil eden ve iyi durumda ayakta kalmış tek yapı, arkeologların ona verdiği isimle Korinth ya da Liman tapınağıdır. İlk bakışta anlaşılması güç bir diğer tapınak kalıntısı ise tiyatroda, izleyici sıralarının tepesinde yer alır. Her ikisinin de hangi tanrıya adanmış olduğu bilinmemektedir. Ancak hem Antik Dönem yazarlarından hem de kazılarda gün ışığına çıkarılan yazıtlardan Patara’nın pagan döneminde çok sayıda tapınağa ve kült (tapınma/ din) mekânına sahip olduğu biliniyor.

ARTEMİS TAPINAĞI myra-2Myra, Antalya'nın Demre ilçesinde bulunan bir Klasik Dönem’den Bizans Dönemi’ne kadar metropol olan Likya kentidir. Şehir aynı zamanda M.S. 408 ve 450 yılları arasında Likya Birliği'nin başkentliğini görevini üstlenmiştir. Myra'nın en bilinen özelliklerinden biri kaya mezarlıklarıdır. Şehir, Batı (Deniz), Güney ve Doğu Nekropolü olmak üzere üç kaya mezarlığına ev sahipliği yapmaktadır. Tiyatrodan Demre Çayı'nın 1,5 km yukarısında yer alan ve en iyi bilinen mezar, ‘Boyalı Mezar’ olarak da adlandırılan ‘Aslan Mezarı’dır. Gezgin Myra nekropollerinde yer alan kabartmalar Likya Klasik Dönem kabartmalarının önemli bir örneğini oluşturmaktadır. Şehir ünlü kaya mezarlarının yanı sıra Likya'nın en güzel tapınağı olan Artemis Tapınağı'na da ev sahipliği yapmıştır ancak bu tapınak günümüze ulaşamamıştır. HABER/BUSE ER

Editör: Uğur Keskin