Yusuf Ziya Erdil'in yaşam serüveni, Kaş'ın huzur veren topraklarında başladı. Seyret/Gökçeören köyünde 1889 yılında dünyaya gelen bu önemli insan, Hatiboğulları soyundan gelen Mehmet Bey'in oğluydu. Anadolu'nun o dönemine damgasını vuracak olan bu kahramanın hikayesi, sadece kendi köyüne değil, tüm millete ilham kaynağı olacaktı.
ÇANAKKALE SAVAŞI
Genç yaşta, 1909 yılında Çanakkale Boğazı'nda, 5. Ağır Topçu Alayı'nın 5. Bölüğü'nde, Orhaniye istihkâmında 1. Topçubaşı olarak görev almaya başladı. Çanakkale'nin kudretli sularında, vatanını savunurken sergilediği olağanüstü cesaretiyle bilinirdi. 1911-12 Türk-İtalyan Harbi sırasında, Ege Denizi'nde Türk adalarını ve kıyılarını bombalayan İtalyan donanmasıyla karşı karşıya geldi. Çanakkale Boğazı'nı geçmeye çalışan İtalyan gemisi Varese'yi, 18 Nisan 1912'de emrindeki topu ustalıkla kullanarak vurdu ve ağır yaralayarak savaş dışı bıraktı. Bu zafer, sadece bir askeri başarı değil aynı zamanda vatan sevgisi ve cesaretin timsaliydi.
Onbaşı rütbesi, bu kahramanca eyleminin ardından önce çavuşluğa yükseltildi. Savaş sonrasında, Küçük Zabit Mektebi'ne gönderildi ve eğitimini başarıyla tamamlayarak teğmen rütbesine terfi etti. Ancak Yusuf Ziya Erdil'in kahramanlığı sadece savaş meydanlarında değil, savaş sonrasında da devam etti.
YUSUF ZİYA ERDİL’İN MANEVİ YÖNÜ
Savaşın bitiminden sonra memleketi Kaş'a döndü ve askerlik mesleğinden ayrılarak köyü Seyret/Gökçeören'de imamlık görevine başladı. İmamlık görevi, onun manevi dünyasına yeni bir yön kazandırdı. 1945 yılında Kaş Müftüsü olarak atanması, dini bilgisi ve toplumsal etkisiyle tanınan bir lider olmasının bir göstergesiydi.
Yusuf Ziya Erdil'in hayat öyküsü, sadece askeri kahramanlıklarla değil, aynı zamanda manevi hizmeti ve toplumsal katkılarıyla da anlam buluyordu. 1969 yılında, uzun bir ömür boyu süren hizmetlerinin ardından gözlerini sonsuz bir uykuya yumdu. Ancak onun mirası, sadece bir kişinin değil, bir milletin gurur kaynağı olmuştu. Yusuf Ziya Erdil, cesareti, vatan sevgisi ve manevi liderliğiyle tarihe altın harflerle yazılan unutulmaz bir isim olarak hafızalarda yaşamaya devam ediyor. Haber/Erendiz ÖZKURT