TÜRKİYE Emekli Astsubaylar Derneği’nin (TEMAD), kuruluşunun 40. Yılı ve 17 Ekim Astsubaylar Günü etkinlikleri kapsamında Antalya Cumhuriyet Meydanı’nda bir program düzenlendi. Programda konuşan TEMAD Başkanı Sinan Hendek, “Uzun yıllar Türk Silahlı Kuvvetleri'nde görev yapmış, kendi branşlarında uzmanlaşmış emekli astsubaylar, eşleri ve çocukları ile kaderlerine terk edilmiştir” dedi.
Muratpaşa Belediye Başkan Vekili, sivil toplum kuruluşları başkanları ve üyeleri, emekli astsubaylar ve vatandaşların katıldığı program, Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği Antalya Şubesi tarafından Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan Atatürk Anıtı’na çelenk sunulmasıyla başladı.
Ebedi başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile geçmişten bugüne kadar vatanı için canlarını feda eden kahraman tüm şehitler için saygı duruşunda bulunarak İstiklal Marşı okundu.
TEMAD’ın kuruluşunun 40. yılı ve Astsubaylar Günü dolayısıyla düzenlenen kutlama programında konuşan TEMAD Antalya Şubesi Başkanı Sinan Hendek, “Bu cennet vatanın kurucu önderi ve ebedi Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına, geçmişten bugüne kadar vatanı için canlarını feda eden kahraman tüm şehitlerimize ve gazilerimize kalbimin derinliklerinden gelen şükran ve minnet duygularımı ifade etmek isterim. Cesaretleriyle dirayetleriyle kararlı ve dik duruşlarıyla emsalsiz vatan sevgileriyle şanlı tarihimizde destan yazan tüm şehit ve gazilerimiz hiç şüphesiz ki kalplerimizdeki mümtaz yerlerini daima muhafaza edeceklerdir” şeklinde konuştu.
‘ASTSUBAYLIK FEDAKARLIK VE SORUMLULUK DEMEKTİR’
TEMAD Antalya Şubesi Başkanı Sinan Hendek, astsubaylığın Türk Silahlı Kuvvetleri'nin önemli bir parçası olduğunu, teknik ve idari konularda uzmanlaşmış askeri bir rütbe olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: “Astsubaylık, sadece resmi tanımlarla sınırlı kalmayan, aynı zamanda büyük bir özveri ve fedakarlık gerektiren bir meslektir. Astsubay okullarının akademik seviyesi meslek yüksekokulu düzeyinde olmasına rağmen, aktif görevdeki astsubayların yüzde 95'i ve emekli olanların yüzde 70'i fakülte mezunudur. Bu durum, astsubayların yalnızca askerlik bilgisiyle değil, aynı zamanda teknik bilgi ve becerileriyle de donatıldığını gösterir. Kendileri, teknolojiyi etkin bir şekilde kullanarak, dünya çapındaki gelişmeleri takip eden profesyonellerdir.
Astsubaylar, Türkiye'nin çeşitli yerlerinde ve hudut boylarında, hem kara hem de hava ve deniz kuvvetlerinde görev alarak dış tehditlere karşı ülkemizi korumaktadır. Radar sistemlerinden, denizaltılara kadar birçok alanda kritik görevler üstlenirler. Tarihteki birçok kahramanlık hikayesi, astsubayların fedakarlıklarıyla doludur. Çanakkale'de, Kıbrıs'ta ve çeşitli askeri operasyonlarda, düşmanla karşı karşıya gelerek vatanı için mücadele eden bu kişiler, ülkemizin güvenliğinde önemli bir rol oynamaktadır.”
‘HAKLARI YETERİNCE KORUNMUYOR’
Astsubayların fedakarlıklarına rağmen, emeklilik dönemlerinde sosyal, kültürel ve hukuki haklarının yeterince korunmadığını dile getiren Sinan Hendek, “Astsubaylık, sadece savaş alanında değil, aynı zamanda iç güvenlikte, doğal afetlerde ve çeşitli kriz durumlarında da önemli bir misyona sahiptir. Bu nedenle, astsubaylar, toplumun güvenliğini sağlamak için her zaman ön planda yer almışlardır.
Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği, emekli astsubayların dayanışmasını sağlamak ve haklarını savunmak amacıyla kurulmuştur. Dernek, 40 yılı aşkın süredir, üyelerinin sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını karşılamak için faaliyet göstermektedir. Emekli astsubayların, görevdeyken sundukları özverinin karşılığını alabilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılması ve haklarının korunması elzemdir. Astsubaylık, bir meslek olmanın ötesinde, vatanseverlik, dayanışma ve sorumluluk bilinciyle dolu bir yaşam biçimidir. Ülkemizin bağımsızlığı ve güvenliği için canlarını feda eden bu kahramanların, toplum tarafından hak ettikleri değeri görmeleri, sosyal devlet anlayışının bir gereğidir. Astsubaylar, her koşulda görevlerini yerine getirirken özverilerinin ve haklarının savunulmasını beklemektedirler” dedi.
‘VATANSEVERLİĞİN SİMGESİ: ASTSUBAYLARIN FEDAKARLIKLARI’
Astsubayların vatanı için canlarını hiçe sayarak ailelerinden uzak, zorlu koşullarda görev yaptıklarını vurgulayan Hendek, “Çanakkale Boğazı'nda batan Dumlupınar denizaltısında, 22 mürettebatıyla kurtulmayı bekleyen astsubaylar, telsiz konuşmasında kurtulamayacaklarını anlayıp ‘Vatan Sağolsun’ diyerek son bir selam göndermişlerdir. Bu, fedakarlığın ve vatanseverliğin en güzel örneklerinden biridir.
Kıbrıs Savaşı'nda ise bulunduğu tepeye kurduğu telsiz sistemi sayesinde düşman birliklerinin durumunu sürekli olarak karargaha ileten Bayram Gümüş, etrafı sarıldığında terk etme emrine rağmen görevine sadık kalmış ve en son kendi uçaklarımızla bulunduğu yerin bombalanmasını talep etmiştir. Bu cesaret, astsubayların ne denli kritik bir rol oynadığını gösterir.
Anadolu'da Vecihi Hürkuş, Kore'de Süleyman Dilbirliği ve Ömer Halisdemir gibi kahramanlar bulunmaktadır. Bunun yanı sıra bugün Suriye ve Irak'ın kuzeyinde, doğu ve güneydoğu Anadolu bölgelerinde, aile götürülemeyen birliklerde ve karakollarda terörle mücadelede aktif rol alan astsubaylar da vardır. Bu astsubaylar, zaman zaman ayakkabılarını ve elbiselerini günlerce çıkartmadan görevlerini sürdürürler.
Bu fedakar askerlerin dönüşü, geride bekleyen annelerin, babaların ve çocukların yüreklerinde büyük bir heyecan ve özlemle beklenmektedir. Bu cesaret ve özveri, sadece askeri bir görev değil, aynı zamanda vatan sevgisinin ve dayanışmanın en güzel örneklerindendir. Astsubaylık, fedakarlık ve özveri demektir. Küçük yaşlarda ağır sorumluluklar almak, ordumuzun hareket kabiliyetini sağlayan sistemin dişlileri olmak anlamına gelir” dedi.
ASTSUBAYLARIN HAK İHLALLERİ
Uzun yıllar Türk Silahlı Kuvvetleri'nde görev yapmış, kendi branşlarında uzmanlaşmış emekli astsubaylar, eşleri ve çocukları ile kaderlerine terk edildiğini söyleyen Sinan Hendek, “Başta ikramiyeler olmak üzere, devletin en üst seviyelerinde defalarca verilen sözlere rağmen, mali gelirlerine katkı sağlayacak tazminatlar emekli astsubaylara verilmemiştir. Ayrıca, Ordu Yardımlaşma Kurumu (OYAK) da bu durumun bir parçasıdır. Astsubaylar olarak bizler, meslekte olduğu gibi emeklilikte de OYAK'ın istekli üyeleriyiz. OYAK, bir tüzel kişilik olarak bizlerin de ortağı olduğu bir kuruluştur. Ancak, OYAK genel yönetimi ve genel kurulundaki temsilcilerin yalnızca çalışan astsubaylardan oluşması kabul edilemez. Mutlaka emekli astsubayların da yönetimde ve denetimde yer alması gerekmektedir. Bu durum, emekli astsubayların haklarını korumak ve daha iyi bir yaşam standardı sağlamak için büyük önem taşımaktadır.
Masa başında oturan kamu görevlilerine sunulan imkanlar, dağlarda görev yapan astsubaylara verilmemiştir. Tüm toplum tarafından kabul gören haklarımız, Meclis komisyonları ve genel kurullarında son anda adeta bir el tarafından geri çekilmiştir” şeklinde konuştu.
‘ÜLKEMİZİN SINIRLARI ATALARIMIZIN KANLARIYLA ÇİZİLMİŞTİR’
Ortadoğu’da ciddi bir savaş yaşandığını ve ordusu güçlü olmayan devletlerin neler yaşadığını anlatan Sinan Hendek, “Ülkemizin sınırları, cetvelle değil, atalarımızın kanlarıyla çizilmiştir. Bizler onların torunları olarak canımızla ve kanımızla bedel öderken gözümüzü, kulağımızı, kolumuzu, bacağımızı feda ederken hiçbir mazeret uydurmadık, yılmadık, acıkmadık, uyumadık. Bu fedakarlık ve özveri, biz astsubayların temel değerlerindendir.
Bu nedenlerle, başta emekli astsubaylar olmak üzere tüm astsubayların maaşlarında yıllık rutin artışlar dışında, sürekli bir tazminat göstergesiyle iyileştirme yapılması kaçınılmazdır. Bu, bir iyilik değil, hakkımız olan, insana yakışır bir gelir talebidir. Gerek Milli Savunma Bakanlığı, gerekse Maliye Bakanlığı’nın bu konuyu daha fazla sürüncemede bırakmamasını istiyoruz. Bizler, devletimize ve milletimize olan hizmetlerimizin karşılığında adil bir yaşam standardı talep ediyoruz.
Bu duygu ve düşüncelerle 17 Ekim kuruluş yıldönümünü ve Astsubaylar Günü’nü kutluyor, ülkemizdeki ve dünyadaki tüm astsubaylara ve emeklilerine selamlarımızı iletiyoruz” dedi.