ANTALYA Ticaret Borsası (ATB) Ağustos ayı olağan meclis toplantısı Antalya Ticaret Borsası binasında bulunan toplantı salonunda yapıldı. Toplantıda konuşan Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır ülke ekonomisinin kötü olduğunu ve bunun en çok tarım sektörünü vuracağını ifade etti.

Ülkedeki ekonomik sıkıntıları rakamlarla anlatan Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, “Ülkemiz, kentimiz ve sektörümüz zorlu bir dönemi hep birlikte yaşıyoruz. Faiz, döviz ve enflasyon gibi ekonomik sorunlarla mücadele ediyoruz. Bu durum tedarikten üretime, maliyetten pazarlamaya kadar tüm aşamaları olumsuz etkiliyor. 2023 yılı Ocak ayından itibaren karşılıksız çek ve protestolu senetlerde her ay büyük artışlar görüyoruz. 2024 yılının ilk yarısında karşılıksız çek tutarı ülkemizde yüzde 247, Antalya’da ise yüzde 385 artış göstermiştir. Antalya’da karşılıksız çek oranı, uzun dönem ortalaması olan yüzde 0.5’ten üç kat artarak yüzde 1.5’e yükselmiştir. Çekle işlem hacmi kentimizde, Ocak-Temmuz döneminde ülke ortalamasının altında kalmıştır. Antalya’da yüzde 63 artarken ülke genelinde yüzde 81 artış yaşanmıştır. Temmuz ayındaki yüzde 62’lik enflasyonu göz önüne aldığımızda, kentimizde çekle ticaret neredeyse sıfır büyüme gerçekleşmiştir” dedi.

DEĞİŞMEYEN SORUN, FİNANSMANA ERİŞİM

Uzun süredir iş ve sanayi dünyasının dert yandığı finansman sorunu hakkında konuşan Başkan Çandır, “Finansmana erişim açısından, Temmuz’dan Temmuz’a yıllık kredi artış oranı hem ülkemizde hem de kentimizde yüzde 50’dir. Ancak, yine yüzde 62‘lik tüketici enflasyonunu göz önüne alındığında, reel kredi artışı sağlanamamıştır. Sektörel kredi kullanımları; ticaret sektöründe yüzde 37 tarım sektöründe ise yüzde 33 artmıştır. Turizm sektörü kredileri ise yüzde 29 artış göstererek düşük seviyelerde kalmıştır” diye konuştu.

ANTALYA EKONOMİSİ TÜRKİYE EKONOMİSİNDEN KÖTÜ

‘Her ay düzenli paylaştığımız bu öncü göstergeler Antalya ekonomisinin Türkiye ekonomisinden negatif ayrıştığını göstermektedir’ diyen Başkan Çamdır, “ Antalya’nın son iki yıldır ülke ortalamasının altında kalması birçok nedenle açıklanabilir. Ancak en önemlisi döviz kuru-enflasyon makasıdır. Bu makas son dönemde iki katından fazla açılmıştır. Ocak-Temmuz döneminde tüketici enflasyonu yüzde 29 artarken, dolar yüzde 11 artmıştır. Temmuz’dan Temmuz’a yani 1 yıllık döneme baktığımızda ise tüketici enflasyonu yüzde 62, dolar yüzde 27 artmıştır. Antalya, dünya genelinde dışa en açık kentlerden biri olarak, yüksek maliyet artışları yaşarken, döviz kuru artışları sınırlı kalmış, daralan taleple üretim ve ticaret yapmakta zorlanmaktadır. Bu durum sürdürülebilir değildir. Karar vericilerimizin enflasyon tespit ve varsayımlarında mutlaka güncelleme yapmaları gerekmektedir. Böylece dikkatler, maliyet artışlarına daha fazla odaklanacaktır.” ifadelerini kullandı.

TARIM FİRMALARI KAPANMANIN EŞİĞİNDE

‘Ekonomide yaşadığımız zorlukların en ağır yükünü tarım sektörü taşıyor’ diyen Çandır, “ Bir üretim kararı aldıktan sonra koşullar değişirse yeni bir karara geçiş yapamazsınız. Diğer sektörler bu konuda daha esnektir ve değişen koşullara hızlıca uyum sağlarlar. Tarımda ise hasat zamanı geldiğinde ürünü hemen toplamak ve değerlendirmek zorundasınız. Koşullardaki sık değişiklikler veya artan istikrarsızlık, tarım sektörünü doğrudan ve şiddetli şekilde etkiler. Bu durum tüm dünyada benzer şekildedir, ancak bizim ülkemizdeki etkisi çok daha yıkıcıdır. Bu nedenle etkin işleyen piyasa koşullarına acil ihtiyacımız var. Fiyatlarımızı maliyetlerimize göre belirleyemiyoruz; fiyatlar tamamen piyasa koşullarına bağlıdır. Maliyetlerimizin altında bir fiyat oluştuğunda ya öz kaynaklarımızı ya da kredi imkanlarımızı kullanarak faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Bunları başaramazsak tarımdan çekilmek zorunda kalıyoruz. Son birkaç yıldır sektörde yaşanan kayıplar ve çekilmeler bu sebepten kaynaklanmaktadır. Bu sebeplerle sektörümüzdeki birçok işletmenin kapanmasından ciddi endişe duyuyoruz” dedi.

OVP HAKKINDA ÖNERİLERİNİ SIRALADI

Eylül ayında yayınlanacak olan yeni Orta Vadeli Program (OVP) hakkında önerilerini sıralayan Çandır, “bir önceki OVP’nin tarım ile ilgili eksikliklerinin ve risklerinin ortadan kaldırılmasını talep ediyoruz. Temel amaçlar bölümünde tarımsal faaliyetleri, stratejik ve öncelikli faaliyet alanlarından biri olarak belirlemekte büyük fayda bulunmaktadır. Hedefler bölümünde tarım sektörünün ortalama yıllık büyümesini, genel ekonomik büyümenin üzerinde hedeflemek önemli bir adım olacaktır. Tarımsal faaliyetlerin kırda sürdürülebilirliği sağlamak için uyumlu ve avantajlı bir istihdam politikası belirlemek hayati ve stratejik bir önem taşımaktadır. Kırsal kesimi ve tarımda çalışmayı cazip kılacak uygulamalı mesleki eğitim politikası geliştirmek sektörün ve kırsal kesimin sürdürülebilirliği için şarttır. Fiyat istikrarı açısında ise, tarımsal desteklerin öngörülebilir zamanlamayla ve anlamlı büyüklükle yeniden tasarlanması ve ekonomik etki analizlerinin yapılması tarımda kalışı olumlu etkileyecektir. Tarımsal teşvikler, tarım sektörü ehliyetine sahip olanlara sağlanmalıdır. Böylece tarımsal sürdürülebilir büyümeye olumlu katkı sağlanacaktır” ifadelerini kullandı.

FOOD FEST KATKI SAĞLAYACAKTIR

ATB Başkanı Çandır, “Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin liderliğinde, Borsamız ve diğer paydaşların desteğiyle bu yıl 6-8 Eylül tarihlerinde düzenlenecek olan “3. Uluslararası Food Fest Antalya Gastronomi Festivali”nin coğrafi işaretli ürünlerimizin tanıtımına, gastronomi dünyasına ve kentimiz ekonomisine ilave katkılar sağlayacağına inanıyorum. Kentimiz ekonomisine ilave katkılar sağlayacağına inandığımız bu organizasyon için Muhittin Böcek Başkanımıza ve emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Hemşerilerimizi ve misafirlerimizi Antalya’mızın lezzetleriyle buluşmaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı.

YÖREX’E DAVET ETTİ

Düzenlenecek oolan yöresel ürünler fuarına davette bulunan Başkan Çandır, “Antalya Ticaret Borsası olarak, 16 yıldır yürüttüğümüz Yöresel Ürünler Projesi ve YÖREX Fuarı ile kırsal kalkınmayı destekliyor, yöresel ve coğrafi işaretli ürünleri tanıtıyoruz. Küçük üreticiler ve kooperatifler için iş fırsatları yaratarak tarımsal çeşitliliği koruyor ve yerel ekonomilere katkıda bulunuyoruz. YÖREX’in başarısı, birliğimizin, kalkınma ajanslarının, yerel ve ulusal kurumların değerli destekleriyle mümkün oldu. Sağlanan destekler sayesinde kırsal bölgelerdeki ürünlerin tanıtımı artırıldı, kültür turizmi teşvik edildi ve ürünlerin ticari değerleri yükseltildi. Bu yıl, 9-13 Ekim tarihlerinde düzenleyeceğimiz 13. YÖREX'te, "Sizin Oraların Nesi Meşhur?" sloganıyla üreticileri, ticaret erbabını ve ilgili kurumları davet ediyoruz” dedi.

Başkan Çandır ayrıca coğrafi işrat alan bir ürüne de vurgu yaptı. Çandır, “Antalya'mızın 18. coğrafi işaretli ürünü Kumluca Belediyemiz tarafından tescil ettirilen “Antalya Topak Kızartması” oldu. Yöresel yemeğimize coğrafi işaret tescili kazandırarak değerlerimize sahip çıkan belediyemize teşekkür ediyorum. Antalya’mıza hayırlı olsun” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Muhabir: Selim Çelik/Haber