ANTALYA Ticaret Borsası (ATB) meclis toplantısında 28 Mayıs’ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimleri ve seçimden sonraki süreç değerlendirildi. ATB Başkanı Ali Çandır, “14.Mayıs’taki seçimlerden sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi aritmetiği belirlenmişken Cumhurbaşkanlığı seçimi 28 Mayıs ikinci turuna kalmış durumdadır. 28.Mayıs seçimi sonrası hepimizin ortak beklentisi, yaşadığımız kronik sorunlara sürdürülebilir çözümler üretilmesidir. Böylece öngörülebilirliği tesis edecek ve güveni sağlayacak bir ortamın da hazırlanması mümkün olacaktır” diye konuştu.

atb (3)

SORUNLARA KESİN ÇÖZÜM!
28 Mayıs’ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimlerine değinen Çandır, seçim sonrası herkesin ortak beklentisinin yaşanılan sorunlara kesin çözümlerin üretilmesi olduğunu belirtti. Çandır, “Ülkemiz genelinde olduğu gibi kentimiz ve sektörümüz için de bu beklentimiz bakidir. Son dönemdeki düzenlemeler ve ekonomik tercihlerle finansmana erişim koşullarımız kısıtlanmıştır. Bunun kaçınılmaz sonucu olarak girişimci kesimlerin cari ve yatırım faaliyetlerinde ihtiyaç duyduğu krediye erişimi de ciddi boyutta zorlaşmıştır. Haziran ayından itibaren bu sıkışıklığı ortadan kaldıracak ve ekonomiyi, üretimi, ticareti doğal işleyişine ve rekabete açacak düzenlemeler uygulamaya konmalıdır” ifadelerini kullandı.

‘ANTALYA EKONOMİSİ TARIM VE HİZMET EKONOMİSİDİR’

Antalya’nın ekonomisini değerlendiren Çandır, seçimden sonra, iş dünyasının ana beklentisinin enflasyon, istihdam, ihracat ve yatırım gibi temel makroekonomik iklimin iyileştirilmesi olduğunu söyledi. Çandır, öngörülebilirliği ve sürdürülebilirliği hazırlayan politikaların biran önce uygulamaya konmasıyla 2023 yılını kaybetme riskini azaltılabileceğini belirtti. Çandır, konuşmasına daha sonra şöyle devam etti:  “Antalya ekonomisi, bir hizmet ve tarım ekonomisidir. Sanayimiz son dönemde ağırlığını artırsa da biliyoruz ki bu ağırlık özellikle tarımın ağırlığının azaltılması ile sağlanmıştır. Antalya’mız, son 30 yıllık uzun dönem ortalamasıyla değerlendirildiğinde ülkemizin 7. sıralarında seyreden bir performansa sahipken özellikle son 5 yıldır ilk 10’a girmekte zorlanmaktadır. Antalya’mız için hayati bir öneme sahip olduğunu sürekli tekrarladığımız tarım sektörü, kentimizin en ücra köşesinden en merkezi sokağına kadar her yerine nüfuz eden, insanların ekonomilerine doğrudan etkileyen en yaygın sektördür. Toplam ekonomi içindeki tarımın ağırlığı her ne kadar yüzde 10 civarında bulunsa da bu payın tüm kente ve insanımıza yayılımı, çok geniştir. Tarım sektörümüzdeki bir birimlik iyileşme ya da kötüleşme doğrudan ve şiddetli düzeyde tüm insanlarımıza yansımaktadır.”

atb (2)

TARIMDAN UZAKLAŞTIK

Tarım ile ilgilenenlerin güç kaybı yaşadıklarını ve bunu nasıl düzeltilebileceğine dair rapor hazırladıklarını söyleyen Çandır, “Son 5 yılımızda sektör olarak gerekli ilerlemeyi sağlayamadık. Bunun sonucunda adım adım sektörden uzaklaşma ve istihdam kaybı yaşanmıştır. Bu durumun en büyük nedeni, sektörümüzde fiyatların maliyetlere bağlı olarak değil arz-talep ilişkisine bağlı olarak oluşmasıdır. Bu dönemde maliyetler geometrik olarak artmış ve zayıflayan taleple fiyatlar baskı altında kalmıştır. Sektörümüz, bir bütün olarak reel kazanç elde edememiş ve zayıflamıştır. Aslında geçen ayki toplantımızda bu yöndeki taleplerimizi dile getirmiştik. Dolayısıyla önümüzdeki dönem için tüm siyasilerin ortaklaşa dile getirdiği, sektörümüzün stratejik sektör olma ifadesiyle ilgili gerekliliğin yerine getirilmesini bekliyoruz” dedi.

‘BANKALARA ŞİKAYETLER ARTIYOR’
Genel şikayetleri değerlendirdiklerini söyleyen Çandır, en çok bankaların muslukları kapatmasıyla ilgili şikayet adlıklarını belirtti. Çandır, “Üyelerimiz, Merkez Bankası-bankalar ve piyasa işlemleri bakımından uygulanmakta olan farklı döviz kurlarından şikâyet etmektedirler. Hangi fiyattan işlem yapılacağı konusunda ciddi zorlukların ve zararların ortaya çıktığını ifade etmişlerdir. Yine bankaların uygulamakta olduğu kredi faiz oranlarıyla ilgili de aynı şikâyetler söz konusudur. Tarım sektörüne özgü ve ihtiyaçlarını karşılayan bir sosyal güvenlik modelinin uygulamaya konması istenmiştir. Üyelerimizin ve üreticilerin beklentisi, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin buğday ve arpa alım taban fiyatlarını bir an önce açıklamasıdır. Meslek komitelerimizde özellikle yaş sebze, kesme çiçek ve tıbbi aromatik bitkiler kapsamlı ürünlerde zararlılarla mücadelede zorlanıldığı dile getirilmiştir. Gerek iklim koşulları gerek diğer sebeplerle kalite kayıpları yaşanmasından şikâyet etmişlerdir. Bu kapsamda yeşil mutabakata uygun ve etkili ilaçların kurumlar tarafından geliştirilmesi talebinde bulunmuşlardır. Sözlerimi tamamlarken; faaliyetlerden izlediğiniz gibi Hasyurt Tarım Fuarı’nı geçen yıl 7 yıl aradan sonra 25. kez düzenlemiştik. Devam ettirdik ve bu yıl 26.sını düzenledik. Etkinliklerle zenginleştirdiğimiz fuarı önümüzdeki yıllarda geliştirerek devam ettireceğiz” diye konuştu. HABER/ÇİĞDEM KORKAN

Editör: Uğur Keskin