İzmirlidir. Karşıyakalıdır. Türkiyelidir. Gazetecidir, şairdir, senaristtir, fikir adamıdır.
Karanlığa direnen bir devrimci, bir yurtseverdir.Sevda adamıdır. Yalnızlığı ve hüznü paylaşır şiirlerinde. Kabul etmediği tek şey; Adının tek 't' ile yazılmasıdır.
Attila İlhan'ın dün ölüm yıldönümüydü.O'nun şiirlerine sevdalı biri olarak ucundan kıyısından kalem oynatmak hakkımdır elbet. Attila İlhan şiirle başı derde giren şairlerdendir.
16 yaşında sevdiği kıza bir mektup yazar. Mektuba Nazım Hikmet şiirini iliştirince egemen güçler tarafından tutuklanıp hapse atılır. İki ay hapis yatar. Nazım Hikmet'i kurtarma çalışmalarına katılır, gözaltılar yaşar. Paris'e gider. Marksizm ve sosyalizmi inceler.
Attila İlhan ilk şiir kitabı 'Duvar'ı 1948 yılında yayınlar.İlk övgü, uğruna mücadele ettiği Nazım Hikmet'ten gelir; 'Duvar beni çok sevindirdi. Attila İlhan gayet soylu, özlü şair, pek beğendim. Aşk olsun delikanlıya!'
Attila İlhan senaristtir. Televizyon için birçok dizinin senaryosu onundur.
'Kartallar Yüksek Uçar', 'Sekiz Sütuna Manşet', 'Yarın Artık Bugündür' dizilerini biliriz.
'Bıçağın Ucu, Sırtlan Payı, Yaraya Tuz Basmak' romanlarıdır.
10 Ekim 2005'te evinde sessiz sedasız bu dünyadan göçer.
Hepimizin bildiği 'Mahur Beste'yi Deniz Gezmiş ve arkadaşları için yazdı. Denizlerin idam edildiği gün Karşıyaka vapurunda ilk kez gazeteci büyüğüm Okan Yüksel'e okudu o şiiri...
'Bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı
Güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı
Hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı
Gittiler akşam olmadan ortalık karardı.'
14'üncü ölüm yıldönümünde çeşitli etkinliklerle anılan Attila İlhan'ın en sevdiğim şiirlerinden bir demet:
Ne kadınlar sevdim zaten yoktular
Ne kadınlar sevdim zaten yoktular
Yağmur giyerlerdi sonbaharla bir.
Azıcık okşasam sanki çocuktular,
Bıraksam korkudan gözleri sislenir.
Ne kadınlar sevdim zaten yoktular
Böyle bir sevmek görülmemiştir.
Ben sana mecburum
Ben sana mecburum bilemezsin
adını mıh gibi aklımda tutuyorum
büyüdükçe büyüyor gözlerin
ben sana mecburum bilemezsin
içimi seninle ısıtıyorum
Elde var hüzün
Ah nerde gençliğimiz
Sahilde savruluşları başıboş dalgaların
Yeri göğü çınlatan tumturaklı gazeller
Elde var hüzün
Üçüncü şahsın şiiri
Gözlerin gözlerime değince
Felaketim olurdu, ağlardım
Beni sevmiyordun, bilirdim
Bir sevdiğin vardı, duyardım
Çöp gibi bir oğlan, ipince
Hayırsızın biriydi fikrimce
Ne vakit karşımda görsem
Öldüreceğimden korkardım
Felaketim olurdu, ağlardım
An Gelir
Görünmez bir mezarlıktır zaman
Şairler dolaşır saf saf
Tenhalarında şiir söyleyerek
Kim duysa korkudan ölür
-Tahrip gücü yüksek-
Saatli bir bombadır patlar
An gelir
Attila İlhan ölür.
Saygıyla anıyorum...