Antalya Ekspres Gazetesi'nden Güven Güneş'in haberinde göre; İklimlendirme sistemlerinin yalnızca ısıtma ve soğutma değil, temiz hava sağlama amacıyla da zorunlu hale getirilmesi gerektiğini söyleyen Başkan Atmaca, Covid-19 pandemisinin ardından taze havanın insan sağlığı açısından taşıdığı kritik öneme dikkat çekerken başta kamu kurumları ve okullar olmak üzere, alışveriş merkezleri gibi özel sektör alanlarının da bu kapsama alınması gerektiğini ifade etti.
KALABALIK ORTAMLARDA ZORUNLU OLMALIDIR
Makine Mühendisleri Odası Şube Başkanı Prof. Dr. İbrahim Atmaca, kalabalık kapalı alanlarda iklimlendirme sistemlerinin zorunlu hale getirilmesi gerektiğini belirtti. Atmaca, “Kalabalık ve kapalı ortamlar söz konusu olduğunda iklimlendirme sadece ısıtma ve soğutma değil, aynı zamanda taze hava sağlanması anlamına gelir. Kişi başına saatte belirli bir miktarda taze hava sağlanmasını içeren standartlara uygun iklimlendirme projelerinin hazırlanması gerekiyor. Covid-19 salgını sonrası bu konunun önemini bir kez daha fark ettik. Kamuda yalnızca hastanelerde zorunlu olan bu uygulama, diğer kalabalık kamu kurum ve kuruluşlarında bulunmuyor. Bizim talebimiz, öncelikle okullardan başlayarak kalabalık alanlarda bu sistemlerin kademeli olarak hayata geçirilmesidir. Bu yalnızca kamu kuruluşlarıyla sınırlı kalmamalı, AVM’ler ve yoğun insan sirkülasyonuna sahip özel sektör alanları da kapsama alınmalıdır. Salgınlar gibi risklerin yayılmasının önüne geçilmesi ve kapalı mekânlarda insanların temiz havaya erişebilmesi mühendisler olarak bizim için elzemdir” dedi.
VATANDAŞLAR SOLUDUĞU HAVAYI GÖREBİLSİN
Atmaca, AVM gibi kalabalık alanlarda temiz havanın anlık olarak ölçülüp gösterilmesi gerektiğini de vurgulayarak, “Bu mekânlarda karbondioksit seviyelerinin ölçülmesi ve sonuçların görünür hale getirilmesi gerekiyor. Böylece insanlar soludukları havanın temizliğini kontrol edebilir. İşletmeler de bu sayede sistemlerini daha etkili çalıştırmaya yönlendirilir. Ancak şu anda, özellikle kış aylarında enerji tasarrufu adına birçok işletme dışarıdaki temiz ve serin havayı içeriye almak istemiyor. Bunun temel nedeni, artan enerji maliyetleridir. Bu durum, yeterli taze hava sağlanmamasına ve iç mekânlardaki kirletici oranlarının yükselmesine neden oluyor” diye konuştu. Bu tür sorunların önüne geçmek için içerideki karbondioksit seviyelerinin ölçülüp ekranlarda paylaşılmasını öneren Atmaca, bu uygulamanın sistemlerin verimliliğini artıracağını söylerek, “Vatandaşlar kullandıkları binalardaki temiz hava kalitesini doğrudan görebilmeli. Ancak bu tür sistemler işletmelerin tercihine bırakılmamalı, yasal düzenlemelerle zorunlu hale getirilmelidir” ifadelerini kullandı. Son olarak, iklimlendirme sistemlerinin manuel yöntemlerle değil, otomasyon sistemleriyle çalıştırılması gerektiğine dikkat çeken Atmaca, “Sistemler, binaların anlık değişen ihtiyaçlarına göre çalışmalı. Bu sayede hem enerji verimliliği sağlanır hem de halk sağlığına yönelik önemli bir adım atılmış olur” dedi.