Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, son dönemde kanayan yara haline gelen fahiş kira artışının önüne geçilebilmesi için hapis cezası uygulaması başlatacaklarını açıkladı. Bu açıklamayı Antalya Ekspres Gazetesi'nden Güven Güneş'e değerlendiren Avukat Samet Güneş “Olası bir hapis cezası, bu tip davalar için çok ağır bir karar olacaktır” açıklamasında bulundu. Bu düzenlemeyle beraber tahliye davalarında artış olacağını belirten Avukat Samet Güneş, “Adliyelerde, kiracı tahliye dava dosyaları her geçen gün artıyor. Çok sayıda tahliye davası açıldı. Ev sahipleri ile kiracılar arasında yaşanan anlaşmazlık çoğu zaman tarafların birbirine fiziki zarar vermesiyle sonuçlandı. Tahliye davaların yanı sıra ceza davalarında da bir artışa neden oldu. Bu davaların artması mahkemeleri de kilitleyerek adeta iş yapamaz hale getiriyor. Hapis cezasının uygulanması halinde en kısa yöntemin seri muhakeme usulü tarzında bir yargılama yapılması veya dosya üzerinden karara bağlanması şeklinde bir uygulama geliştirilmesi gerekmektedir. Ancak bu durumda da zaten halihazırda yoğun iş yükü altında olan adliyelerin yeni bir iş koluna daha zaman ve çalışan ayırmasını gerektirecektir. Bu durum da yargı ağının daha fazla aksamasına sebep olacaktır” ifadelerini kullandı.

AĞIR BİR KARAR

Hapis cezasının ağır bir yaptırım kararı olduğuna söyleyen Avukat Samet Güneş, “Mevcut kanun düzenlemesi baktığımızda 2 yıldan düşük suçlarda hapis cezası verilemiyor. İcra ceza davalarında kişiler yükümlülüğünü yerine getirip parayı yatırdığında hapisten çıkabilirken burada nasıl bir yol izlenecek henüz bilmiyoruz. Bu durumda ev sahibi, sorunu ortadan kaldırmak adına ‘kirayı düşürdüm’ dediği anda da hapisten çıkması gerekiyor. Bunun başka bir yolu ya da alternatifi yok. Olası bir hapis cezası, bu tip davalar için çok ağır bir karar olacaktır. Bu aynı zamanda insan haklarına da aykırıdır. Hapis cezası yerine belirli bir süre kiralama yasağı, adli veya idari para cezalarının uygulanması mümkünken hapis cezası çokta olası gelmiyor” diye konuştu.

ANAYASA MAHKEMESİ’NDEN DÖNMÜŞTÜ

Anayasa Mahkemesi’nin 2001 yılında kira artış sınırıyla ilgili iptal kararını hatırlatan Avukat Samet Güneş, “Anayasa Mahkemesi’nin yüzde 10’luk sınırlamayı iptal ettiği 2001’de enflasyon toptan eşya fiyatlarında yüzde 88.6, tüketici fiyatlarında yüzde 68.5 idi. Karşılaştırmak adına 2022 yılı Mayıs ayı itibarıyla yıllık enflasyon, tüketici fiyatlarında yüzde 73.50, yurt içi üretici fiyatlarında ise yüzde 132.16 olmuştu. Anayasa Mahkemesi’nin (19.7.2001 tarih Esas No:2001/303, Karar No:2001/333) numaralı kararına baktığımızda: ‘Kiralarda 2001 yılı için kabul edilen %10 oranındaki artış, 2001 yılında yaşanan ekonomik kriz nedeniyle oluşan fiyat artışlarının çok altında kalmıştır. Böylece, kira bedellerine getirilen sınırlama, amacını aşarak kiracı ile kiralayan arasında bulunması gereken adil dengenin kiralayan aleyhine demokratik bir toplumda makul, kabul edilebilir olarak nitelendirilemeyecek biçimde bozulması sonucunu doğurmuştur. Bu durumda, itiraz konusu ibare ile mülkiyet hakkının özüne dokunacak biçimde yapılan ölçüsüz sınırlamanın demokratik toplum düzeninin gerekleriyle bağdaştığı ileri sürülemez’ gerekçesiyle Anayasa Mahkemesinden geri dönmüştü” sözlerine yer verdi.

MÜTEKABİLİYET YASASI UYGULANMALI

2012 yılında değiştirilen Mütekabiliyet Yasası değişikliği ile beraber kanun 183 ülke vatandaşına Türkiye’de “mütekabiliyet koşulu aranmaksızın” taşınmaz edinimine hak tanındığını hatırlatan Samet Güneş, “Bu durum yabancılarında konut almasını ciddi anlamda kolaylaştırdı. Ardından daha sonra hayata geçen vatandaşlık hakkı gibi düzenlemeler de satış adedindeki artışın yükselmesini sağladı. Mütekabiliyet yasasının tekrar gündeme gelmesi bile kira ve gayrimenkul fiyatlarının bir miktar dengelenmesine yararı olacaktır” dedi. ANTALYA EKSPRES GAZETESİ 

Editör: Uğur Keskin