UYUŞTURUCUYLA mücadele konusunda gençlerin madde bağımlılığından kurtarılmasının yanı sıra, bağımlı bireylerin de etkili bir tedaviye erişimini savunan Hayriye Kılıç, Antalya’da bağımlı genç sayısının her geçen gün arttığına dikkat çekti. Antalya Ekpsres Gazetesi'nden Güven Güneş'e konuşan Kılıç, “Uyuşturucu önleme ve tedavisinde devletin mevcut tedavi kurumlarını yetersiz kalıyor” dedi.
BAĞIMLI SAYISI ARTIYOR
Antalya’nın uyuşturucu satıcıları tarafından hedef alındığına ve son yıllarda gittikçe artan bir bağımlığı kişi sayısına dikkat çeken Hayriye Kılıç, “Uyuşturucu ve madde bağımlılığında mücadelede en önemli faktör önleyici tedbirlerledir. Madde kullanımı ve sonrasına dair tedavi konularında yeterince bütçe ayırmadığını görüyoruz. Uyuşturucuyu önleme ve tedavisine dair ciddi sorunlar var. Kişi bir kere bağımlılık halini kazandıktan sonra tedavi görerek bu durumdan kurtulmak isterse ilk başvuracağı yerlerin başında AMATEM geliyor. Sonrası içinde yapılması gereken çok şey var. Kişiye göre ve uzun süreler alması gereken tedavi program süreleri ortalama 3 hafta sürüyor. 2-3 haftalık programlarla bağımlılık bitirilemez. Bağımlı gencimiz çok ama yeterli sayıda tedavi merkezi ve yatak sayısı yok. Ayrıca bağımlı birinin AMATEM’de gördüğü tedavi ise asla tek başına yeterli değildir” dedi.
BAĞIMLILARIN OKULU ‘AMATEM’ OLDU
AMATEM’de tedavi olan kişi mahallesine geri döndüğünde, tedavisi psikolog tarafından desteklenmediği için aynı hafta madde kullanmaya tekrar başladığını belirten Hayriye Kılıç, “Rakamlara göre uyuşturucuya başlayan 100 kişiden ancak 4’ü bağımlılıktan kurtulabiliyor. Bağımlı gençlerimiz için yeterli sayıda tedavi merkezi ve yatak kapasitesi bulunmuyor. AMATEM şu anda bir tedavi merkezinden ziyade adeta bağımlılar için bir okul görevi görüyor ama bu olumsuz anlamda söylüyorum. Çok sayı da bağımlı AMATEM’de tedavi görürken aynı zamanda uyuşturucuya da erişip kullanabiliyorlar. İçerideyken bir şekilde her türlü uyuşturucuya ulaşabiliyor. Bu savaşı kazanmak için Antalya’da AMATEM sayısının artması gerekiyor” dedi. Kılıç, “Geçmiş dönemlerde o mahalle de veya sokakta en fazla bir evde uyuşturucu kullanan biri olurken günümüze geldiğimizde geçtiğimiz yıl olan 2022 yılındaki bir veriye göre 32 milyon kişinin evinde uyuşturucu madde olduğunu tahmin edilirken 1 yıllık süreçte bu rakamın şu anda 50 milyon olduğu tahmin ediliyor. Uyuşturucu yaşı inanılmaz küçük yaşlara kadar düşmüş durumda” diye konuştu.
