BALTA OLMA, MAKAS OL

Hayat, öyle bir yaşam mücadelesidir ki neyin dost neyin düşman olduğu hiç belli olmaz. Bazen bakarsınız bütün kötülükler üst üste gelir ve dersiniz ki “neden ben?” Halbuki yaşamın bizlere altın tepside eşi benzeri olmayan bir fırsat sunduğundan çoğumuz, çoğu zaman bihaberizdir. Çünkü yarınlarınızdaki hayatınızda iyi bir kaptan olmak istiyorsanız; mutlaka bugünden fırtınalı denizlere yelken açmalısınız.
Ağaçlarda öyle değil midir? Yarınlarında daha güçlü, daha gür olabilmek için bugünden birçok dalını, yaprağını feda ederler. Birileri gelir onların en kıymetlilerini kesip gider. Adeta ağaçlar da yaşamlarının belli dönemlerinde bedel öderler, acı çekerler fakat sonunda daha iyi bir ağaç olurlar. Belki de cüsseli, görkemli ve daha yararlı ağaç olmanın sırrı tam da burada gizlidir.
Ağaçlar, budama makasıyla ve ehil insanların eliyle her defasında yeni bir hayata adım atarlar. Şekil olarak daha güzel, zararlılardan arındırılmış ağaçlar oksijen/meyve kaynağı olma misyonunu ifa etmeye devam ederler. Ancak bazı durumlarda ise ehil olmayan insanların elindeki baltalara maruz kalan ağaç kökleri ise adeta celladının elinde son nefesini verirler.
Aslına bakarsanız makasla da baltayla da kesim işlemi yapılmaktadır. Fakat hangisiyle, neyi kestiğinize göre yarınlar daha aydınlık ya da daha karanlık olabilmektedir. İnsan da ağaç misali ya yarınlara ışık olacak ya da gecenin karanlığına karanlık katacaktır. Farkında olarak ya da olmayarak gösterilen tavır ve davranışların sonucunda kendimize ve çevremize mutlaka bir etki olacaktır. Ortaya çıkan etki ise bizim geleceğe olan en büyük mirasımızdır.
Daha yaşanabilir ya da çekilmez bir dünyanın doğması, biz insanların elindedir. Eğer bugün yaşanan dünyadan memnun ya da gayri memnun isek geçmişte yaşayanların bıraktığı mirastan dolayıdır. Yarınların bizden nasıl bahsetmesini istiyorsak, o şekilde bir dünya bırakmak en önemli görevimizdir.
Her ne kadar toplumda insan ilişkileri her geçen gün yozlaşmaya devam etse de, insan insan olmaktan vazgeçmemelidir. Çevrenizdeki insanların daha iyi olması için gerektiği zaman budama makasıyla gerekli kesme işlemlerini yapabilirsiniz, kısa vadede sizi anlamasalar bile uzun vadede mutlaka anlayacaklardır. Fakat bazen bir eylem, bir söz hatta bir düşünceyle elinize baltayı alıp, bir anlık öfke ile karşıdaki kişinin yaşam kaynağı nefesini keserseniz hem kendinize hem de insanlığa karşı en büyük zulmü yapmış olursunuz.
O yüzden elinde baltasıyla dolaşan insanların hızla arttığı bir dünyada, makasla daha kaliteli yaşam sunan insanlara olan ihtiyaç da hızla artmaktadır. Daha yaşanabilir bir dünya için “balta olma, makas ol” düşüncesinin hayat bulabilmesi ümidiyle…