ÖZEL HABER

Barajlardaki su seviyesi yükseldi

DSİ verilerine göre Antalya'nın 5 barajındaki su seviyesinin yükseldiği görüldü. Karacaören 1'de yüzde 31, Karacaören 2'de yüzde 55, Sorgun'da yüzde 61, Oymapınar'da yüzde 79 ve Manavgat'ta ise yüzde 74 oranlarında dolu oldukları tespit edildi

Özel Haber/Güven Güneş
KIŞI uzun bir süre yağmursuz geçiren Antalya'daki barajlar alarm vermeye başlarken doluluk ortalaması ise yüzde 30'lara kadar gerilemişti. Son yağışlarla birlikte barajlardaki doluluk oranın ortalama yüzde 60'lara kadar çıktı. Jeoloji Yüksek Mühendisi Erhan Göktürk, 'Bundan sonraki atacağımız adımlar çok önemli' dedi. Devlet Su İşleri (DSİ) verilerine göre Antalya'yı besleyen barajlardan Karacaören 1'de yüzde 31, Karacaören 2'de yüzde 55, Sorgun'da yüzde 61, Oymapınar'da yüzde 79 ve Manavgat'ta ise yüzde 74 oranlarında dolu oldukları tespit edildi. YAĞIŞLI KURAKLIKLAR VAR Dünyanın artık yeni bir döneme girdiğini belirten Jeoloji Yüksek Mühendisi Erhan Göktürk, 'İklim olarak yeni bir döneme girmiş bulunuyoruz. Daha doğrusu bu sürecin içindeki parçalardan, faktörlerden biriyiz. Öncelikle sorunu tespit etmemiz lazım. Son yıllardaki ortalamaya baktığımızda bu dönemlerde yüzde 45 ila 55 arasında bir ortalamayı ideal kabul ederiz. Fakat bu yıl uzun bir süre 30- 35 arasında gitti geldi. Bir ara yüzde 28'lere kadar düşen barajlarda oldu. Son yağışlarla beraber ortalama 45 ila 55 arasındaki ortalamayı da geçerek yüzde 60'ları buldu. Böylelikle mevsim ortalamasının da üzerine çıkmış oldu. Uzun süre yağmur bekleyen çoğu yer kuraklık yaşadı. Ama sonuca baktığımızda ortalamanın üzerindeyiz. Bundan sonra yağışlı ama uzun kuraklık dönemlerinin yaşanacağı mevsimsel döngülerin daha çok artacağını düşünüyorum' diye konuştu. DOĞAL YAŞAM ZARAR GÖREBİLİR Bu yıl yağışların geciktiğine dikkat çeken Jeoloji Yüksek Mühendisi Erhan Göktürk, 'Mevsimlerin ve ayların kendine özgü ihtiyaçları ve kaynak gereksinime ihtiyaçları olur ki, devamlılık sağlanabilsin. Yağış rejimindeki düzensizlik ve beklenmeyen kuraklık nedeniyle kuruyan onlarca küçük ama son derece önemli kaynaklar kurudu. Bu kaynakların kollarının ulaştıkları yerlerdeki bitki ve hayvanlarda direkt olarak etkilenenlerin başında geliyor. Yer şekillerindeki değişim daha uzun vadede olacak bir durum olsa da netice de buda kaçınılmaz olacaktır. Ders çıkarmamız lazım. Boğaçayı gibi bir örnek var karşımızda. Proje yapıldıktan sonra bölgeden kuşlar kaçtı, sahildeki kumsalları deniz yuttu. Boğaçay, sular altında kaldı. Bugün gelinen noktada doğadan alınanı doğa geri alıyor. Yarın daha geç, o yüzden bugünden başlanarak acil su eylem planı hayata geçirilmelidir' dedi.