ANTALYA Emek ve Demokrasi Güçleri, Dünya Barış Günü’nde Attalos Heykeli önünde basın açıklaması yaptı. Yapılan basın açıklamasında, “1 Eylül 1939 günü Nazilerin Polonya’yı işgaliyle başlayan, insanlık tarihinin en acımasız, en kanlı ve en kirli savaşı olan 2’nci Dünya Savaşının üzerinden 84 yıl geçti. Ancak bugün başta Ukrayna olmak üzere dünyanın birçok yerinde çatışmalar devam ediyor” denildi.

‘MEVCUT HÜKÜMET AYRIŞTIRICI DİL KULLANIYOR’

Yapılan basın açıklamasında KESK’e üye olan sendikalar başta olmak üzere birçok kişi katıldı.  Okunan basın bildirisinde, “Ülkemizde de Tek Adam rejimi varlığını ve iktidarda kalmanın stratejisini süreklileşen bir kutuplaştırma, gerginlik, çatışma ve ‘düşman iç ve dış güçler’ argümanları üzerine kurmuş durumdadır. Dünün kardeşi sonradan ‘düşman’ ilan edilmekte, düne kadar düşman ilan edilenler yeniden ‘kardeş’ olarak sunulmaktadır. Ortadoğu’da girilen kirli ilişkiler de aynı politikaların sonucudur. AKP+MHP iktidar bloğu içeride ve dışarıda milliyetçi, şoven, ayrımcı, tekçi, cinsiyetçi, mezhepçi siyasetin dozu her gün biraz daha artırıyor. Halkları ve emekçileri kutuplaştıran politikalara, tüm yurttaşların can ve mal güvencesini, emekçilerin onurlu çalışma hakkını ve iş güvencesini yok sayan saldırılara her gün bir yenisi ekleniyor. Tüm bu politikalar daha fazla kar ve daha fazla iktidar olma adına yapılmaktadır” ifadelerine yer verildi.

 ‘ÇOCUK İSTİSMARI VE KADIN CİNAYETLERİNE KALICI ÇÖZÜMLER GELMELİ’

Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri, ‘Barış’ın ne olduğunu şu sözlerle açıkladı:

·         Emekçiler, kadınlar, ezilen halklar için Barış; Emeğinin karşılığını alabilmektir.

·         Halkların eşit ve özgür birlikteliğinin sağlandığı, başta Kürt sorunu olmak üzere temel sorunların barış ve diyalogla çözüldüğü, demokratik taleplerinin karşılandığı bir toplumsal mutabakattır.

·         Kadına yönelik şiddetin son bulması, bunun için başta İstanbul Sözleşmesi feshinin iptal edilmesi, ILO’nun 190 sayılı sözleşmesinin imzalanması başta olmak üzere toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yönelik politikaların esas alınmasıdır.

·         Çocuğun da hakları var diyebilmektir. Çocuk istismarı ve kadın cinayetlerinde cezasızlık politikalarına son verilmesidir.

·         Doğamızın, suyunuzun, ormanlarımızın rant uğruna talan edilmemesi, sadece bugünü değil geleceği de savunan ekolojik bir yaşamı hakim kılmaktır.

·         Ötekileştirme ve kutuplaştırma politikalarına karşı eşit yurttaşlık temelinde yaşamdır.

·         Mülteciliğe yol açan politikalara son vermek, göçmenleri düşman görmemek, dayanışmayı büyütmektir.

Topluluk, “1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle; savaşlarda, çatışmalarda yitirilen milyonlarca insanın anısı önünde saygıyla eğiliyor, emekçilerin ve ezilen halkların kendi hakları için yürüttükleri mücadelenin en temel başlığının Barış olduğunun altını bir kez daha çiziyoruz” sözleriyle dağıldı. HABER/ÇİĞDEM KORKAN

Editör: Uğur Keskin