2024-2025 eğitim öğretim yılında ilk ders zili bugün itibariyle çaldı. Milyonlarca öğrenci 3 aylık tatilin ardından yine okullara akın etti. Ancak gerek öğrencilerin gerekse velilerin kafasında, maddi problemler var. konu ile alakalı bir basın toplantısı düzenleyen Eğitim-Sen artan fiyatların ailelerin eğitim hakkını elinden aldığını ifade etti. Basın toplantısında konuşan Eğitim Sen Başkanı Kadir Öztürk uzun süredir kayıp olan ve geçtiğimiz günlerde cesedi bulunan Narin güren’i anarak söze başladı. Öztürk, 21 Ağustos’tan beri kayıp olan Narin Güren çocuğumuz ne yazık ki dün dere yatağında bir torbanın içerisinde ölüsü bulundu. Cezasızlık politikaları nedeniyle çocuk ve kadın mezarlığına dönen ülkemizde bir kız çocuğunu daha kötülüklerden ölümden koruyamadık. Olayda sorumluluğu olan herkes yargı önüne çıkarılıp adalet yerini buluncaya kadar bizler de olayın takipçisi olacağız. Bugün okulların açıldığı ilk gün fakat tüm ülkede bir hüzün var. Bugün okulda sırasında olması gereken Narin ne yazık ki katledildi. Üzgünüz, öfkeliyiz. Çocuklarımızın yaşaması için mücadelemizi daha da yükselteceğiz. Katledilen tüm çocuklarımızı sevgiyle anıyoruz” dedi.

ARTAN MASRAFLAR VELİLERİN EKONOMİSİNİ ZORLUYOR

Öztürk, “Özellikle son yıllarda yaşanan ekonomik zorluklar, yüksek enflasyon ve derinleşen ekonomik kriz, eğitim giderlerini de ciddi anlamda katlanmasına neden olmuştur. Yüksek kayıt ücretleri ve zorunlu bağış uygulaması, kırtasiye ürünlerinin fiyatlarında yaşanan artışlar, okul kıyafetleri, servis ücretleri vb. gibi temel okul ihtiyaçlarına gelen fahiş zamlar, öğrenci ailelerin bütçelerinde büyük gedikler açmaya başlamıştır. Bu durum, özellikle dar ve orta gelirli ailelerin eğitim masraflarını karşılamalarını zorlaştırmaktadır. Veliler, bir öğrencinin okul masraflarını karşılamak için temel kırtasiye malzemelerinden okul kıyafetlerine, spor ayakkabısından beslenme masraflarına kadar geniş bir yelpazede harcama yapmak zorunda kalmaktadır. 2024-2025 eğitim-öğretim yılında bu masraflar, geçen yıla kıyasla önemli ölçüde artmıştır. Geçtiğimiz iki yıldaki fiyat karşılaştırması, çocuğunu devlet okuluna gönderen velilerin sırtındaki yükün belirgin şekilde artmaya başladığını göstermektedir” diye konuştu.

ARTIŞLAR CAN SIKIYOR

“Özellikle okul çantası, spor ayakkabısı ve defter gibi temel ürünlerdeki fiyat artışları dikkat çekmektedir” diyen Kadir Öztürk, “Bu masraflar, her öğrenci için ayrı ayrı düşünüldüğünde, bir ailenin bütçesi üzerindeki yük daha da ağırlaşmaktadır. Örneğin, bir ailenin iki çocuk için okul alışverişi yapması gerektiğinde masraflar iki katına çıkmakta ve bu durum velilerin maddi anlamda büyük zorluklar yaşamasına neden olmaktadır. 2024-2025 eğitim öğretim yılı başında bir okul çantasını doldurmanın toplam maliyeti, öğrencinin sınıf seviyesine ve ihtiyaçlarına bağlı olarak değişmektedir. İlkokul öğrencisi için temel kırtasiye malzemeleri, çanta ve diğer gereksinimler hesaba katıldığında toplam maliyet 3.000 TL ila 5.000 TL arasında değişmektedir. Ortaokul ve lise öğrencileri için bu maliyet 6.000 TL’yi geçmiştir. Eğer teknolojiye yönelik ihtiyaçlar (tablet, hesap makinası vb) da eklenirse, bu rakamlar 10.000 TL’nin üzerine çıkmaktadır. Eğitim masraflarındaki artışlar, özellikle düşük gelirli ailelerin çocuklarının eğitime erişim imkanlarını ciddi anlamda tehdit etmektedir. Birçok aile, yaşanan hayat pahalılığı nedeniyle çocuklarının en temel okul ihtiyaçlarını bile karşılayamaz hale gelmiştir” ifadelerini kullandı.

MOTİVASYONU OLUMSUZ ETKİLİYOR

Dar gelirli ailelerin çocukları, bu masrafları karşılayamadıkları için eğitimde dezavantajlı duruma düştüğüne vurgu yapan Başkan Öztürk, “ Özellikle kırsal bölgelerde ve düşük gelirli semtlerde yaşayan öğrenciler, kırtasiye malzemelerine, okul kıyafetlerine ve beslenme gibi temel ihtiyaçlara ulaşmakta zorlanmaktadır. Veliler, sadece okul ve kırtasiye masraflarıyla değil, aynı zamanda beslenme, ulaşım ve diğer eğitim dışı giderlerle de mücadele etmektedir. Bu durum, özellikle dar gelirli ailelerin çocuklarına nitelikli eğitim sağlama konusunda büyük zorluklarla karşı karşıya bırakmaktadır. Okul ihtiyaçlarının karşılanamaması, sadece eğitimde başarıyı değil, öğrencinin okula olan motivasyonunu ve aidiyet duygusunu da olumsuz etkilemektedir. Örneğin, yeterli beslenemeyen bir öğrenci, derslerde konsantre olmakta zorlanmakta ve öğrenme sürecinde akranlarından geri kalabilmektedir. Benzer şekilde, diğer öğrencilerle kıyaslandığında eski ya da yetersiz kıyafet ve kırtasiye malzemelerine sahip olmak, öğrenciler arasında sosyal uyumsuzluklara ve psikolojik baskılara neden olmaktadır. Bu durum öğrencilerin okul ortamındaki uyumunu ve akademik başarısını doğrudan etkileyici sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Özellikle büyükşehirlerde yaşayan aileler için bu masraflar, daha da yüksektir” dedi.

MASRAFLAR DEVLET TARAFINDAN ÜSTLENİLMELİ

Eğitim- Sen Antalya İl Başkanı Kadir Öztürk sözlerini şu şekilde sonlandırdı, “Eğitim hakkı her çocuğun temel hakkı olmasına rağmen artan eğitim masrafları ve Meb’in uygulamaları bu temel hakkın kullanılabilirliğini giderek zorlaştırmaktadır. Devlet, her bireyin eğitim hakkından eşit koşullarda yararlanmasını sağlamakla yükümlüdür. Eğitim masraflarının devlet tarafından üstlenilmesi, ailelerin üzerindeki maddi yükü hafifletecek, aynı zamanda çocukların eğitime daha iyi odaklanmalarını ve nitelikli bir eğitim almalarını mümkün kılacaktır. Eğitimde giderek artan piyasalaştırma ve ticarileştirme politikaları yerine, bilimsel laik anadilinde kamusal eğitim anlayışı benimsenerek eğitime erişimin önündeki tüm engeller kaldırılmalı ve tüm öğrencilerin eşit şartlarda eğitim alması için gerekli adımlar acilen atılmalıdır.”

Muhabir: Selim Çelik/Haber