Bayram muhabbeti!

Bayramdı, bayram tatiliydi falan derken o da bitti. Haydi herkes işinin başına. Az değil 9 günlük Kurban Bayramı tatilini uğurladık, kaldık yine biz bize. Bayram tatiliydi, seyahatti, nereye gitsek ne yapsak muhabbeti derken ona da ‘güle güle’ dedik, rutinimize döndük. Pek de iyi oldu, neydi o öyle bir harala gürele? Sakinledik, ehh seneye tekrar görüşürüz.

***

Aslında bayram adı bile heyecanlandırıyor ama gel gör ki bayramların da tadı tuzu kalmadı. Geçmişe özlem duyarak geleceği düşlüyoruz gibi. Oysa eski bayramlar, eskide kaldı. Ne diyordu Mevlana; ‘Dün dünde kaldı cancazım. Bu gün yeni kelimeler söylemek lazım.’ Bulabilirsek söyleyeceğiz de...

***

Bütçeye ayar verenler ‘bayram tatili’ dedi ve rotayı gözde sahil kasabalarına çevirdi, tercihini yaptı, güldü, eğlendi, dinlendi, deşarj oldu. Tatil elbette keyifli, yorgun beynin ve vücudun en iyi reçetesi. İstemesen bile beyin ‘kalk gidelim’ diyor, öyle değil mi?

***

Buraya kadar güzel de zor olan bayram trafiği. Gidişi bir dert, dönüşü ayrı bir dert. Özellikle de Akdeniz ve Ege’nin gözde tatil yörelerinin yolları. Haa nereden mi biliyorum; televizyon haberlerinden izliyorum elbette, oturduğum yerden. Sahiden tam bir işkence. Araçlar ip gibi dizilmiş. Metrelerce uzuyor araç kuyruğu. Sadece bu kadar mı? Ya o deli sıcak. 35-37 dereceleri görmüş termometreler, nem oranı deseniz yüzde bilmem kaçlarda. Nasıl bir işkencedir saatlerce trafikte beklemek? Güneşin kızgın sıcağı tependen, araç motorunun sıcağı tabanının altından vurur. Asfaltın sıcağını es geçiyorum. Sinirler tepede fiyonk. Neymiş efendim tatile gidiyormuş yurdum insanı. İyi tatiller size!..

***

Haydi diyelim binbir güçlükle hedefine ulaştı tatilci. Gittiği yer, geldiği yerden daha sıcak. Sahil insan kaynıyor, geçtim güneşin sarı sıcağını, sahil insanların terinden, nefesinin sıcağından kaynar yahu! Keyif mi, işkence mi belli değil. Ne yapsın yani tatilci, onca yolu tepmiş, avuç dolusu para harcamış, denizin, sahilin, esen rüzgarı hayaliyle kalkmış gelmiş. Elbette denizin, güneşin tadını çıkaracak. Şöyle şezlonguna uzanacak, yönünü de püfür püfür esen rüzgâra çevirip ‘ohh’ diyecek. ‘Ne iyi ettik de geldik, onca zahmete değdi’ mi acaba?

***

Bu arada, Ankara’nın aldığı toplamda 9 günlük Kurban Bayramı tatili kararı, turizm sektörünü canlandırmış. Özellikle de iç pazarın hareketlenmesi, turizmciye moral olmuş. Antalyalı turizmci, kıyı bölgelerindeki yüksek doluluk oranından oldukça memnun kalmış. Evet, bir bayram tatili daha böyle uğurlanırken biz de bayram muhabbetine noktayı koyduk. İyi haftalar…