Baki Süha Ediboğlu, Antalya'da doğmuş, Antalya'yı yaşamıştır.Antalya'yı yaşatmış, Antalya sevdalısı şairimizdir.
15 yaşında eser vermeye başlamış, Antalya özlemi içinde pek çok şiiri yazmıştır.
'..Limon çiçeklerinden daha aydınlık göğsün
Körfez suları gibi kabarıp alçalıyor;
Seslen bana dağların ardında kalan çocuk;
Antalya'da saatler şimdi kaçı çalıyor?'
O'nun için'Şiirin yumuşak sesi' diye yazıldı.
O yumuşak sesi şu kısacık dizelerde duyarsınız:
'..Bu rüzgar her zaman esmez,
Doldur eteklerini,
Limon çiçekleriyle'
Sözlerini yazdığı Selahattin Pınar bestelediği 'Beni de alın ne olur koynunuza hatıralar' adlı şarkı Türk Sanat Müziği'nin radyoda jenerik şarkısıdır.
Benim yaşımdakiler bilir bu güzel eseri.
'Beni de alın ne olur koynunuza hatıralar
Dolanıp kalayım bir an boynunuza hatıralar
Yeriniz ne, yurdunuz ne, benden böyle korkunuz ne?
Duyuyorum sesinizi bazen derin bir kuyudan
Dinliyorum uzakları kalkıp derin bir uykudan'
Veda gibi şiir yazmış o şiir de mezar taşına yazılmıştır.
'Bir gün sana da gelir şu deli yağmur
Akan yıldızlar boyunca serpilen nur
Aynı yerde birleşir karışık yollar,
Aynı suda aynı gökte aksimiz var.'
Baki Süha Ediboğlu, 47 yıl önce Eylül'de öldü.
Işıklarda olsun.
***
Arabamla uzun yolda ilerlerken, hele radyoda bir de köy türküsü çalıyorsa demeyin keyfime.
Her türkünün bir yaşanmışlığı, bir öyküsü vardır. Acı, hüzün, ayrılık, kahramanlık türküleri.Şairi şairliğinden utandıran köy türküleri!
'Türküler Dolusu' adlı şiirinde Bedri Rahmi Eyüboğlu;
'..Şairim,
Zifiri karanlıkta gelse şiirin hası
Ayak seslerinden tanırım.
Ne zaman bir köy türküsü duysam
Şairliğimden utanırım'diye şairliğini sorgularken, aslında köy şiirleri gibi saf ve temiz duygularla şiir yazamadığını anlatmıştır.
Eylül ölümlü şairimizi de sevgiyle anıyorum.
Benim şairlerim, benim şiirlerim ara sıra sizlerle olacak.
Saygıyla...