Büro Emekçileri Sendikası (BES) Antalya Şubesi ‘Kamuda Tasarruf’ tedbirleri kapsamında kamu emekçilerinin kazanılmış haklarının geri alınmak istenmesine karşı başlattıkları eylemlerine devam ediyor. İş-Kur İl Müdürlüğü önünde toplanan BES Antalya Şubesi üyeleri sloganlarla iktidarın uygulamalarını protesto etti. Konuya dair basın açıklamasını BES Antalya Şube Mali Sekreteri Can Öztürk yaptı.
‘BİRİKİMLERİMİZE GÖZ DİKTİLER’
İktidarları boyunca uyguladıkları ekonomik politikalarla halktan aldıklarını, küçük bir azınlığa servet olarak aktardılar diyen Can Öztürk “Yine bu süreçte, her üç ayda bir medya karşısına çıkıp övünerek anlattıkları ekonomik büyümenin, ülkedeki işsizliği azaltmadığını, gelir eşitsizliğini derinleştirdiğini ve gerçek anlamda bir kalkınma ortaya çıkarmadığını görmezden geldiler. Üstelik uyguladıkları ekonomik politikalar, her başarısızlığa uğradığında sürekli gelir kaybı yaşayan bizlerden fedakârlık isteyip seferberlik çağrıları yaparak ufak tefek birikimlerimize göz diktiler” dedi.
‘YOKSULLAŞIYORUZ’
Ekonomik krizin sebebi değil, mağdurları olduklarını söyleyen Öztürk, “Ekonomik krizin derinleştiği süreçte iktidarın en üst makamı, kriz varsa fırsat vardır, iş insanlarımızın bu krizi fırsata çevireceklerine ve daha büyük karlar elde edeceklerine inanıyorum diyerek, ülkedeki sermaye sahiplerine yol göstermiştir. Pandemi ve sonrasında yaşanan süreçte, şirketler devasa karlar açıklamış, finans kurumları yüzde 500 üzeri karlar açıklayarak, kendilerine sunulan kriz ortamından nasıl faydalanmalarını göstermişlerdir. Başta finans kurumları olmak üzere, bütün sermaye grupları devasa karlar elde ettiklerini beyan ettikleri bir dönemde, bizlerin yaşadığı yoksullaşmaya çözüm olarak masalarımızdaki tabakları küçültmemiz istendi” ifadelerini kullandı.
‘TASARRUF PAKETİ HAKLARIMIZI ORTADAN KALDIRIYOR’
Konuşmasına şöyle devam eden Can Öztürk, “Biz bu açıklanan ve bir türlü uygulanmayan sözüm ona onlarca tasarruf paketi gibi bu tasarruf paketinin de bizlerin kazanılmış haklarımızın ortadan kaldırılmasının dışında bir amaç gütmediğini biliyoruz. Onun için diyoruz ki, eğer gerçekten tasarruf yapılacaksa; Fedakârlığı biz emekçiler değil, gereksiz bir lüks ve şatafat içinde yaşamayı itibar sayanlar yapmalıdır. Kamu kaynakları üzerinden olağan üstü gelir elde edenler, birden fazla yerden maaş, huzur hakkı vb. verilen yandaş partili yönetici ve bürokratların gelirlerinden tasarruf yapılmalıdır. Kamunun yarattığı istihdam olanaklarını söz verdikleri halde kaldırmadıkları mülakat hırsızlığı yoluyla liyakatten uzak, niteliksiz kadroları işe alanlar tasarruf yapmalıdırlar. Ekonomik kaynaklarımıza el koyan faiz ve rant sahipleri yapmalıdır. Kamu-özel iş birliği ortaklığı adı altında kendilerine servet aktarılanlar yapmalıdır. Kur korumalı mevduat sistemiyle Merkez Bankasını 833 milyar lira dolandıranlar fedakârlık yapmalıdır” dedi.