Billboard çılgınlığı!

Boş vakitlerinde 'Kenti dolaşmaya çıkan postacı' hesabı Antalya'yı kültürel, folklorik ve otantik değerleri ile tanımak adına yakın belediyelere, köylere, beldelere giderim.

Antalya'da merkezden başlayarak en küçük yerleşim alanı meydanlarına, bulvarlarınadikkat ederim.Zira meydanlar ve bulvarlar kentlerin aynasıdır. O meydanlara vazgeçemediğimizin adı verilir çoğu zaman; Demokrasi Meydanı gibi. Bulvarlara da Atatürk Bulvarı, Cumhuriyet Bulvarı adları veririz. Dünyanın hangi ülkesinin hangi kentine giderseniz gidin bu böyledir. Tarafalgar Meydanı, Kremlin Meydanı, Charles de Gaulle Bulvarı gibi. Fakat dünyanın hiçbir bölgesinde rastlamayacağınız bir kirlilik var ki o sadece bize özgü! Billboard kirliliği ve başkanlarımız.

Antalya'yı gezerken sizin de dikkatinizi çekecektir şüphesiz, belediye başkanlarımızın büyük boy fotoğrafları. Bu bazen bir pankarttır bazen de billboard dediğimiz devasa reklam-ilan tahtası. Genel başkanı ile el eledir.

Kent estetiğini korumak, görsel kirlilikle mücadele etmek, belediye başkanlarının asli görevlerinden olmasına karşın, bakıyorsunuz bu görevle yükümlü belediye başkanları görsel kirliliğin bir parçası oluvermiş.

Bu hangi siyasi partiden olursa olsun, ayırımsız bütün başkanlar için geçerli, Muratpaşa da aynı, Kepez de, Alanya da, Aksu da Serik ve diğerleri de. Hepsi bu kirliliğe göz yumuyor.

Tabii ki belediye başkanlarının yapılan işleri vatandaşa tanıtma kaygıları olabilir. Bunu hoşgörüyle karşılıyorum. Ama seçildikten 2-3 yıl sonra bir belediye başkanının bu davranışlarını sürdürmesi de trajikomik bir vakadır.

Hele halk tarafından seçilmiş bir başkanın, hizmetlerini halkın parasıyla meydanlara astırdığı billboardlardaanlatması herhalde bizim ülkemize özgü bir davranıştır.

Henüz Amerika'ya ayak basmadım ama Avrupa'da gerek mesleğim, gerekse seyahat amaçlı gitmediğim kent kalmadı gibi. Bu kentlerin hiçbirinde o kentin belediye başkanının meydanlara, sokaklara, caddelere asılmış tek bir fotoğrafını görmedim.

Sordum, soruşturdum, zaten belediye başkanlarının böyle bir hakları da yokmuş.
Antalyalı belediye başkanlarından, bu kentte yaşamaya çalışan bir vatandaş ve bir gazeteci olarak ricam bu işten vazgeçsinler. Etraflarında kendilerini bu işe zorlayan, hatta bu işten büyük paralar kazananlara itibar etmesinler. İşi PR'ın uzmanlarına versinler.

Mutlaka kendilerine gerçeği söyleyecek akil insanlar olacaktır.

Eminim ki o insanlar, 'Yapma başkan, halkın parası ile yaptığınız bu tanıtımlar tam tersine tepkiye yol açıyor' diyeceklerdir.

Yerel seçimlere az kaldı.

Benden söylemesi.

Hayırlı cumalar...