1918 yılında Akseki'nin kucakladığı bir çocuğa, Hasan Kavruk'a, resimle dolu bir ömrün kapıları aralandı. Bu Antalya ilçesi, bu mütevazi ressamın izlerini sonsuza dek taşıyacaktı.
Hasan Kavruk'un resimle tanışması, Gazi Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü'nde başladı. Mezuniyet sonrası, bir süre resim öğretmenliği yaptı. Ancak gerçek sanat yolculuğu, 1947 yılında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Paris'e resim eğitimine gönderilmesiyle başladı. Paris'in sanat dokusunda, André Lhote'nin rehberliğinde geçen iki yıl, Kavruk'u lirik soyutlamacı anlayışın öncülerinden birine dönüştürdü.
PARİS'İN SANAT NEFESİ
Paris'te geçen yıllarda, Kavruk, André Lhote Akademisi'nde sürekli olarak çalışmanın yanı sıra, Fresk atölyesinde Profesör Duco De La Haille'in yönetiminde öğrenimini sürdürdü. Jean Lombard'ın atölyesinde soyut sanatın temellerini kavradı. Bu süreçte Fernand Leger, Pablo Picasso gibi ünlü sanatçılarla tanışarak fikir alışverişinde bulundu. Paris'in sanat galerilerinde eserlerini sergileyerek uluslararası alanda tanınma fırsatı yakaladı. Orada geçirdiği her dakika, ona ilham kaynağı olarak geri döndü.
YURDA DÖNÜŞ VE SANATIN IŞILTISI
1949 yılında yurda dönen Hasan Kavruk, Çapa Eğitim Enstitüsü Resim Atölyesi Şefi olarak göreve başladı. İbrahim Çallı ve Mahmut Cuda ile birlikte Türkiye Ressamlar Cemiyeti'ni kurarak Türk resminin gelişimine katkıda bulundu. Eğitim Enstitüsü'nde dört yıl süresince resim öğretmenliği yaptı ve birçok yetenekli ressam yetiştirdi.
SERGİLER VE ÖDÜLLER
Hasan Kavruk, Türkiye'nin yanı sıra dünyanın çeşitli ülkelerinde karma sergilere katıldı. Her yıl Devlet Resim ve Heykel sergilerine iştirak etti. Paris, Toulouse gibi şehirlerde açtığı retrospektif sergilerle sanatını geniş kitlelere tanıttı. Yarışmalarda kazandığı ödüllerle adını duyuran Kavruk, Türk resim geleneğinin sınırlarını zorlamış bir sanatçı.
EĞİTİM VE SANATIN BULUŞMA NOKTASI
1953'ten 1965'e kadar Milli Eğitim Bakanlığı Genel Müfettişliği görevini üstlenen sanatçı, hem resimle hem de eğitimle iç içe bir yaşam sürdü uzun yıllar boyu. Bu dönemde sanatının yanı sıra eğitimde de iz bırakan Kavruk, genç ressamlara ilham kaynağı oldu.
Kavruk, 1965 yılından itibaren öğretim üyesi olarak görev yaptığı İstanbul Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu'nda emekli olana kadar sanatını sürdürdü. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün doğumunun yüzüncü yılı anısına yaptığı büyük tablolar, sanatında bir dönemin ifadesi oldu.
29 Ocak 2007 sabahı yaşamdan ayrılan Hasan Kavruk, düzenlenen cenaze töreni sonrasında Karacaahmet Mezarlığı'nda sonsuzluğa uğurlandı. Sanatı, onun ölümsüz izlerini taşımaya devam ediyor, Akseki'nin yetiştirdiği büyük bir ressamın hikayesi olarak…
