Ben dilim döndüğünce anlatmaya çalışıyorum. Ama anlayan kim.
Bu takımın orta sahası yok!
Bu takımın defansı çok kötü ve uygulanan sisteme uygun değil.
3-5-2 sisteminde sağ ve sol bekleriniz ileri geri çok iyi çalışmalı.
Bu da yetmez körük gibi ciğerleri olmalı.
Beşli defansın önünde iki ön libero
Kadir Bekmezci ve Makoun…
Al birini vur diğerine.
Makoun zaten şaşkın ördek gibi hep tersinden dalıyor…
Bu bir atasözüdür…
Çoğunuz anladınız zaten.
Hücuma katkı anlamında bir şey yapamadığı gibi orta sahada kaptırdığı her top anında rakiple Antalyaspor defansını karşı karşıya bırakıyor.
Kademe anlayışı derseniz haftalardır ben göremedim.
Morais ilk lig maçında sahada üç puan bıraktı.
Bu seyirci birkaç maç daha sabreder, ama sonra onları kimse durduramaz.
Eto’o ile Morais’in ne kadar yakın olduklarını anlatmaya gerek yok.
Takımın başına gelmesini tavsiye eden de getiren de O…
Başakşehir dünkü maçta nasıl defans yapılır, kademe anlayışı nasıl uygulanır bunun en güzel örneklerini verdi.
Antalyaspor bu maçın kasetini defalarca izlemeli ve futbolculara da izletmeli.
Makoun’un Eto’o’dan torpilli olduğuna iyice ikna oldum.
Adam haftalardır “Sefiller”i oynuyor.
Ama hep oynuyor.
Gelelim Antalyaspor defansına…
Benim bildiğim bir takımda ihtiyaca göre en fazla üç sol ayaklı oyuncu bulunur.
Antalyaspor defansına baktığınız zaman üç adamı da solak…
Dünkü maçta Ramon Motta ile yeni transfer İnkoom yaraya merhem olacak cinsten oyuncular.
Özellikle İnkoom sağ kanatta sürati ve futbol bilgisiyle güzel işler yapacağının sinyalini verdi.
Ancak Ramon Motta gibi bir sol ayak alıp Sakıp’ı stoper gibi yerleştirmenin mantığını da anlayamadım.
Adam da şaşırdı ne yapacağını, Sakıp Aytaç da…
Antalyaspor dünkü maçta ısrar ettiği gibi 3-5-2 der ve en can alıcı yerde Makoun’da ısrar ederse hayal kırıklığı yaşamayı sürdürür.
Eto’o’nun hoca ve takım üzerindeki etkisini herkes gibi bende tahmin etmiyor, biliyorum.
Birileri Eto’o’ya ve dolayısıyla da Morais’e anlatsın.
Maçlardan sonra tribünlere çağrılarak “Eto’o…Eto’o” tezahüratları bir gün terse döner…
Ben bunu istemem…
“Ama iş işten geçti”yi de istemem…