Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı ve BASK Konfederasyonu Genel Sekreteri Ahmet Doğruyol, Dr. Tezvar'a acil şifalar dileyerek başladığı açıklamasında, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin her geçen gün arttığını ve sağlıkta şiddet haberlerinin artık neredeyse her gün duyulduğunu belirtti. Doğruyol, sağlık çalışanlarının sürekli olarak hasta ve hasta yakınları tarafından sözlü ve fiziksel şiddete maruz kaldığını ifade etti. Sağlıkta şiddetin yeni bir sorun olmadığını vurgulayan Doğruyol, Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu'nun da belirttiği gibi, hasta memnuniyetinin öncelik haline getirilmesi, sağlığın ticarileştirilmesi ve hastaların müşteri olarak görülmesi gibi etkenlerin bu sorunu körüklediğini söyleyerek doktorların kısa süreli randevularla hasta bakmaya zorlanması ve özellikle tatil bölgelerinde hizmet veren aile hekimlerinin yüksek hasta yükü altında çalışmasının da şiddeti tetiklediğini belirtti.

‘CAYDIRICI CEZALAR GETİRİLMELİ’

Yetkililerin sağlıkta şiddeti önleme konusundaki samimiyetine inanmadıklarını ifade eden Doğruyol, şiddet olaylarının ancak kamuoyu tepkisi oluştuğunda ciddiye alındığını ve şiddet uygulayanların genellikle karakollardan serbest bırakıldığını söyledi. Sağlık çalışanlarının devlet memuru olduklarını hatırlatan Doğruyol, Sağlık Bakanlığı'nın şiddeti önlemeye yönelik mevcut girişimlerinin yetersiz olduğunu ve daha etkili önlemler alınması gerektiğini belirtti. Doğruyol, sağlıkta şiddeti önlemek için caydırıcı cezaların getirilmesi ve uygulanması gerektiğini vurguladı. Şiddet uygulayanların gözaltına alınması, sağlık hizmetlerini belli bir süre ücretli almaları ve hapis cezalarının ertelenmemesi gibi yaptırımların acilen hayata geçirilmesi gerektiğini söylemesinin yanı sıra kamu spotlarıyla vatandaşların bilgilendirilmesi ve devlet büyüklerinin caydırıcı ifadeler kullanması gerektiğini belirtti. Ahmet Doğruyol, sağlıkta şiddetin gizlenmeye çalışılmaması gerektiğini, aksine kamuoyu oluşturmak için açıklamalar yapılması gerektiğini ifade ederek, “Şiddet uygulayana verilen hapis cezasının ertelenmemesi, paraya çevrilmemesi gibi yaptırımların acilen hayata geçirilmelidir. Sağlıkta şiddeti önlemek için kamu spotları yapılarak vatandaş bilgilendirilmelidir. Devlet büyükleri sağlıkta şiddet uygulayana karşı caydırıcı ifadeler kullanmalıdır. Bir kurumda yaşanan sağlıkta şiddeti gizlemek için çaba harcamak yerine, kamuoyu oluşturmak adına açıklamalar yapılmalıdır. Aksi takdirde ülkemizde şiddetin önlenmesi mümkün olmayacaktır. Sağlık çalışanları şiddet sarmalından bir an önce kurtarılmalıdır. Kınamakla, üzüntü belirtmekle, yaşanan olayları münferit bir olay gibi görmekle sağlıkta şiddet sona ermez. Bir yandan hastalara hizmet ederken, diğer yandan hayata tutunmaya çalışmak, kendi hayatlarını kaybetme endişesi içerisinde sağlık hizmeti sunumu yapmak için çırpınmak oldukça zor olsa gerek. Sağlıkta şiddete karşı, sağlık çalışanlarının tahammül edecek sabrı kalmamıştır. Bu nedenle bir kez daha diyoruz ki; sağlıkta şiddeti seyretmekten vazgeçin” açıklamalarına yer verdi.  

Muhabir: AYSU DURSUN/HABER