DÜNYANIN en kötü kokan bitkisi, halk arasında ‘ceset çiçeği’ olarak da bilinen Amorphophallus titanum (Ceset Çiçeği) özellikle kokusu nedeniyle büyük bir ün kazanmış durumda. Bu bitki, sadece kötü kokusuyla değil, aynı zamanda devasa boyutları ve nadir çiçek açışıyla da dikkat çekiyor. Boyu 3 metreye kadar ulaşabilen ceset çiçeği, açtığı çiçekle adeta bir doğa mucizesi olarak kabul ediliyor ancak bu mucizeyi kokusuz hayal etmek imkansız. Bitkinin yaydığı koku, çürüyen et ve balık kokusuna benzetiliyor ve kokunun 20 metre mesafeden dahi alınabilmesi mümkün.

BİR ÇİÇEK, 48 SAATLİK BİR HAYAT
Ceset çiçeği, sadece 24 ila 48 saat arasında canlı kalıyor ve bu süre boyunca yayılan kokusu, çevresindeki hayvanları cezbetmek için bir araç görevi görüyor. Bu keskin ve rahatsız edici koku, leşçil böcekleri ve sinekleri çekiyor ve bu sayede bitki tozlaşmayı sağlıyor. Çiçek, bu kısa süre içinde, çürüyen et ve balık kokularıyla ünlü olan kimyasal bileşikler içeriyor. Kimyasal reaksiyonlar sonucu yayılan dimetil trisülfür (çürüyen lahana ya da soğan kokusu), dimetil disülfür (sarısabır ve çürümüş balık) ve trimetilamin (çürüyen balık kokusu) gibi bileşikler, bu çiçeğin kokusunun ne kadar etkileyici olduğunu gözler önüne seriyor.

5968Ccb4 24A1 4Fbc 8Cee E1C72D0F7Dda

DÜNYANIN EN BÜYÜK ÇİÇEĞİ
Güneydoğu Asya'nın yağmur ormanlarında yetişen bu bitki, sadece kokusuyla değil, aynı zamanda boyutlarıyla da dikkat çekiyor. Ceset çiçeği, dünyanın en büyük çiçeği olarak biliniyor ve çiçek açtığında 2 metreye kadar büyüyebiliyor. Çiçek açtıktan sonra yaklaşık 70-90 kilogram ağırlığa ulaşan bu bitki, büyüleyici ve aynı zamanda korkutucu bir görüntüye sahip. Çiçeğin etrafında açan geniş yaprakları ise dünyanın en büyük yapraklarına sahip bitki olarak kabul ediliyor ve 4 metreyi bulabiliyor.

NADİR GÖRÜLEN BİR DOĞA HARİKASI
Ceset çiçeği bitkisi, doğada oldukça nadir bulunuyor. Çiçek açma süresi 10 yılda bir gerçekleşiyor ve çiçek açma dönemi yalnızca birkaç gün sürüyor. Botanikçiler ve doğaseverler için büyük bir ilgi kaynağı olmasına rağmen, ormanların yok olması nedeniyle bu bitki türü tehlike altında. Birçok botanik bahçesi, bu nadir bitkinin korunmasına yönelik projeler yürütüyor ve türün korunması, biyolojik çeşitliliğin devamı için büyük önem taşıyor.

Amorphophallus titanum ya da halk arasında bilinen adıyla ‘ceset çiçeği’, doğanın ilginç ve alışılmadık yönlerini temsil ediyor. Ancak çevresel tehditler nedeniyle bu nadir bitkinin geleceği belirsiz. Bu nedenle, botanik bahçeleri ve bilim insanları, bitkinin korunması için büyük çaba sarf ediyorlar. Hem görsel hem de kokusal anlamda sıra dışı bir deneyim sunan bu devasa çiçek, her ne kadar koku konusunda rahatsızlık verse de doğanın zenginliğini ve çeşitliliğini gözler önüne seriyor.

Muhabir: AYŞE OKAN SARICA