ANTALYA Ekspres Gazetesi'nden Güven Güneş'in haberine göre, Kepez Gülveren Mahallesi’nde geçtiğimiz aylarda kapılarını açan Anka Kafe, o günden bu yana hasta ve hasta yakınlarına ücretsiz çorba, su ve çay hizmeti sunuyor. Antalya’da dayanışma kültürünün en güzel örneklerinden biri olan bu yer, sadece gönüllü çalışanlar tarafından işletiliyor ve bütün gelirleri yine hasta ve hasta yakınlarına destek olmak için kullanılıyor.
12 YILDIR GÖNÜLLÜ MÜCADELE
Antalya’da 250 bin kişilik bir gönüllü ordusunun, hasta ve hasta yakınlarına yardım etmek amacıyla bir araya gelerek oluşturdukları Anka Kafe, dayanışmanın en güzel örneği oldu. 2013 yılından beri faaliyetlerini yürüten Antalya Kan Gönüllüleri Derneği’nin çatısı altında açılan kafenin ‘insanların yardımseverliği ve toplumsal dayanışma duygusu etrafında şekillendiğini’ söyleyen Dernek Başkanı Emin Balin, “Bu dayanışma hikâyesinin geçmişi 2011 yılına kadar uzanıyor. Ameliyata girecek öğretmenim için kan ararken kan bulmakta büyük zorluklar yaşadık. Kan vermek isteyen gönüller ile kana ihtiyaç duyan hastaları, bir araya getirmek amacıyla sosyal medya platformunda diğer gönüllerimizle beraber ‘Antalya Kan Grubu’ adında bir sayfa oluşturduk. Kısa sürede on binlere ulaştık. Ardından çok kısa bir sürede dernekleşerek bugünkü adımızı aldık. Bugün ise kan bağışçısı gönüllü sayımız 259 bin kişiye ulaşmış durumda. Antalya’da, 12 yıldır aralıksız bir şekilde kan bağışına için çalışıyoruz. Kan bağışında bulunmak isteyen bağışçıları, kendi araçlarımızla alıp ilgili hastaneye götürüyoruz. Bunun için tek bir kuruş dahi talep etmiyor ve almıyoruz da. Tamamen gönüllük esasına göre yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
İMECE USULÜ KAFE
Hasta ve hasta yakınlarının bir araya gelerek birbirine destek olabileceği ve aynı zamanda rahatça zaman geçirebilecekleri bir ortam fikriye yola çıktıklarını söyleyen Başkan Balin, “Farklı hastalıklar nedeniyle şehir dışından Antalya’ya tedavi olmak için çok sayıda hasta ve hasta yakını geliyor. Aynı zamanda şehir içinden de birçok hasta ve yakını uzun süren tedavi süreçleri nedeniyle günler, haftalar boyunca evine dahi uğrayamayan insanlar oluyor. Amacımız bu insanların yükünü bir nebze de olsa hafifletip onları bir araya getirerek moral bulmalarını sağlamaktı. Bu amaç doğrultusunda imece usulü bir kafe açmaya karar verdik. Tamamen gönüllülerin çabasıyla açılan bu kafe de çalışan herkes gönüllü. Kafenin bütün gelirleri ise yine bu amaç doğrultusunda harcanıyor. Hasta ve yakınlarına ‘her sabah ücretsiz çorba, çay ve su hizmeti’ veriyoruz. Bu dayanışma kültürü aynı zamanda insanların moral bulmalarına ve bir arada olmalarına da katkı sağlıyor. Burada, hastaların ve yakınlarının birbirlerine destek olabileceği, dertlerini paylaşabileceği ve birlikte zaman geçirebileceği bir evleri var. Ayrıca kafemiz tüm halka açıktır. Ailelerin buraya gelip rahatça zaman geçirebileceği, gençlerinde farklı oyunlar oynayabileceği kafemize, herkesi çay içmeye ve tanışmaya bekliyoruz” ifadeleri kullandı.
