Bugün Termessos günü

Termessos, Antalya’nın en çok tanınan, ziyaret edilen, ünlü antik kentlerinden biri… Fırsat ve olanak buldukça gidiyoruz. Müthiş bir aurası, havası, coğrafyası, peyzajı var. Tiyatrosunun şöhreti kulaktan kulağa dolaşıyor zaten. Güllük Dağı’nın karşısında, insanda uçuyormuş, dağları, tepeleri, vadileri dolaşıyormuş hissi uyandıran bir tiyatro burası. Adeta bir kartal yuvası. Kente gelenlerin ilk hedefi de bu tiyatro oluyor zaten. Şimdiye kadar hiç arkeolojik kazı yapılmayan kente, ilk kazma da bu yıl vuruldu. Otoparkın solundaki ‘kaynak yapısı’ kazılıyor şu an. Bu yapıdan yukarıya, Sütunlu Cadde’ye doğru uzanan vadi bir alüvyon yatağı zaten… Bu alan muhtemelen bize çok şey söyleyecek, gösterecek.

KEÇİ TANRI PAN İÇİN TAPINAK
Bu kent bana çok şey öğretiyor. Her seferinde yeni bir yüzüyle, bölgesiyle, yapısıyla, detayıyla tanışıyorum. Bu tanışıklık yeni bilgilere, öykülere, gözlemlere taşıyor beni. Son Termessos gezilerimde yoğunlaştığım ‘Tapınaklar Bölgesi’, ‘Tapınaklar Terası’ bunlardan biri. Hadi birlikte dolaşalım bu terası. Antik kentinin otoparkında Hadrian Kapısı’yla birlikte Artemis Tapınağı karşılar ziyaretçileri. Yıkık bir tapınaktır, ama Termessos’u gezmeyi sevenler yerini iyi bilir, etrafa dağılmış devasa sütun tamburlarından tanır bu yapıyı. Sütunlu Cadde’den geçip tiyatroya doğru yürümek yerine, doğuya, mesela Alketas Mezarı’na gitmek isterseniz, yolda Korint Tapınağı’nı bulursunuz. Güney Nekropolü’nün arka taraflarında bir yerlerde, ücra bir köşede de Pan Tapınağı durur. Pan’a adanmış bu yapı, bildiğimiz tapınaklara pek benzemez. Çok az örneği bilinen bu tapınağı Mehmet Kürkçü keşfetti ve bizlere tanıttı. Bölgemizde başka bir benzeri yok.

GÜLLÜK DAĞI’NIN ÇOCUKLARI
Kentin bu 3 tapınağını saydıktan sonra, tiyatro, odeon ve Kurucu Evi arasındaki üçgende kurulu tapınaklara geçelim. Bu bölge ‘tapınaklar terası’ diye tanımlanıyor. N4, N5, N6 tapınakları ile kentin en eski yapılarından Q1 ve Q2 anıtlarını barındırıyor bu alan. Odeon’un doğusunda duran Küçük Artemis Tapınağı’nı da ekleyelim bu sıralamaya. Pisidia bölgesi ve Termessos tapınakları konusunda çalışmalar yapan Mustafa Büyükkolancı’ya göre N5 tapınağı kentin en eski yapılarından biri. Kentin en eski inancı Solymos kültü, Helenistik dönemde gelen Zeus’la burada birleşerek bir Zeus Solymos Tapınağı’na dönüşmüş olabilir. Solymos, karşıda duran yüce Güllük Dağı’nın tanrısı. Aslında dağın kendisi bu tanrı… Kentin kurucusu olan Solymler, bölgenin en eski yerleşik halkı, bu dağdan doğduklarına inanıyordu muhtemelen. Kentin baş tanrısı Zeus Solymos, ana tanrıçası da Artemis’tir. Bu da kentte rekabet halinde iki cemaatin olduğunu gösterir. Ayrıca Demeter, Athena, Dionysos, Hermes, Ares ve imparator kültü biliniyor.

ARTEMİS İÇİN İKİ TAPINAK
Kent çekirdeğinin güneydoğusunda, tiyatro ile odeon arasında yer alan N5 Tapınağı’nın Zeus Solymos’a adandığı düşünülüyor. Günümüzde tamamen yıkık durumda olan İon düzenli tapınak MÖ 2. yüzyıla tarihleniyor. MS 140 yılındaki depremde yıkıldığı düşünülen tapınağın Antoninus Pius döneminde onarıldığı tahmin ediliyor. Odeonun batısında yer alan N3 Tapınağı ise tanıtım panolarında Küçük Artemis Tapınağı olarak adlandırılıyor. Artemis küçük değil, tapınak küçük. Otopark bölgesindeki Artemis Tapınağı büyük olduğu için, bu ikinci Artemis yapısına ‘küçük’ deniliyor. Tapınağın bazı parçaları, geç dönemde önünde yapılan duvarda kullanılmış görünüyor.

TAŞ USTALARININ NUMARASI
Zeus Solymos Tapınağı olduğu düşünülen N5 Tapınağı’nın kuzeyindeki alçak platformun ortasında ise N6 Tapınağı yer alıyor. Korint düzenli tapınağın cella duvarlarının ikinci sırasında, taş ustaları tarafından konulan numaralar bugün bile görülebilir. Tapınağın önünde, İon düzenli bir portikonun (revak) varlığına işaret eden çok sayıda sütun, sütun başlığı ve arşitrav parçaları üst üste yığılı vaziyette duruyor. Bu portikonun tapınakla odeon/meclis binası arasında uzandığı anlaşılıyor. Aynı zamanda bir temenos (kutsal alanı çevreleyen duvar) oluşturan bu portikler tapınağın arkasına doğru da devam ediyor. Tapınak Büyükkolancı tarafından Geç Hadrian ya da Antoninus Pius dönemine tarihleniyor.

PANKRATİA İSİMLİ BİR KADIN
Odeonun güneyinde yer alan N4 Tapınağı’nın cephesi doğuya, N5 Tapınağı’nın arkasına bakar. Helenistik çağ yapıları arasında yer alan Korint düzenli N4, kentin yazıtlı tek tapınağı. Bu yazıta göre tapınak, diğer adı Pankratia olan Aurelia Armasta tarafından, dedesi Teimokrates’in vasiyetini yerine getirmek üzere, kocasının yardımıyla tanrı imparatorlara ve Artemis’e adanmıştır. Kapının iki yanında duran yazıtlı heykel kaideleri de Aurelia Armasta’nın amcalarına ait. Yazıtta, annesi Padamouriane Nanelis’in de yapının geri kalan süslemelerini yaptırdığı yazıyor. MS 3. yüzyılın ilk yarısına tarihlenen yapı bir ‘aile anıtı’ durumunda. 1700 yıl öncenin bir ailesi, kadınları, anneleri, amcaları, dedeleri bizimle konuşuyor.