Balıkesir’in Edremit Körfezi kıyısında yer alan Burhaniye, zengin tarihi geçmişi ve kültürel mirasıyla dikkat çeken bir Ege ilçesi. Antik dönemlerden günümüze kadar birçok medeniyetin izlerini taşıyan Burhaniye, hem tarım hem de turizm açısından önemli bir merkez konumunda bulunuyor. Burhaniye ve çevresi, tarih boyunca önemli medeniyetlerin uğrak noktası oldu. Bölgenin bilinen en eski sakinleri, MÖ 2000’li yıllarda burada yaşayan Luviler ve Pelasglar olarak kabul ediliyor. Ardından bölge, sırasıyla Hititler, Frigler, Lidyalılar ve Persler tarafından yönetildi. MÖ 4. yüzyılda Büyük İskender’in Anadolu’ya seferleri sırasında bölge, Makedon hakimiyetine girdi. İskender’in ölümünden sonra ise Bergama Krallığı’na bağlandı. Bergama Krallığı’nın Roma İmparatorluğu’na miras bırakılmasıyla birlikte, Burhaniye ve çevresi Roma topraklarına katıldı. Roma döneminde, özellikle kıyı bölgelerinde ticaret ve tarım faaliyetleri hız kazandı. Roma’nın ikiye bölünmesinin ardından bölge Bizans İmparatorluğu’nun egemenliğine geçti.

1071 Malazgirt Zaferi’nden sonra Anadolu’nun kapıları Türklere açılmış ve 11. yüzyılın sonlarına doğru Selçuklular, bölgedeki Bizans hakimiyetine son vermeye başlamıştır. 13. yüzyılda Selçuklu Devleti’nin zayıflamasıyla birlikte bölge, Karesi Beyliği’nin yönetimine geçti. Karesi Beyliği, Batı Anadolu’da hızla güçlenen Türk beyliklerinden biri olup, bölgenin Türkleşmesinde önemli rol oynadı. 14. yüzyılın ortalarında Osmanlı Padişahı Orhan Gazi döneminde Karesi Beyliği Osmanlı topraklarına katıldı ve böylece Burhaniye de Osmanlı egemenliğine girmiş oldu. Osmanlı döneminde bölge, tarımsal üretimiyle öne çıktı. Özellikle zeytincilik, hayvancılık ve bağcılık faaliyetleri Burhaniye’nin ekonomik yapısının temel taşlarını oluşturdu.

I. Dünya Savaşı’nın ardından Osmanlı Devleti’nin çöküş sürecine girmesiyle birlikte, Burhaniye de işgal kuvvetlerinin hedefi oldu. 1919 yılında Yunan ordusu tarafından işgal edilen ilçe, Kurtuluş Savaşı boyunca önemli direnişlere sahne oldu. Türk ordusunun Büyük Taarruz’u başlatması ve ilerlemesiyle birlikte, 8 Eylül 1922’de düşman işgalinden kurtarıldı. Cumhuriyet’in ilanından sonra Burhaniye hızla gelişmeye başladı. 1926 yılında ilçe statüsüne kavuşan Burhaniye, özellikle zeytincilik, tarım ve ticaret faaliyetleriyle ön plana çıktı. 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren bölge, turizmin gelişmesiyle birlikte kıyı şeridindeki yerleşim yerlerini de hareketlendirdi. Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan Burhaniye, bugün hem kültürel dokusunu koruyan hem de modern yaşamla iç içe bir yapıya sahip olan önemli bir merkez olarak varlığını sürdürüyor.

PEKİ, BURHANİYE İSMİ NEREDEN GELİYOR?
Burhaniye ilçesi, tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış ve çeşitli isimlerle anılmış bir yerleşim merkezi. İlçenin bugünkü adını alması ise Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde gerçekleşti. Burhaniye’nin bulunduğu bölge, Antik Çağ’da önemli bir ticaret ve liman merkezi olan Adramytteion kenti ile anılıyordu. Adramytteion, ismini Lidya Kralı Kroisos’un (MÖ 595-546) kardeşi Adramys’ten almış ve zamanla Romalılar ve Bizanslılar tarafından da kullanılan bir yerleşim merkezi haline gelmişti ancak Bizans döneminin sonlarına doğru Adramytteion’un önemi azalırken, bölge farklı isimlerle anılmaya başlandı. Osmanlı Devleti’nin 14. yüzyılda Karesi Beyliği’ni topraklarına katmasıyla birlikte Burhaniye ve çevresi Osmanlı egemenliğine girdi. Bu dönemde yerleşim yeri genellikle ‘Kemer’ adıyla biliniyordu. Kemer ismi, bölgede bulunan eski taş kemerlerden geldiği düşünülen bir adlandırmaydı. 19. yüzyılın sonlarına doğru, Osmanlı padişahı II. Abdülhamid, oğlu Şehzade Burhanettin Efendi’nin adını yaşatmak amacıyla bölgenin adını ‘Burhaniye’ olarak değiştirdi ve ilçe o tarihten beridir aynı isimle anılmaya devam ediyor.

Muhabir: YUSUF ÖZTÜRK