23 Mart 2025;
Ülke genelinde Toplumsal Dayanışma Günü.
Antalya, Muratpaşa Belediyesi Gazi Mustafa Kemal Atatürk Spor Salonu.
Sabahın erken saatleri.
Ellerde Türk bayrakları, Atatürk fotoğrafları taşıyan binlerce Antalyalı.
Mustafa Kemal’in askerleriyiz diye haykıran gençler.
Çocukları kucağında ülkemin aydınlık yüzlü kadınları, makyajlısı, başörtülüsü.
Tertemiz giysileri içinde, bir seçim yok bayram var zannedersiniz.
Sağcısı, solcusu, liberali, yaşlısı, genci, hastası ile Antalyalılar.
İktidar partisine oy veren mahallemin bakkalı da orada.
Şakalaştık.
Sen de mi? diyorum.
Kendisine 42 bin lira gelir vergisi gelmiş, stopajına isyan ediyor.
Vergi adaletsizliğinden orada!
Down sendromlu bir genç, muhtemel oy kullanma yaşında.
Annesinin koluna girmiş.
Yanımdan geçerken baktım yüzünde gülücükler açıyor.
Biliyor neden geldiğini.
Hasta ve 65 yaşın üzerinde olanlar için ayrı sandıklar kurulmuş.
Bir nezaket, bir zarafet.
Sevgi, saygı, hoşgörü.
Doktorun şiddetli bel ağrılarıma sırt üstü yatma tavsiyesinde bulunmasına rağmen kalktım gittim. Ben de adalet, hak, hukuk, özgürlük için kurulan dayanışma sandığına oyumu attım.
Türkiye genelinde açılan sandıklardan yaklaşık 15 milyon hak, hukuk, adalet, özgürlükten yana oy çıkmış.
Bu çok büyük bir mutabakat.
Çok büyük bir An(t)laşma!
Adalet için.
Özgürlük için.
Birlik beraberlik için.
Kardeşlik için.
Şimdi muhalefet kanadı çok akılcı ve yapıcı bir politika ile bu avansı iyi kullanmalı.
İktidar kanadı ise bu mutabakatın ne anlama geldiğini çok iyi tartmalı, tedbirlerini, halkın haklı isteklerini gözden geçirmeli.
Kırmadan, dökmeden.