ANTALYA Ekspres Gazetesi'nden Güven Güneş'in haberine göre, Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’ne ait Büyük Çaltıcak sahil ve mesire alanının özel işletmeye devredilmesinin ardından bölgedeki yapılaşmalar dikkat çekmeye başlamıştı. Valilik emriyle Tarım ve Orman Bakanlığı 6. Bölge Müdürlüğü ekipleri bölgede inceleme yaparak alandaki usulsüzlüklere raporda yer verdi. Bölge Müdürlüğü’nün raporunda sahile çit şeklinde taş dolgu yapıldığı, çitle çevrili alan içerisine beyaz kum döküldüğü hususları tespit edildiği belirtildi. Söz konusu tespitlere ilişkin, Genel Müdürlük tarafından onaylanan vaziyet planında, kıyıda çit yer almadığı ve kum dökülecek bir alanın vaziyet planında gösterilmediği ve açıklama raporunda bu hususlarla ilgili bir hüküm bulunmadığı için konuya ilişkin işletmecinin yazılı olarak uyarıldığı ve söz konusu aykırılıklar giderildiği belirtildi. Ayrıca yapılan açıklamada Antalya Cumhuriyet Savcılığınca işlemlerin yürütüldüğü bilgisi paylaşıldı.
İKİNCİ AÇIKLAMA YAPILDI
Antalya Ekspres Gazetesi olarak 7 Haziran 2024 tarihinde “Çaltıcak’ta Neler Oluyor” başlıklı manşetimizde, Çaltıcak sit alanında betonarme yapıların inşa edildiğini, plajların usulsüz şekilde kapatıldığını ve beyaz bir madde dökülerek plajın doğal yapısının bozulduğunu belgelerle ortaya koymuştuk. 10 Haziran 2024 yılında bölgeden analiz alındığına dair yapılan ilk açıklama sonrasında sekiz ay sonra Valilik tarafından ikinci açıklama daha yapıldı.
BAKANLIK USULSÜZLÜKLERİ TESPİT ETTİ
Büyük Çaltıcak’ta yaklaşık 500 metre uzunluğundaki sahilin 400 metresini özel loca ve şezlong alanlarına ayıran işletme bununla da yetinmeyip 90 metre uzunluğundaki verandayı da denize doğru genişletmeye devam ediyor. İşletme ayrıca koruma altında olan plajın belli bir bölümüne de farklı bir yerden getirilen ve plajın doğal yapısıyla uyumsuz olan beyaz kumlarla doldurdu. Gazetemizin gündeme getirdiği olay sonrasında Valilik emriyle Tarım ve Orman Bakanlığı 6. Bölge Müdürlüğü ekipleri bölgede inceleme yaparak alandaki usulsüzlüklerine raporda yer verdi. Bölge Müdürlüğü’nün raporunda, “Alanın imar planı bulunmaktadır. Alanda bulunan giriş kontrol ünitesi, duş ve tuvaletler ile büfe, kır lokantası, localar, şezlonglar alanda uygulanmak üzere onaylı imar planı ve Uzun Devreli Gelişme Planı ile ilgili mevzuatlar kapsamında hazırlanan ve Genel Müdürlüğümüzce 14.07.2016 tarihli ve 142541 sayılı yazısı ile onaylanan projeye uygun olarak Bölge Müdürlüğümüzce oluşturulan denetim komisyonunun kontrolleri dâhilinde yapılmıştır. Alanın plaj bölümüne beyaz kum serildiğine, sahilin belli kısmının çit ile çevrildiğine ve denize doğru çit şeklinde taş dolgu yapıldığına ilişkin Beydağları Sahil Milli Park Müdürlüğümüzce alanda yapılan inceleme sonucunda; Alanın güneyindeki sahilin belli bir kısmının işletmeci tarafından çitle çevrildiği, Çitin denizle birleştiği kıyıdan itibaren denize doğru 10-15 metre kadar çit şeklinde taş dolgu yapıldığı, Çitle çevrili alan içerisine beyaz kum döküldüğü hususları tespit edilmiştir. Söz konusu tespitlere ilişkin, Genel Müdürlüğümüzce onaylanan vaziyet planında, kıyıda çit yer almadığı ve kum dökülecek bir alanın vaziyet planında gösterilmediği ve açıklama raporunda bu hususlarla ilgili bir hüküm bulunmadığı için konuya ilişkin Müdürlüğümüzce işletmeci yazılı olarak uyarılmış ve söz konusu aykırılıklar giderilmiştir. Konuya ilişkin Antalya Cumhuriyet Savcılığında işlemler yürütülmektedir” denildi.
VALİ ŞAHİN İZİN VERMEYİZ
Her yıl çeşitli nedenlerden dolayı vatandaşların sahile ulaşımı da her geçen gün gittikçe zorlaşıyor. Kamusal alanların kullanımı ve korunmasında çok dikkatli olduklarını söyleyen Antalya Valisi Hulusi Şahin, sahillerin vatandaşların en temel hakkı olduğunu ve kullanımı konusunda da hiçbir hukuksuz yapılaşmaya da izin vermeyeceklerinin altını çizdi.
BÖLGE HALKI DA MAĞDUR
Bölge sakinlerinden Kamil Kamiloğlu, “25 yıllık ticari motor yat işletmecisi olarak deniz turizmine katkı sağlamaya ve ülke ekonomisine katkı sağlama çalışan bir işletmeciyim. Büyük Çaltıcak’la ilgili en çok mağdur olanlardan biri de benim gibi yat işletmecileri. Sadece karayı değil denizi de işgal etmişler. Yatlar demirleyemiyor, misafir sahile yüzerek çıkamıyor. İşletme çalışanları, motor yatlarını sahil güvenliğe şikâyet ediyor ve maalesef cezalar ödüyoruz. Sahilin kapanması, denizin işgal edilmesi, deniz turizmine çok büyük zarar vermektedir. Sadece kıyı değil içeride betonarme yapılar yapılmakta. Kimse gidip piknik yapamıyor, her şey paralı ve pahalı. Oysa Milli Parklar betonlaşmaya ve sahil kısmının kapatılmasına asla müsaade etmiyor. Bunların acil düzeltilmesi gerekmektedir” dedi.
