Sanırım bu konuda başarılı oldum.
Tabii ki binlerce yılda, bu topraklara uyum sağlamış ağaçları yok saymak mümkün değil. Yangın durumunu göz önünde bulundurarak, nasıl daha az hasarla atlatıp, topluma, orman köylüsüne daha yararlı nasıl oluruzu bulmaktı.
Çünkü çaresiz, yorgun, ağlayan, bitkin yüzler gördüm…
Yanlışlar gördüm…
Beni anlayan insanlar olduğunu biliyorum.
Kimsenin uzmanlık alanına saygısızlık etmek istemem. Fakat içimiz yanıyor.
Meyve ağaçları sadece şeftali, portakal kayısıdan ibaret değildir.
Su ve toprak potansiyelini en iyi bilen meslek disiplininden birisi olarak, coğrafyadaki suya ihtiyaç duyan bitkileri coğrafyanın tamamına tabii ki önermiyoruz. Binlerce yılda uyum sağlamış çam ağaçları tabii ki var, var olmaya devam edecek ve yeniden filizlenecektir.
Fakat uyum sağlamalıyız...
Yeni şeylere kafa yorup en iyiyi bulmak zorundayız.
İklim değişiyor, nüfus artıyor, ihtiyaçlar farklılıklar gösteriyor, alışkanlıklarımız değişiyor.
Hiç mi bir şey yapamayız.
Mesela köylünün fikrini aldınız mı?
Artık evinin yanına çam diker mi?
İnanıyor ve biliyorum ki önümüzdeki dönemlerde farklı düşünce- fikirler gündeme gelip, uygulanacaktır. Daha şimdiden güzel fikirler duymaya başladım.
Son kararı, birçok disiplin ve meslek grupları bir araya gelerek verecektir..
Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik