ANTALYA Ekspres Gazetesi'nden Güven Güneş'in haberine göre, ekonomik kriz, enflasyon ve artan maliyetler arasında sıkışan çiftçi, emeklerinin karşılığını alamadığı için üretimden uzaklaşmaya başladı. Çiftçinin emeğinin karşılığını alamadığını belirten Türkiye Ziraatçılar Derneği Antalya Şube Başkanı Abdurrahman Özcan, tarım politikalarının çiftçiyi destekleyici şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiğini söyledi.
DEVLET DESTEKLİ SİGORTA HİZMETLERİ
Tarım Sigortaları Kanunu çerçevesinde 2006 yılında Tarım Sigortaları Havuz İşletmesi’nin (Tarsim) çiftçinin ürünlerini oluşabilecek hasarlara karşı güvence altına almak için kurulsa da artan sigorta maliyetleri nedeniyle birçok çiftçi bu güvenceden mahrum kalıyor. Türkiye Ziraatçılar Derneği Şube Başkanı Abdurrahman Özcan, TARSİM’in oluşacak risklere karşı çiftçiyi korumak amacıyla kurulduğuna dikkat çekerek, “Kurulduğu yıldan bu yana her yıl hizmetleri artarak büyümüştür fakat son yıllarda, ülkenin ekonomik şartlarının bozulması sonucu büyüme sekteye uğramaktadır. Ülkemiz tarımı için çok önemli olan bu hizmetler, ekonomik kriz nedeniyle sekteye uğramakta, çiftçilerimiz devlet destekli sigorta hizmetinden uzaklaşmaktadır” dedi.
ÇİFTÇİ UMDUĞUNU YİNE BULAMADI
Sigortasız üretim yapmak zorunda kalan çiftçinin zararına ürünlerini satmak zorunda kaldığını ifade eden Başkan Özcan “Geçtiğimiz yıl, soğuk hava depolarına pazarlama amacıyla konulan meyveler alıcı bulmadığı için ucuz fiyatlarla meyve suyuna satılmıştır. Bu durum doğal olarak meyve üreticisini zarara uğratmıştır. Zarar gören üretici, doğacak risklere karşı ürününü sigorta yaptıramamıştır. Bu durum narenciye üreticileri içinde geçerlidir. Ülkemizdeki tarım politikaları, bu şekilde devam ettiği sürece sorunlar her geçen yıl artarak devam edecektir. Tabi ki, oluşacak risklere karşı üreticinin en büyük güvencesi olan TARSİM’de, bu olumsuzluklardan nasibini alacaktır” diye konuştu.
ÇİFTÇİ DOLU HASARINA SEVİNDİ
Başkan Özcan “Bu yıl komşu illerde, meyvesini satamayan sigortalı üreticiler ise meydana gelen dolu hasarına neredeyse sevinmişlerdir. Çünkü piyasaya ürününü sürse yok pahasına ve maliyetlerinin altında satılacakken doğal afet nedeniyle sigortadan en azından maliyetini bir nebze de kurtarma şansı bulmuştur. Hiç bir çiftçi emeğinin ziyan olmasını istemez. Çiftçiler artık öyle bir hale geldiler ki, ürettikleri ürünlerden bırakın kar yapmayı maliyetine dahi satamayacak duruma geldiler. Toprakta üreterek çalışarak faydalı olmak isterken maalesef bugün geldiğimiz noktada artık bu mümkün dahi olmamaktadır. Bu durum birçok çiftçiyi topraktan uzaklaştırdığını anlatan acı bir örnektir. Bu durum sürdürülebilir değildir” şeklinde konuştu.
Tarıma milli bütçeden ayrılması zorunlu olan yüzde 1’lik payın uygulanarak tarımın desteklenmesi gerektiğinin altını çizen Özcan, “ Buradan, yıllarını tarıma vermiş ve tarımın her kademesinde bulunmuş bir teknik elaman olarak yetkilileri uyarıyorum. Toprağından kopan çiftçiyi bir daha toprağına döndüremeyiz. Bu ülke hepimizin, tarımı ve çiftçiyi kendi kaderiyle baş başa bırakmayalım” ifadelerine yer verdi.