ANTALYA Ekspres Gazetesi'nden Güven Güneş'in haberine göre, artan girdi maliyetleri ile birlikte mazot, gübre, fide, zirai ilaç fiyatlarının devamlı olarak yükselmesi tarım sektörünü zora sokuyor. Ziraat Mühendisi Hidayet Bilgiç, “Kırsal kesimlerde küçük çiftçi arazilerini başkalarına kiraya veriyor. Sera yapım maliyetleri de çok arttı. Aynı zamanda ağaç da dikemez. Çünkü bir fidanın en erken meyve vermesi 3 yıldır. 2 yıllık kiralama yapan bir firmanın bu üretim ve paketleme tesisi kurması bir maliyet gerektirir ve 2 yılda bu maliyeti kurtarıp kar etmesi mümkün değildir” dedi.
Bilgiç “Türkiye’nin her tarafında çiftçi eylemleri yapılıyor. Soğan, kavun, karpuz, domates, limon, biber üreticileri bırakın kar etmeyi masraflarını bile alamadılar. Hasat masraflarını bile karşılayamadılar ve ürünleri toprağa karıştırdılar. Artan girdi maliyetleri de çiftçinin belini büktü. Mazot, gübre, fide, zirai ilaç fiyatları son 3 yılda 10 kat arttı. İşçilik maliyetlerini de ekleyince üretim maliyetleri 10 kata yakın arttı. Oysa çiftçinin ürettiği ürünler para etmedi. Zaten borçlanarak ürettikleri için de çiftçiler iflasın eşiğine geldi. Hal böyle olunca da önümüzdeki yollarda çiftçilerin bir bölümü üretemeyecekler. Çok özel bir coğrafyaya sahip ülkemiz topraklarına devlet eliyle göz koyacaklar. Küçük çiftçi büyük kartellere işçi veya ırgat olarak çalışmaya başlayacaklar. Oysa burada yapılması gereken şey çiftçilerin kazanamama sebeplerini araştırıp, çözüm yolları üzerinde çalışılmaktır” ifadelerini kullandı.
Paketleme ve lojistik giderlerinin son yıllarda astronomik arttığını ifade eden Bilgiç, “Üretim bölgelerinde 1-2 lira olan ürünler tüketim bölgelerinde 20-30 TL’den satılmaktadır. Ağırlaşan ekonomik krizlerden dolayı Tüketicinin alım gücü çok düştü. Üretici ve tüketici arasındaki fiyat farkları 20-30 kata kadar çıkıyor. Alım gücü düşmesinden dolayı da arz ve talep dengesi bozuldu. Üretici ürününü satamadığı için memnun değil. Tüketici de ürünler pazarda pahalı olduğu için alamıyor ve memnun değil. Tüm ürünlerin maruz kaldığı tarladan çatala gerçekleşen zincir kontrol edilmeli ve çözüm yolu bulunmalıdır. Çözüm tarım alanlarının kiralanması değildir” sözlerini kullandı.