Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odası (AESOB) Başkanı ve Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkan Vekili Adlıhan Dere bir radyo programına konuk oldu. Katıldığı programda mesleki eğitim ve nitelikli iş gücü hakkında açıklamalarda bulunan Dere, “Aileler çocuklarını meslek liselerine yönlendirmiyorlar. Ortaokul sonunda lise tercihi yapan öğrenciler kendini bir maraton içerisinde gibi hissediyor. Halbuki bu ülkenin doktora, mühendise, öğretmene ihtiyacı olduğu gibi iş gücüne, ustaya ve üreticiye de ihtiyacı var” dedi.
VELİLER MESLEK LİSELERİNE ÖN YARGIYLA BAKIYORLAR
Çırak ve kalfa bulmakta yaşanılan zorluğun en büyük sebebinin ailelerin mesleki eğitime mesafeli olmaları olduğunu belirten Dere, “Günümüzde esnaf ve sanatkarlarımızın en büyük problemlerinden biri bu. Esnaf ve sanatkar camiyesi olarak maalesef yanımızda çalıştıracağımız çırak, kalfa ve nitelikli eleman bulamıyoruz. Yani bu sorundaki en büyük etkenin aslında öğrencilerin ve verilerin meslek liselerine olan önyargılar olduğunu düşünüyoruz. Aileler çocuklarını meslek liselerine yönlendirmiyorlar. Ortaokul sonunda lise tercihi yapan öğrenciler kendini bir maraton içerisinde gibi hissediyor. Halbuki bu ülkenin doktora, mühendise, öğretmene ihtiyacı olduğu gibi iş gücüne, ustaya ve üreticiye de ihtiyacı var diye düşünüyoruz. Fakat velilerimiz de etkisiyle çocuklar daha çok Fen Lisesi, Anadolu Liselerine öncelik veriyorlar. Buraları kazanamayan öğrenciler ise mahallelerin en yakın okullarına yerleştirme mecburiyetinden kalıyorlar. Meslek eğitimi veren liseler başta bir ihtimal kalmadığı takdirde de açıkta kalan, istemeyerek tercih edeceği okullarmış gibi bir olumsuz imaj yaratılıyor. Bunlar göz ardı edilip ikinci plana atılıyor. Burada bizlere düşen en büyük görev de bu olumsuz algıyı yıkmamız gerek olduğunu düşünüyoruz ve bu durumda çalışmalarımıza devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
MAVİ YAKALARA İHTİYAÇ OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ
Yapılan çalışmalarla ilgili de konuşan Adlıhan Dere, “Bununla ilgili biz buradaki olumsuzluğu görüyoruz ve en yakından bunu takip ediyoruz ve son zamanlarda da bir çalışma içerisine girdik. Özellikle ailelerimiz yani bizim kendimizin de içinde yaşadığımız belli konularda aileler işte oğlumuz kızımız mühendis olsun doktor olsun pilot olsun işte bilgisayar mühendisi olsun yani bu noktada beyaz yakalı olması noktasında yönlendiriyorlar. Yani az önce de söylediğim gibi çocuklar özellikle fen liseleri, Anadolu Lisesi gibi yere hızlı bir maraton içerisine sokarak orada şimdiki sisteme göre 4 artı 4 artı 4'ten de sıkıntı yaşayarak burada çocuklarımız ciddi yarışın içerisine giriyor ve kazandığı zaman da beyaz yakalı olmak için verdiği mücadeleyi kazandıktan sonra da iş hayatına döndüğünde istediği işi bulamıyor. Ama bugün günümüzde, yani sizler de takip ediyorsunuz, özellikle iş arayanlar bölümüne baktığımız zaman genelde mavi yakaların olduğunu görüyoruz. Yani mavi yakalara ihtiyaç olduğunu görüyoruz. Yani bugün bir tornacı, bugün bir işte demirci, bugün işte bir marangoz, mobilyacı, işte bugün vinç operatörü gibi meslekler bulunamıyor. Yani ihtiyacı çok yüksek ve beyaz yakalılardan şu andaki maaşları en az üç katı, dört katı yüksek. Biz bu noktada da şimdi son zamanlarda Milli Eğitim İl Müdürlüğümüzle yapmış olduğumuz çalışmalar doğrusunda özellikle ortaokuldan liseye geçerken velilerle bizzat irtibata geçerek kendi yöneticilerimiz de dahil bu işin içine sokmak kaydıyla mavi yakalı olduğunda arabasını alacağını, evini alacağını hayatını en iyi şekilde geçireceği noktasında da biz çocuklara okullarda da bir eğitim yapacağız, toplantı yapacağız. Bu noktada özellikle milli eğitimdeki öğretmenlerimiz, rehber öğretmenlerimizle birlikte velilerle toplantı yaparak bunu çocuklarımıza ikna yoluyla, ailelere de ikna yoluyla bu çalışmayı başlattık” dedi.