MİLLİ Eğitim Bakanlığı’nda okulların 180 günden 200 güne çıkarılması konuşuluyor. Yaz tatilin kısaltılarak okul döneminin uzatılması hedefleniyor. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk konuya ilişkin görüşlerini paylaştı. Öztürk, “ Eğitimin 200 güne çıkarılması ya da düşürülmesinin bir önemi yok. Eğitimin içeriği boşaltılmış, ezbere dayalı bir eğitim sistemi var. Yani çocuklar bilimden uzak, çözdüğü sorunun neye yaradığını bilmiyor. Bilimsel, laik bir eğitimden vazgeçilmiş, gerici bir eğitim anlayışının olması en büyük sorunlardan biri” dedi.

Kadir Öztürk1

‘VELİLER KABUL ETMESİN’

Öğretmenlere bu durumda daha fazla angarya iş bineceğini söyleyen Öztürk, “ Asıl burada sorun veliler. Velilerin seçmeli derslerden tutun, okulun 200 gün olması gibi konuların hiçbirini kabul etmemesi lazım. Velilerin örgütlenmesi lazım. Bugün çoğu okulda bilhassa meslek liselerinde fizik, kimya, matematik dersleri azaltıldı. Din dersleri çoğaltıldı. Sistem iyice içeriği boşaltılmış ezbere dayalı hal aldı. İster 200 gün yapın, isterseniz 300 bin gün yapın. Bir anlamı yok. Çünkü eğitimin içi boş. Öncelikle bilimsel ve laik bir eğitim sisteminin oturtulması gerekiyor.  Avrupa standartlarına göre yapılması gerekiyor. Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) değerlendirmesinde Türkiye altlarda yer alıyor. Sonlarda olmamızın tek bir sebebi var eğitimin içeriğinin boşaltılmış olmasıdır” diye konuştu.

‘OKULLARI ÖNCE EĞLENCELİ HALE GETİRİN’

Türkiye çocukların okula zorla gittiğini söyleyen Öztürk, “ Bakın başka ülkelerde çocuklar okula severek giderler. Ancak bizim ülkede çocuk okula gittiğinde ‘notlarım yüksek olabilir mi? 5 tane daha soru fazla çözebilir miyim?’ derdinde. Çocukların okulu sevecek hiçbir şeyi yok. Eğitim sisteminin bozukluğu çocukları da etkiliyor. Çocuklar çocukluğunu, öğrenciliğini yaşayamıyor. Çocuklar tabii ki ders çalışmalı, soru çözmeli ancak bizde tamamen buna dayalı bir eğitim sistemi var. Çocuklar okula giderken ayakları geri geri gidiyor. Okulu sevmiyor. Bunu çözmenin yollarını aramaları gerekirken okulu uzatmak gibi düşünce yanlıştır. Öncelikle okulları çocuklar için sevimli hale getirmek gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Muhabir: ÇİĞDEM KORKAN/ÖZEL HABER