“Bu muazzam birlik ve beraberlik için dosta güven düşmana korku veren bu dik duruşunuz için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Rabbimiz, mukaddes kitabımız Kur'an-ı Kerim'de 'Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz, zira onlar diridirler, ancak siz bunu bilemezsiniz' buyuruyor. Manevi bakımdan böyle şerefli bir makama ulaşmak, şehadetle müşerref olmak dünyada her kula nasip olmaz” diye konuştu.
15 Temmuz gecesi darbeye direnen vatandaşlardan 252 şehidin bu müjdeye mazhar olduğunu ve şehitlikle şereflendiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Şehitlerimizin yanı sıra 2 bin 740 insanımız da o gece yaralanarak gazi oldu. Rabbim, peygamberlikten sonra en yüce mertebe olduğu bildirilen kahramanların hepsinden razı olsun diyorum. Aynı şekilde her biri birer fedakârlık ve cesaret timsali olan gazilerimize de Mevla'dan hayırlı, sağlıklı ve bereketli ömürler diliyorum. Yine bu vesileyle o gece televizyondan yaptığımız çağrıya icabet ederek sokaklara, meydanlara, havalimanlarına akın eden, uçakların, helikopterlerin karşısına korkusuzca dikilen, demokrasiye ve millî iradeye sahip çıkan, kurşunlara karşı göğüslerini siper eden, ellerinde bayraklarıyla bir 'istiklal şöleni' yazan tüm kardeşlerime şahsım ve milletim adına bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Hainlerin başarısız, milli iradenin muzaffer olması için tüm kalpleriyle dua eden yurt dışındaki vatandaşlarıma ve gönül coğrafyamızdaki milyonlarca Türkiye sevdalısı kardeşimize de buradan ayrıca teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
"104 yıl önce yedi düvele direnen ve galip gelen Gazi Meclis, 15 Temmuz ihanetinde bu defa emperyalizmin kuklalarına dur demiştir”
15 Temmuz gecesi darbeciler karşısında canlarını ortaya koyan Türk Silahlı Kuvvetleri, emniyet birimleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı mensuplarına teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”O gece adeta abideleşen kurumlarımızdan biri de parlamentomuzdu. Türkiye Büyük Millet Meclisi, o gece halkın meclisi olduğunu, milli iradenin temsilcisi olduğunu bir kez daha göstermiştir. Milletvekillerimiz, savaş uçaklarının sonik patlamaları ve tepelerine yağan bombalara aldıramadan korkusuzca görevlerini yerine getirmişlerdir. 104 yıl önce yedi düvele direnen ve galip gelen gazi Meclis, 15 Temmuz ihanetinde bu defa emperyalizmin kuklalarına dur demiştir” dedi.
15 Temmuz gecesi ikinci kez gazilikle şereflenen Meclisin hangi siyasi partiden olursa olsun tüm mensuplarına tekrar teşekkür ettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şüphesiz her toplumda kahramanlar gibi korkakların da bulunduğunu söyledi. Her millette vatanını canından çok sevenler gibi, ruhlarını “bir dolara” satacak kadar ucuzlaşanlar da olabileceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”15 Temmuz'da ülkemiz içinde ve dışında sayıları çok sınırlı da olsa maalesef darbe girişiminin başarıya ulaşmasını isteyenler de vardı. Tanklara selam duranları, darbecilere alkış tutanları, sala okuyan din görevlilerimize saldıranları ve FETÖ'cü hainlere destek verenleri bugün bir kez daha utançla hatırlıyoruz. Rabbim böylesine karanlık bir geceyi bir daha milletimize yaşatmasın diyorum” açıklamasını yaptı.
"Modern dönem Haşhaşilerini ne biz affedeceğiz ne de 252 evladını bir gecede kara toprağa veren milletimiz affedecektir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz'da yaşananları hatırlatarak, ”Şunun bilinmesinde fayda görüyorum. Yurt dışındaki şarlatandan emir alarak pis ellerini vatanımıza uzatan FETÖ'cü alçaklar, döktükleri kanla tarihimize kara bir leke olarak geçtiler. Modern dönem Haşhaşilerini ne biz affedeceğiz ne de 252 evladını bir gecede kara toprağa veren milletimiz affedecektir. Ülkemize, milletimize ve milli iradenin temsilcisi olan hükümetimize kast eden bu ihanet şebekesi, değil 8 yıl, 80 yıl sonra bile nefretle anılacak. Daha önce de ifade ettim, bugün altını çizerek tekrar vurguluyorum: Zalime merhamet, mazluma zulümdür. Sadece şu an bulunduğumuz bölgede 29 insanımızı şehit edenlere, henüz 15-16 yaşındaki gencecik evlatlarımızı acımasızca bizden kopartanlara, devletin namusuna emanet ettiği silahları millete doğrultup masumları katledenlere, Gölbaşı'nda, Ankara Emniyeti'nde, Genelkurmay'da nice aslan parçasının kanını dökenlere merhamet edersek, Allah korusun şehitlerimizin ruhlarını muazzep ederiz, kahraman gazilerimize mahcup oluruz” ifadelerini kullandı.
Üzerinden 8 sene geçmesine rağmen acıların da, öfkelerin de taze olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”FETÖ'yle ve vesayetle mücadele azmimiz ilk günkü kadar diridir, güçlüdür, ayaktadır. Allah'ın izniyle bu kararlılığımızdan hiçbir surette taviz vermeyeceğiz. Milli irade ve demokrasi düşmanlarıyla mücadelemizi çok kararlı biçimde sürdürürken; hukuk ve adaleti mutlaka gözetecek, mağduriyetlerin önüne geçmeye çalışacak, masumla mücrimleri ayırmaya azami itina göstereceğiz. FETÖ'cü alçakların kurduğu sinsi tuzaklara düşmeden, vatandaşla devlet arasında yeni kırgınlıklar oluşturmadan, son darbeci de yargıya hesap verinceye kadar inşallah bu süreci hassasiyetle yürüteceğiz. Mevla ülkemizi ve milletimizi korusun; bizlere bir daha böyle acılar yaşatmasın diyorum” dedi.
15 Temmuz gecesi sadece bir işgal girişiminin püskürtülmediğini, aynı zamanda istiklal ve istikbalimize de sahip çıkıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bakınız o gece FETÖ'cü hainler sadece bizi ve aile efradımızı hedef almadı. O gece sadece AK Parti ve hükümetimiz hedef alınmadı. O gece sadece devletimizin güvenlik birimleri, TRT, TÜRKSAT, basın-yayın kuruluşlarımız hedef alınmadı. 15 Temmuz gecesi topyekûn Türkiye'miz hedef alındı; bekamız hedef alındı. Bizi asırlardır ayakta tutan kardeşliğimiz hedef alındı. 1071'den bu yana gelen millet ve devlet varlığı çökertilmek istendi. Hedef şahsımızla ve ailemizle birlikte tüm milletimizdi, 85 milyonun bütün fertleriydi. Taşeron olarak kullandıkları FETÖ'cüler eliyle Türkiye Cumhuriyeti'ne diz çöktürmeyi, milletin iradesine zincir vurmayı amaçlıyorlardı” dedi.
FETÖ'yü suret-i haktan göstererek 40 yıl boyunca bunun için beslediklerini büyüttüklerini, bunun için himaye ettiklerini, yurt dışında önünü açtıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”15 Temmuz sonrası ortaya koyduğumuz klasörler dolusu delile rağmen darbecileri ve elebaşlarını bunun için ısrarla desteklemeyi sürdürdüler. Çatışma, zülüm ve kıtlıktan kaçan mazlumlara bir lokma ekmeği dahi çok görürken, FETÖ'cü hainleri bunun için bağırlarına bastılar. Türkiye'de darbeye karışmış, insanımızın kanını dökmüş, millete kurşun sıkmış teröristler, bize sürekli demokrasi dersi veren Batı başkentlerinde işte bunun için ellerini kollarını sallayarak serbestçe gezebiliyor. Biz de Cumhur İttifakı'yla birlikte önemli adımları attık ve gerekli tedbirlerimizi oluşturduk. Darbecilere kol kanat germeyi, bize hukuk ve adalet diyerek yutturmaya çalışıyorlar. Oysa ellerinde masum kanı olan FETÖ'cülere gösterilen müsamahanın ne hukukla, ne demokrasiyle ilgisi vardır” dedi.
"15 Temmuz'un işaret fişeği esasında bizim 'one minute' çıkışımızdan hemen sonra atıldı"
“FETÖ'ye arka çıkılmasının tek sebebi, 15 Temmuz gecesi kullandıkları bu piyonu, Türkiye'ye karşı projelerinde yeniden önümüze sürmektir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Şunun da çok net bilinmesini isterim; 1960'tan beri ülkemizde yapılan darbelerin arkasında kimin eli varsa, aynı 'üst akıl' 15 Temmuz ihanetinde de tüm unsurlarıyla devredeydi. 15 Temmuz'un işaret fişeği esasında bizim 'one minute'çıkışımızdan hemen sonra atıldı. Şahsımızın ve hükümetimizin Filistin davasına sağladığı güçlü destek; küresel siyonist lobiyi ve onların içimizdeki etki ajanlarını rahatsız etmişti. Türkiye, dış siyasette bağımsız hareket etmeye başladıkça, bu odakların tedirginliği ayyuka çıktı. Önce 7 Şubat MİT krizi, ardından Gezi olaylarıyla iktidarımızı alaşağı etmeye kalktılar. Akabinde 17-25 Aralık emniyet-yargı darbe girişimiyle hükümetimize hamle yaptılar. Yine bu arada farklı yöntemlerle rahatsızlıklarını ifşa ettiler. Bunların hiçbirinde muvaffak olamayınca 15 Temmuz'da son kozlarını oynadılar. Biz, milletimizle sırt sırta vererek işte bu sinsi planları yırtıp attık” diye konuştu.
Gençlerin şu gerçeği özellikle görmesini istediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Tıpkı Çanakkale'de, tıpkı İstiklal Harbimizde olduğu gibi 15 Temmuz gecesi de milletin istiklalini yine milletin azim ve kararlılığı kurtarmıştır. 15 Temmuz, tüm zorluklara rağmen kazandığımız Kurtuluş Savaşımızdan sonra milletimizin son bir asırda yazdığı en büyük destandır. 15 Temmuz, on yıllar boyunca gururla anlatılacak bir direniş olma yanında, milletimizin küllerinden yeniden doğuşunun da hikayesidir. Tüm bunlarla birlikte 15 Temmuz, ülkemiz, milletimiz ve demokrasimizin hakiki dostlarının ortaya çıktığı bir turnusol işlevi görmüştür” dedi.
Gençlere seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Lütfen bunları hafızanıza adeta nakşedin. Bakın, o gece iş başa düşünce ellerinde bayraklarıyla sokaklara koşanların yanı sıra ikbal peşinde koşanları da gördük. O gece çıplak elleriyle tanklara meydan okuyanlarla birlikte tankların arasından sıvışıp kaçanları da gördük. O gece hangi siyasi partiden olursa olsun tek yürek, tek bilek olanlarla birlikte milletimizin ezeli kardeşliğini dinamitlemeye çalışanları da gördük. O gece sabaha kadar milletimizin zaferi için dua edenlerle beraber darbecilerin galip gelmesini dört gözle bekleyenleri de gördük. 15 Temmuz'da hem ülkemizin nasıl bir badire atlattığını unutmamak hem de milletimizin darbecilere ve arkasındaki güçlere karşı verdiği mücadeleyi unutturmamak, şehitlerimize karşı vefa borcumuzun bir gereğidir. Bu anlayışla 15 Temmuz etkinliklerinin ana temasını 'Milletin Zaferi' olarak belirledik. Burada olduğu gibi farklı programlarla milletin zaferini manasına uygun şekilde idrak etmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
Geleceğin teminatı gençlerin 15 Temmuz'u anlamalarını, içselleştirmelerini, o gece asil milletin yazdığı eşsiz destanla gurur duymalarını arzu ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Birileri rahatsız olsa da, biz şuna yürekten inanıyoruz: 'Çanakkale ruhu' nasıl bir asır boyunca milletimize rehberlik etmişse, '15 Temmuz ruhu' da inşallah Türkiye Yüzyılı'nın inşasına öncülük edecektir. Cumhur İttifakı olarak bunu ayakta tutacağız ve sürdüreceğiz. Kutup yıldızlarımız olarak bizlere yol gösterecek. Yeni Türkiye, 15 Temmuz ruhunun üzerinde yükselecek” diye konuştu.
"Her 10 yılda bir demokrasinhen askıya alınmadığı, milli iradenin sürekli varlık-yokluk tehdidiyle yaşamadığı, milletin egemenliğine kast etmeye kimsenin cüret edemediği, dış politikası bağımsız, ekonomisi güçlü, itibarı yüksek, küresel düzeyde çekim merkezi haline gelmiş bir Türkiye'yi inşallah inşa edeceğiz" diyen Erdoğan, "Geçmişteki tecrübelerden ders ve ibret alarak istikbalimizi şekillendireceğiz. Bunun için 15 Temmuz ruhuna sahip çıkmak çok çok önemlidir. Bakınız, bizim nazarımızda, milletin iradesine kast edenler arasında hiçbir ayrım yoktur. Vatandaşa silah doğrultan kim olursa, olsun tıpkı 15 Temmuz gecesi olduğu gibi yine karşısında dimdik dururuz. Milletin sandıkta tecelli eden iradesine, Allah'ın izniyle gölge düşürmeyiz, leke sürdürmeyiz, kimsenin el uzatmasına müsaade etmeyiz. FETÖ'cülerin kendilerini gizlemek için arkasına saklandığı milli-manevi değerlerimizin örselenmesine de izin vermeyiz. Türkiye'nin ve Türk demokrasisinin bir daha asla 27 Mayıs, 12 Eylül, 28 Şubat ve 15 Temmuz vâri saldırılarla karşı karşıya kalmaması için gereken her türlü tedbiri alıyoruz, almaya da devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
"Her kim 15 Temmuz'a laf söylüyorsa hedefi millettir, demokrasidir, milletin sarsılmaz iradesidir"
Tüm bu gerçekler apaçık ortadayken birilerinin “15 Temmuz kıyamına” çamur atma çabalarını ibretle ve üzüntüyle takip ettiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: "Birileri çıkıyor uyduruk bahanelerle milletin heyecanını, gururunu ve zaferini paylaşmaktan imtina ediyor. Kontrollü darbe iftirası atarak başaramadıklarını, 15 Temmuz arifesinde Meclis'imizin gazi kimliğine saldırarak yapmaya çalışıyorlar. Kimse kusura bakmasın ama adı, sanı, unvanı ne olursa olsun her kim 15 Temmuz'a laf söylüyorsa hedefi millettir, demokrasidir, milletin sarsılmaz iradesidir. Her kim milletin zaferini küçümsüyorsa, tiyatro diyerek bühtan ediyorsa, asıl amacı FETÖ'cü efendilerine diyet borcunu ödemektir. Bunlar, açık söylüyorum, 15 Temmuz gecesi milletten yedikleri tokadın acısını bir türlü unutmayan zavallılardır. Biz bunlara prim vermedik ve vermeyeceğiz. Milletimiz de engin ferasetiyle bu söylemlerin arkasındaki sinsi niyeti görmektedir. Bugüne kadar FETÖ'ye ve FETÖ'yü de kullanan 'üst akla' yaranmak için her şeyi yaptılar, her türlü iftirayı attılar. Ancak ne yaptılarsa, tam 8 yıldır emellerine ulaşamadılar, inşallah hiçbir zaman da ulaşamayacaklar. O gecenin asıl kahramanı olan milletimiz iradesine sahip çıktığı gibi, tarihe altın harflerle yazılan zaferine de sahip çıkacaktır. O gece hemen yanı başımızda şehit düşenlerin fedakarlıklarını önemsiz göstermeye kimsenin gücü yetmez. İnşallah biz de 15 Temmuz'un unutturulmasına da, birilerinin istismar aracı haline gelmesine de müsaade etmeyeceğiz. Her 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü'nde 85 milyon el ele, yürek yüreğe, gönül gönüle vererek hem kahraman şehitlerimizi yad edeceğiz; hem de bu önemli günü hakkıyla idrak edeceğiz."
Mehter takımının konseriyle başlayan programda sanatçı Uğur Işılak, Alper Kış, Ceyhun Çelikten ve Mustafa Yıldızdoğan ile Azerbaycan Devlet Sanatçısı Azerin eserlerini seslendirdi. Azerin sahne sonrası bozkurt işareti yaptı. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve şehitler için saygı duruşunda bulunulan programda, 15 Temmuz şehitlerinin isimleri okundu. Anma programına katılan vatandaşlar şehitlerin ismi okunduğunda "burada" diye karşılık verdi. Kur'an-ı Kerim tilaveti sonrası Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş dua etti. Programda "Milletin gözünden, şehitlerin dilinden, devletimizin ağzından 15 Temmuz" isimli özel bir gösteri sunumu da yapıldı. Şair Dursun Ali Erzincanlı'nın şiir okuduğu programda, sela da okundu.
Programa Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ve eski Başbakan Binali Yıldırım da katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanında gazi Turgut Aslan, Emine Erdoğan'ın yanında Ömer Halis Demir'in eşi oturdu. Programda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Kur'an-ı Kerim hediye edildi.