CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, İbn Haldun Üniversitesi ‘Geleneksel TÜRGEV İftarı’nda konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sürekli ahlak tüccarlığı yapan sürekli işçinin, emekçinin hakkından bahseden bu çevreler önceki gün Beşiktaş'taki yangında hayatını kaybeden 29 emekçi kardeşimizle ilgili çıkıp tek cümle kurmadılar. Ekranları başında izleyenlere ve buradaki kardeşlerime sesleniyorum. Bu binaya inşaat ruhsatını veren, imar ruhsatını veren ve binanın en alt bodrum katlarını gazino haline getirmeye müsaade edenler kim? Şimdi tabii ki biz de savcılarımızla bunu takip ediyoruz. Bunu kovalıyoruz. Kovalamaya devam edeceğiz. Kimler bunlar? 29 tane orada vatandaşımızın ölümüne göz yumanlar kimler? Biz de kovalayacağız. Zerre kadar vicdanı olan herkesin tepkisini çekmesi gereken skandallar zinciri karşısında başlarını kuma gömmeyi tercih ettiler" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İbn Haldun Üniversitesinde Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı’nın (TÜRGEV) düzenlediği ‘Geleneksel TÜRGEV İftarı'na katıldı. Erdoğan’ın yanı sıra iftar programına TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İbn Haldun Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Gündüz, İbn Haldun Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Vekili ve İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Necmettin Bilal Erdoğan ile öğrenciler katıldı. Program Kuran-ı Kerim tilavetiyle başladı, ardından ezanın okunmasıyla iftar yapıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iftarın ardından katılımcılara konuştu.
"Beşiktaş'taki yangında hayatını kaybeden 29 emekçi kardeşimizle ilgili çıkıp tek cümle kurmadılar"
Cumhurbaşkanı Erdoğan Beşiktaş’ta 29 kişinin hayatını kaybettiği yangınla ilgili, "Biliyorsunuz meyve veren ağaç taşlanır. TÜRGEV gibi vakıflarımız da hem hizmetleriyle hem varlıklarıyla hem de yerli milli duruşlarıyla ülkemizdeki belli çevreleri her zaman rahatsız etti. Kim var diye seslenilince sağına soluna bakmadan fert fert ben varım diyen özgür zihinler yetiştiren TÜRGEV bu kesimler tarafından özellikle hedef tahtasına konuldu. İftira ve yalan furyasının hedefi oldunuz. Haysiyet cellatları tarafından yıpratılmak istendiniz. Sizleri yıldırmayı amaçlayan daha nice saldırıya maruz kaldınız. Birileri ellerine geçirdikleri her fırsatı iyi ve faydalı işleri desteklemek için değil, TÜRGEV gibi gençliğe hizmet çatılarını yıkmak için kullandı. Ve siz ne de biz bunların hiçbirine aldırmadık. Hukuktan, meşruiyetten, hakka ve halka hizmet yolundan ayrılmadık. Bizi yok etmeye gelenlerin bizde hayat bulacağı yüksek bir ruh haliyle mücadelemizi kararlılıkla devam ettirdik. Bugün de aynı vakarla hareket ediyoruz. Sen doğru olursan, sen dürüst olursan, sen samimi olursan eğri er ya da geç mutlaka belasını bulur diyoruz. Ağızlarını her açtıklarında hak, hukuk, adalet kavramları üzerinden gönüllü kuruluşlarımıza dil uzatanların ikiyüzlülüklerini çok iyi biliyoruz. Sürekli ahlak tüccarlığı yapan sürekli işçinin, emekçinin hakkından bahseden bu çevreler önceki gün Beşiktaş'taki yangında hayatını kaybeden 29 emekçi kardeşimizle ilgili çıkıp tek cümle kurmadılar. Ekranları başında izleyenlere ve buradaki kardeşlerime sesleniyorum. Bu binaya inşaat ruhsatını veren, imar ruhsatını veren ve binanın en alt bodrum katlarını gazino haline getirmeye müsaade edenler kim? Şimdi tabii ki biz de savcılarımızla bunu takip ediyoruz. Bunu kovalıyoruz. Kovalamaya devam edeceğiz. Kimler bunlar? 29 tane orada vatandaşımızın ölümüne göz yumanlar kimler? Biz de kovalayacağız. Zerre kadar vicdanı olan herkesin tepkisini çekmesi gereken skandallar zinciri karşısında başlarını kuma gömmeyi tercih ettiler. Ama birileri hemen anında koşup gittiler. Niye? Çünkü kendi günahlarını nasıl örteriz? Bunun peşinde koştular" dedi.