12 Eylül 1980 tarihinde gerçekleşen askeri darbenin 41. yıldönümü dolayısıyla bir açıklamada bulunan Eğitim İş Sendikası Antalya Şube Başkanı Sadık Acar, darbenin ekonomik ve sosyal sonuçlarının hala hissedildiği söyledi. Acar, darbenin etkilerinin sadece o dönemle sınırlı kalmadığını, uzun yıllar boyunca ülkenin demokrasisinin olgunlaşmasını engellediğini ve toplumsal hafızada derin izler bıraktığını da ekledi.

whatsapp-image-2023-05-09-at-104917-3

Eğitim İş Sendikası Antalya Şube Başkanı Sadık Acar, 12 Eylül 1980 tarihinde gerçekleşen askeri darbenin ülkenin demokrasisine, özgürlüğüne ve insan haklarına ciddi zararlar verdiğini söyledi.  Acar yaptığı açıklamada, darbenin ardından yaşanan insan hakları ihlalleri, gözaltılar, işkenceler ve sansürlerin ülkeyi uzun yıllar boyunca etkilediğini belirtti. “12 Eylül bugün Türkiye'nin siyasi ve toplumsal tarihine vurulan en ağır darbelerden birinin, 12 Eylül faşist darbesinin yıl dönümüdür” diyen Başkan Acar, “43 yıl önce bugün, devrimciler ve ilerici kamuoyu sayesinde toplumda yükselen özgürlük, demokrasi ve eşitlik mücadelesi ABD'nin organize ettiği bir darbeyle karşılık buldu. Bu darbenin sonuçları hala hissedilmektedir. Darbe sonrası; resmî rakamlara göre 650.000 kişi gözaltına alındı, 230.000 kişi askerî mahkemelerce yargılandı, cezaevlerinde ise işkence sonucu 171 kişi olmak üzere yaklaşık 300 kişi hayatını kaybetti, 50 kişi idam edildi, 1.683.000 kişi ise fişlendi. Gerçek rakamlar ise bunun çok çok üzerinde, yaşanan acı ise tarifsizdi “ şeklinde konuştu.

‘EN FAZLA ZARARI ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNÜRLER YAŞADI’
Acar açıklamasının devamında, yapılan darbede en fazla zararı Atatürkçü aydın ve düşünürlerin yaşadığını ifade ederek, “Atatürk’ün büyük bir özveriyle Cumhuriyet değerleri üzerine kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi, Türk Dil Kurumu ve Tarih Kurumu gibi çok sayıda kurumun kapatıldığı bu süreç, Atatürkçü düşüncenin en fazla zarar gördüğü, çok sayıda Atatürkçü aydın ve düşünürün zindanlara atılarak yıpratıldığı dönem olarak tarihe geçmiştir. Demokrasinin askıya alındığı, hak ve hukukun yerini darbecilerin keyfiyetine bırakıldığı Türkiye Cumhuriyeti, uzun yıllar darbenin yaralarını sarmakla uğraştı. Her faşist darbe gibi 12 Eylül de toplumun solda duran, ilerici olan kesimi ve işçi sınıfını ezmek için dizayn edilmiştir” sözlerini kullandı. 

'HALA DARBE YASASIYLA YÖNETİLİYORUZ'
Acar, “12 Eylül`ün üzerinden 43 yıl geçmiş olmasına rağmen ülkemiz hala darbe yasalarıyla yönetilmekte, Anayasa’dan çalışma yasalarına kadar birçok alanda 12 Eylül’ün antidemokratik hükümleri bugün de varlığını ve etkisini sürdürmektedir. Temel hak ve özgürlüklerden düşünce ve örgütlenme özgürlüğüne, siyasi partiler yasasından, seçim yasalarına kadar 12 Eylül zihniyeti egemenliğini her alanda sürdürmektedir. Demokrasi ve hukuk dışı arayışların hiçbir dönem çözüm olamayacağı inancındayız. Türkiye’nin demokratikleşmesi için, 12 Eylül faşist yönetiminin oluşmasına neden olan zihniyetle ve o zihniyetin yarattığı düzenden bugün beslenenlerle mücadelemizi sürdüreceğiz. Eğitim-İş olarak 12 Eylül faşist darbesini lanetliyor, bir daha 12 Eylül'lerin yaşanamayacağı kadar demokrasisi yerleşmiş bir ülke umuduna kararlılıkla sarılıyoruz” diye konuştu. HABER/GAZİ KARATAŞ

Editör: Uğur Keskin