Gazipaşa'nın sakin sokaklarından 25 kilometre uzaklıkta, adeta bir masal diyarının kapılarını aralayan Delikdeniz Kral Koyu, zamanın derinliklerinden gelen bir hikayenin anahtarını taşıyor.
KRALIN DENİZLE BULUŞMASI
Antik dönemde, Delik Deniz'in kıyılarında tarih denizle iç içe geçti. I. Antiochos'un, muazzam güzellikteki sulara kendini bıraktığı yer burasıydı. Deniz, kralın ayakları altında ona bir taç gibi hizmet etti. Bu kutsal an, zamanla Kral Koyu'nun adını taşımasına vesile oldu.
DOĞANIN İHTİŞAMI
Delikdeniz Kral Koyu, sadece antik tarihle değil, sıra dışı doğal güzellikleriyle de öne çıkıyor. Koyun etrafını sarıp sarmalayan muz bahçeleri, zamanın izlerini taşıyan sessiz şahitler gibi duruyor. Muz ağaçlarının gölgesinde, geçmişle doğanın kucaklaştığı bir atmosfer bulunuyor.
DELİKDENİZ'İN BÜYÜLÜ GÖRÜNTÜSÜ
Delikdeniz, adını devasa bir sırdan alıyor. Denizin içinde yükselen kocaman bir kayadan, tarihin ve doğanın gücünü temsil eden bir delik açılıyor. Bu büyülü kayanın içinden bakıldığında, zamanın içinde bir yolculuğa çıkmış hissi uyandırıyor. Delik, adeta geçmişle geleceği birbirine bağlayan bir kapı.
AKVARYUM BERRAKLIĞINDA BİR KOY
Kral Koyu'na adım attığınızda, gerçeklikle rüyanın iç içe geçtiği bir dünyaya adım atmış olursunuz. Turkuaz rengiyle parlayan cam gibi sular, sanki bir akvaryumun içindeymişsiniz hissiyatını uyandırır. Koyun dibinde yükselen kayalar, berrak suyun içinde gizemle dans eder. Gözlerinizi kapatınca bile, Kral Koyu'nun büyüsü, zihinsel bir akvaryumu canlandırır.
Bu büyülü koy, efsanelerin de içinde kaybolabileceğiniz bir yer. Delikdeniz Kral Koyu'nun masalı, antik çağlardan bu yana anlatıla dursun, çünkü bu doğal cennetin güzellikleri, yazgıyı ve tarihi sonsuza kadar bir arada yaşatacak gibi duruyor. Haber/Erendiz ÖZKURT
