10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla Konyaaltı Belediyesi ve Antalya Gazeteciler Cemiyeti iş birliğinde Hayat Park'ta basın buluşması gerçekleştirildi. Programa Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, AGC Başkanı İdris Taş, AGC yönetimi ve basın mensupları katıldı.

YEŞİL PASAPORT İÇİN KANUN TEKLİFİ MECLİSTE

AGC Başkanı İdris Taş, yaptığı konuşmada demokrasinin temel taşı olan medyanın önemine vurgu yaparak, "Demokrasinin vazgeçilmezi temel taşı medyadır. Medya bir ülkenin gelişmişliği, huzuru, refahı medyanın güçlü olmasıyla ancak mümkündür" ifadelerine yer verdi. Bunun yanı sıra 15 yıl mesleki kıdemi bulunan basın mensuplarına yeşil pasaport verilmesine yönelik kanun teklifinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşüleceğini sözlerine ekleyen AGC Başkanı İdris Taş, “Gazetecilerin haklarını en iyi şekilde alması için meslek yasasının acilen çıkması gerekiyor” dedi.

‘HABER ALMA ÖZGÜRLÜĞÜ TÜRKİYE’DE İYİYE DOĞRU GİTMİYOR’

Basın buluşmasında yer alan Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, yaptığı konuşmada basının demokrasinin en güçlü unsurlarından olduğunu altını çizerek, “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde bugünün anlamını daha yukarı taşıyacak uygulamaları gelişmeleri yaşayamadığımızı sevgili başkanım da dile getirdi. Bizlerde hem siyasetçi olarak hem de vatandaş olarak yaşayarak maalesef tanık olduk. Gazetecilerin haber alma özgürlüğünün Türkiye’de iyiye doğru gitmediğini yaşayarak gördük. Değerli dostlar sizler gazetecisiniz. Eminim mesleğinizle ilgili tüm gelişmeleri benden daha iyi takip ediyorsunuz. Fakat 2002 yılında yapılan bir araştırmada basın özgürlüğü endeksinde 100’üncü sırada olan Türkiye geçen sene yapılan araştırmada basın özgürlüğünde 185 ülke içerisinde maalesef 165’inci sıraya gelmiştir” açıklamalarına yer verdi. Doğru haberi iletmenin öneminin altını çizen Başkan Semih Esen, “Bugünün dünyasında gelişmiş kent toplumlarında kalabalık şekilde insanların bir arada yaşadığı yeni yaşam modelimizde kendi yaşam modelinde insanlar olayları gerçek yönüyle öğrenebilmek için ancak ve ancak doğru şekilde haber veren gerçekleri yansıtan basın organlarına ihtiyaç duyar.  Bu sadece bizde değil, tüm dünyada da öyle ve hatta insanlar seçimlerin yaklaştığı bugünlerde kanaatlerin oluştururken de destekledikleri veya desteklemedikleri siyasetçilerin tüm yönlerini yine basın aracılığıyla öğreniyorlar. Bunun manipüle edilmemesi, bunun gerçeğe uygun şekilde aktarılması, bir anlamda aslında ülkede oluşacak olan tercihlerin ve siyasi iradenin de sağlıklı ve doğru olmasına hizmet edecektir. Biz sadece basın özgürlüğünü değil, vatandaşın demokratik anlamda doğruyla yanlış arasında bir tercih yapmasını iyice kötü arasında bir tercih yapmasını sağlıksız hale getirmiş durumdayız. Değişik ve bu siyasal düzenleyen geçişimizde maalesef siyasetin basını kontrol altında tutmak niyeti ve bu yönde yaptığı eylemler nedeniyle de basında bunun bir aracı haline geldi, değerli dostlar. Demokrasi sadece sandığın olması insanların oy kullanmasından ibaret değildir. Bunu artık hepimiz biliyoruz. Ülkede kaliteli bir demokrasinin varlığından söz edebilmek için birkaç şey mutlaka bir arada olması lazım. Mutlaka bir arada olması gereken şeylerden birincisi ve en önemlisi bunu ben tahminle veyahut da kendi temennim olarak söylemiyorum. Demokrasi konusunda yazılan tüm kitaplarda tüm akademi çalışmalarda tüm makaleler de bu böyledir. Demokrasinin birinci ve vazgeçilmez unsuru güçlü parlamentodur. Parlamento çok güçlü olmalıdır. Parlamentonun üzerinde hiçbir güç bulunmamalıdır ve hiçbir güç parlamentoyu vaatle veyahut da baskıyla yönlendirememelidir. Bunun varlığı demokrasi için birinci bu mutlaka var olmalıdır. İkincisi sıklıkla dünyası, denge ve denetim mekanizmaları, denge ve denetim mekanizmaları yargı eliyle yürütülür ve sadece yargı eliyle değil, bizim gibi henüz vatandaşın denetimi vatandaşın itirazı sivil toplum kuruluşlarının itirazı ve sözlerinin hak ettiği kadar dinlenmediği toplumlarda göz ardı ediliyor ve maalesef geri planda kalıyor. Yargı evet denge denetim mekanizmasının en önemli unsurudur. Fakat aynı zamanda vatandaş ve sivil toplum kuruluşları da bu göreve mutlaka katılmalıdır” dedi. HABER/AYSU DURSUN

Editör: Uğur Keskin