6 ŞUBAT’TA meydana gelen Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen depremin enkazları toplanıyor. Peki enkazın çevresel etkileri neler? İnsan sağlığını tehdit ediyor mu? Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Derya Ünver, depremin çevresel etkileri hakkında açıklamalarda bulundu. Ünver, “Yıkılan alanda ki atıklar hepsi toplanarak belli bölgelerde depolanıyor. Bunun çevresel boyutu çokta dikkate alınmıyor. Barajların su toplama havzalarına, akarsu kenarlarına bu atıklar depolanıyor. Hem bunlar temiz suya ulaşımda tehdit oluşturuyor. Hem o bölgede ki tarımsal faaliyetleri olumsuz yönde etkiliyor. Toz ve toplanan enkazından içindeki maddenin içeriği tam olarak belirlenebilir düzeyde değil” dedi.
EKOSİSTEMİN BOZULMASINA NEDEN OLACAK
Bölgede tozla oluşan hava kirliliğinin insan sağlığının yanı sıra ekosisteme de zararı olduğunu vurgulayan Ünver, “Tozla oluşan hava kirliliğini bir yerde sınırlandırmak mümkün değil. 11 ilde böyle büyük yıkım olmuşken, atıkları yönetmeliklere uygun olarak bertaraf etmek kolay olmuyor. Uçuşan tozlar bir sınırda kalmayacak. Bölgenin tamamına dağılacak ve tarım alanlarına, yüzey sularını da kirletecek ve ekosistemin bozulmasına neden olacak. Bunun olmaması için toz oluşumunun sulama sistemleri ile önüne geçilmesi gerekiyor” diye konuştu.
‘ENKAZ ÇALIŞMALARI HASSASİYETLE YAPILMALI’
Depremden sonra yapılan en kaz çalışmaları hakkında konuşan Ünver, “ Deprem felaketini yaşayan tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletmek istiyorum. Yakınlarını kaybedenlerin başı sağ olsun. Yıkılan binaların enkazını sadece hafriyat atığı olarak değerlendirmek mümkün değildir. Enkazın altın altında halen vatandaşlarımızın fotoğrafları, anıları bulunmaktadır. Bu sebeple yürütülen çalışmalar çok hassasiyet gösterilerek yapılmalıdır” ifadelerini kullandı.
‘KANSERE SEBEP OLABİLİR’
Yıkım işlemleri ve enkaz taşınması sırasında ortaya çıkan tozun sağlık için tehlikesinden bahseden Ünver, “ Depremden sonra çevresel olarak zararları yaşıyoruz. Çevre ile ilgili problemlerin hepsi aslında birer halk sağlığı problemidir. Atıkların yüklenirken, taşınırken ve sonrasında yönetmeliklere göre belirlenmiş usullere göre yapılması gerekiyor ama geldiğimiz noktada bu usullerin çokta uygulandığını söyleyemeyiz. Enkaz atıklarının kaldırılması da çok önemli. Tozuma sırasında asbest ve uçucu gazlardan, tozlardan insan sağlığı ciddi oranda etkilenmektedir. İlerleyen zamanda, insan yaşamını olumsuz etkiyecektir. Gelecekte kansere sebep olabilir ” diye konuştu.
ENKAZ ATIKLARINDA MİLLİ SERVET YATIYOR
Depremden sonra en kazların çevredeki halka zararlı etkilerini azaltmak için tozun oluşumunu engellemek adına sulamaya yapılması gerektiğini belirten Ünver, “ Bu işi yapan personellerin kişisel koruyucu donanımları giymiş ve kendi sağlığını korumalı. Sonrasında depolama alanlarının doğru seçilmiş, çevreye zararın önlenmesi gerekiyor. Bu depolama alanlarında oluşan atıkları da zamanla kırma, eleme ve geri dönüşüm işlemlerinin gerçekleştirilmelidir. Çünkü enkaz atıklarının içerisinde geri dönüşebilir atıklarda mevcut. Bunlar milli servet aynı zamanda. Bunların tekrardan ekonomiye kazandırılması gerekiyor” dedi. ÖZEL HABER/ ÇİĞDEM KORKAN
