Depremler hayatın kaçınılmaz parçası

ANTALYA Ekspres Gazetesi'nden Güven Güneş'in haberine göre, Antalya’da meydana gelen depremlerle ilgili açıklamalarda bulunan Jeofizik Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Başkanı Yüksel Karaman, Türkiye’nin deprem kuşağında yer aldığına ve bu doğa olayının günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası olduğuna dikkat çekti. Karaman, “Her gün bir yerde mutlaka bir deprem olur, olacaktır da. Depremleri hayatın dışına itemeyiz. Bu depremler aslında dünyanın nefes almasını ve yenilenmesini sağlar. Depremle yaşamayı öğrenmeliyiz. Buradan baktığımızda depremler korkulacak olaylar değildir. Asıl endişe kaynağımız yapılar ve bu yapıların güvenliği olmalıdır. Bizi öldüren şey depremin kendisi değil çürük binalardır” ifadelerini kullandı.
DEPREMLE YAŞAMAYI ÖĞRENMELİYİZ
Antalya’da son günlerde meydana gelen depremlerle sarsıldı. Yapı güvenliği konusunda atılması gereken adımlara vurgu yapan ve etüt ve mühendislik hizmetlerinin hayati önem taşıdığını belirten Jeofizik Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Başkanı Yüksel Karaman, zemin etütlerinin, bir binanın ayakta kalmasındaki en kritik unsurlardan biri olduğunu ifade ederek “Zemin etütleri binanın adeta ayaklarını temsil eder. Sağlam bir zemin üzerinde uygun binalar inşa edilmelidir. Aksi halde depremde can kayıplarını önlemek mümkün olmaz. Özellikle Akdeniz kuşağındaki deprem levhaları sürekli olarak gözlemlenmeli, incelenmeli ve takip edilmelidir” diye konuştu. Vatandaşların gereksiz yere panik yapmaması gerektiğini belirten Karaman, depremle ilgili doğru bilgilendirme yapılmasının önemine dikkat çekti. Depremleri önlemenin mümkün olmadığını ancak zararlarının minimize edilebileceğini söyleyen Başkan Karaman, depremle yaşamanın kaçınılmaz bir gereklilik olduğunu belirterek, deprem bilincinin artırılması gerektiğini dile getirdi. Depremlerin korkutucu doğa olayları olarak görülmek yerine alınacak önlemlerle hayatın bir parçası olarak kabul edilmesi gerektiğini vurgulayan Başkan Karaman, “Türkiye’nin bir deprem ülkesidir. Bu nedenle depremi hayatın dışına çıkaramayız. Bu depremler dünyanın nefes almasını ve yenilenmesini sağladığını bilmeliyiz. Depremle yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Buradan baktığımızda aslında depremler korkulacak şeyler değildir. Bizleri, öldüren şeyler çürük binalardır” dedi.