KAHRAMANMARAŞ merkezli 11 ili etkileyen deprem felaketinden sonra o bölgedeki öğrencilerin psikolojik durumunun sınava uygun olmadığını belirten Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) Antalya Şube Başkanı Tülin Koç, “ Veli-Der olarak bu konuyla ilgili çalışma yapıyoruz. Sınavlara deprem bölgesindeki çocukların girmemesi gerekiyor. Okullarda ve üniversitelerde çocukların tercih edeceği şekilde kontenjanların ayrılması gereklidir. Zaten deprem bölgesindeki çocuklar büyük kayıplar yaşadı ve yaşam koşulları çok zor” dedi.
ÇOCUKLAR KAYGILI
Koç, “Veli-Der olarak deprem bölgesine gittik. O bölgede okulların açıldığı söylenmesine rağmen okullarda eğitim-öğretim durmuş vaziyette. Çadır kentler var, hasar görmeyen bir iki okul var sadece. Bakanlık tarafından yıkılmayan okulların bahçelerinde çadırların kurulacağı ve eğitime devam edileceğine dair açıklama vardı. Ama bizim gördüğümüz orada birkaç yer hariç eğitimin durduğu ve bu koşullarda çocuklar üniversite kaygısı yaşıyor” ifadelerini kullandı.
SINAV YAPMADAN YERLEŞTİRİLMELİ
Deprem bölgesinden gelen çocuklar için Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) hemen yüzde 5 kontenjan açtığını ifade eden Koç, bu çocukların Antalya’daki okullara yerleştirildiğini ve bir sorun da yaşanmadığını gördüklerini belirtti. İstenirse bunun yapılabileceğini söyleyen Koç, “Veli-Der olarak diyoruz ki, deprem felaketinden etkilenen, psikolojik olarak çok zor durumda olan ve hayatta kalmak için savaş veren bu çocuklara bir darbeyi de biz vurmayalım. Zaten eşit olmayan bir ortamda eğitim-öğretim görüyorlar. Bu eşitsizlik deprem ile beraber daha da derinleşti. Biz çocukları kaybetmek istemiyoruz. Deprem bölgesindeki çocukların istedikleri şehirlerde açılan belli kontenjanlara yerleştirilmesini talep ediyoruz. Çocuklara sınav yapmak bu şartlarda doğru değil” dedi.
BİLGİ VE BECERİYE GÖRE EĞİTİM SİSTEMİ!
Deprem bölgesine dair eğitim önerilerinden sonra Türkiye’nin genel eğitim sistemi hakkında da konuşan Koç, “Laik, bilimsel, kamusal eğitim istiyoruz. Çocuklar üniversiteyi bitirene kadar devletin denetiminde nitelikli bir müfredat getirilmeli. Çocukların bilgi beceri ilgilerine göre gerekli yönlendirmeler yapılarak ülkenin ihtiyaçları doğrultusunda istihdamı yapılacak mesleklere yönlendirilmeli. Üniversite bittiğinde gelecek kaygısı yaşamadan hayatlarına devam etmelerini istiyoruz” dedi. ÖZEL HABER/ ÇİĞDEM KORKAN
