'Ve kadınlar
birbirlerinden gizleyerek
bakıyorlardı ayın altında
geçmiş kafilelerden kalan öküz ve tekerlek ölülerine.
Ve kadınlar, bizim kadınlarımız:
korkunç ve mübarek elleri
ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
anamız, avradımız, yarimiz
bizim kadınlarımız
şimdi ayın altında
kağnıların ve hartuçların peşinde
harman yerine kehribar başlı sap çeker gibi
aynı yürek ferahlığı, aynı yorgun alışkanlık içindeydiler.
Ve on beşlik şarapnelin çeliğinde
ince boyunlu çocuklar uyuyordu.
Ve ayın altında kağnılar
yürüyordu Akşehir üzerinden Afyon'a doğru.'

Dünya şairimiz Nazım Hikmet, 30 Ağustos'ta zaferle sonuçlanan Kurtuluş Savaşı'nı destanlaştırdığı şiirinde Türk kadınının cesaretini, vatanseverliğini işte bu dizelerle anlatmış.

Nene Hatun ile başlayan Türk kadınının ülkeyi istilacılardan kurtarma azmi Kurtuluş Savaşı ile devam etmiştir. Kadınların destansı mücadelesini canlı tutmak, bu mücadeleye saygı duymak ve gönüllerde yaşatmak bugün her vatandaşın, her Türk kadınının görevi olmalıdır.

Ateşli konuşmaları ile Halide Onbaşı'yı (Halide Edip Adıvar), 9 yaşındayken cepheye giden Nezahat Onbaşı'yı (Nezahat Baysel), sırtında taşıdığı cephane ıslanmasın diye çocuğunun battaniyesini o cephaneye saran, kendisi de donarak ölen Şerife Bacı'yı unutabilir miyiz?

Kendisi gibi kadın askerlerle 25 emperyalist askeri esir alan Erzurumlu Kara Fatma'nın (Fatma Seher Erden) ve cepheye gitmek için saçını kazıtan, kadın olduğunu saklayan Kastamonulu Halime Çavuş'un vatan sevgisi nasıl izah edilebilir?

Üstün hizmetlerde bulunduktan sonra kendisine yapılan milletvekili teklifini 'Hafız olduğum için başımı açmam, başımı açamayacağım için de milletvekili olamam' diyerek reddeden Hafız Selman İzbeli ve başından vurularak şehit düşen Gördesli Makbule unutulur mu? 'Savaştım Yunana karşı, elimde kalan en değerli şey Atatürk'ün göğsüme taktığı İstiklal Madalyası'dır' diyen Çete Emir Ayşe, Adanalı Tayyar Rahmiye ve daha isimsiz binlerce Türk kadınını saygıyla ve rahmetle anmalıyız. Kurtuluş Savaşı'nda gerek cephede gerekse cephe gerisinde savaşan kadınlarımız için bir anıt yapıldı mı bilmiyorum.

Bugün 30 Ağustos 2021.

Büyük Taarruz'un 99'uncu yıl dönümü.

Önümüzdeki yıl, büyük zaferin 100'üncü yılına yakışır bir 'Destan Yazan Kadınlar Anıtı' neden yapılmasın?