Ünlü yönetmen FerzanÖ zpetek'in, İtalya'ya olan sevdasını bilmeyenimiz yok. Kısaca özetlersem, orada yaşıyor, orada film yönetiyor, orada kazanıyor. 17yaşında gittiği İtalya'yı mesken tutmuş. Roma, evi olmuş. Karlovy dahil birçok festivalde en iyi ödülleri getiren, en güzel filmleri İtalya'da çekmiş ve bu filmlerin özel bir kitlesi ve takipçisi var. İtalya'da virüs kaynaklı ölümler doğal olarak FerzanÖzpetek'i de sarsmış olacak ki bir yazısı sosyal medyada binlerce kez paylaşılmış;
'İçinde bulunduğumuz durumun, yalnızca bir virüsle değil aynı zamanda alışkanlıklarımızla mücadele etmemizi gerektirdiğini kavramalıyız.
Elimizde bu krizi adeta bir 'dayanışma yarışı'na çevirmek için büyük bir fırsat var.
Görme ve düşünme biçimimizi değiştirmeliyiz.
'Bana da bulaşmasından korkuyorum' ya da 'Bana bulaşmasını umursamıyorum' yerine 'BEN diğerlerini KORUYORUM' diyebilmeliyiz.
Ben senin için endişeleniyorum.
Ben senin için aramızdaki 'güvenli mesafe'yi koruyorum.
Ben senin için ellerimi yıkıyorum.
Ben senin için iple çektiğim o seyahatten vazgeçiyorum.
Ben senin için konsere gitmiyorum.
Ben senin için alışveriş merkezine gitmiyorum.
Senin için, sizler için.
Şu anda bir hastanenin yoğun bakım ünitesinde olan herkes için.
Hayatları en az benimki kadar değerli olan yaşlı ve kırılgan tüm bireyler için.
Zaten kanserle savaşmakta olduğundan, üstüne bir de bunu kaldıramayacak olanlar için.
Ne olur gözlerimizi açıp etrafımıza bakalım.
Dilerim ki dayanışma ruhu asla eksik olmasın.
Gerisinin hiçbir önemi yok.'
* * *
Teşekkürler sevgili FerzanÖzpetek...
İçinde bulunduğumuz durumun yalnızca bir virüsle değil aynı zamanda alışkanlıklarımızla mücadele etmemizi gerektirdiğini kavramamızı hatırlattığınız için.
Ben değil, benim dışımdakileri de koruma düşüncesine sahip olmamız gerektiğini hatırlattığınız için.
Bazı zevk ve keyiflerden de yeri geldiğinde vazgeçilebileceğini hatırlattığınız için.
Bize insani erdemlerimizi hatırlattığınız için.