DEĞİŞKENLİK gösteren hava ısısı ile birlikte grip vakalarının da artması bekleniyor. Hızla yayılması beklenen grip virüsü, yüksek ateş ve eklem ve kas ağrılarıyla kendini gösteriyor ancak uzmanlar, gripten korunmanın en iyi yolunun aşılanmak olduğunu belirtiyor.
GRİP BELİRTİLERİ VE SEYRİ
Antalya Aile Hekimleri Derneği (ANTAHED) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Dilek Şahin, grip virüsünün çok hızlı yayılan bir enfeksiyon hastalığı olduğunu ve kolay bulaşabildiğini belirterek yüksek ateş, kas-eklem ağrıları, halsizlik, titreme, baş ağrısı, boğaz ağrısı, burun akıntısı ve tıkanıklığı, kuru öksürük, nadiren kusma ve ishal gibi belirtilerle kendini gösterdiğini söyledi. Grip hastalarının genellikle 3-7 gün yatak istirahati gerektirdiğini, belirtilerin kaybolmasından sonra bile halsizlik hissinin devam edebileceğini ifade etti.
GRİP VE SOĞUK ALGINLIĞI ARASINDAKİ FARK
Grip hastalığına ınfluenza virüsünün neden olduğu ve özellikle Kasım-Mayıs ayları arasında görülen bir solunum hastalığı olarak çok sayıda kişiyi etkilemesi ve hayati sonuçlar doğurabileceğini dile getiren Başkan Şahin, soğuk algınlığı ile karıştırılmaması gerektiğine vurgu yaptı.
Dr. Şahin, grip ve soğuk algınlığının sıklıkla karıştırıldığını belirterek şunları söyledi: “Grip, yüksek ateş ve ciddi belirtilerle seyrederken soğuk algınlığı daha hafif seyirli ve yatak istirahati gerektirmeyen bir hastalıktır. Grip özellikle çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalığı olan kişilerde daha ağır seyredebilir ve ikincil enfeksiyonlara yol açabilir.”
GRİP HASTALIĞININ TEDAVİSİ
Genellikle gribin belirtilerine yönelik, hastanın rahatlamasını sağlayacak tedavilerin uygulandığını dile getiren Şahin, “Hekim tavsiyesi dışında ilaç kullanılmamalıdır. Antibiyotikler gribi tedavi etmezler. Risk grubundakiler, hamileler, kronik hastalığı bulunanlar ve hastalık belirtilerinin ağır seyrettiği vakalarda kesinlikle hekime başvurulmalı ve hekim gerekli görürse ilaç kullanmalıdırlar” dedi.
KİMLER AŞI OLMALI?
Dr. Şahin, aşılamanın önemine vurgu yaparak şu ifadelere yer verdi: “En sık karşılaştığımız soru, “Grip aşısını her yıl yaptırmalı mıyım?” Evet; çünkü her yıl mevsimsel gribe neden olan grip virüsü değişebilmektedir. Grip aşısının içeriği Dünya Sağlık Örgütü tarafından bir yıl önce salgın yapan virüs tiplerinin belirlenmesi ile geliştirilmekte ve aşının içeriği de bu uygulamaya bağlı olarak her yıl değişmektedir. Bu nedenle aşı, yapıldığı grip sezonu için etkili olmaktadır. 6 aydan küçük bebeklerde grip aşısı koruyuculuk sağlamamaktadır. Grip aşısı 1-2 hafta içerisinde koruyucu düzeye ulaşmaktadır.
Risk grubu olarak kabul ettiğimiz; 65 yaş ve üzeri kişiler, yaşlı bakımevi ve huzurevinde kalan kişiler, 6 ay - 18 yaş arasında olup uzun süre aspirin kullanması gerekenler, bağışıklık sistemi baskılanmış olanlar, şeker hastalığı dahil herhangi bir metabolik hastalığı olanlar, astım dahil kronik solumun yolu hastalığı olanlar, kalp-damar sistemi hastalığı olanlar, kronik böbrek hastalığı olanlar ve hemoglobinopatisi olanların her yıl hekimlerine danışarak aşı yaptırmaları gerekmektedir.”
AŞIDA RİSK GRUPLARI NELERDİR?
Belirli kişilerin aşı konusunda daha dikkatli olmaları gerektiğine vurgu yapan Dr. Şahin, “Geçmişte grip aşısı sebebiyle ciddi alerjik reaksiyon geçirmiş olanlar, orta ya da yüksek ateşli hastalık geçirenler, geçirdiği rahatsızlığın belirtileri azaldıktan sonra hekim tarafından muayene edilerek doktor tarafından uygun görülmesi durumunda aşılanmalıdır” ifadelerine yer verdi.
