İnci Taneleri... Daha başlamadan yayınlanan fragmanla olay yaratan dizi, önceki gece ilk bölümüyle nihayet ekranlara geldi.
Aman susayım kimseler duymasın. “Ne? Birileri pavyon mu dedi?” Adını öyle yüksek sesle telaffuz edemezsiniz. Bu işte gizlilik çok önemli. Ülkede ciddi bir pavyon kültürü var ama gizli... “Hadi pavyona gidelim” cümlesi erkekler arasında kurulan bir cümle öbeği. Bir kadına yemeğe gidelim, sinemaya gidelim, bara gidelim diyebilirsiniz ama hadi pavyona gidelim diyenini hiç duymadım. Cinsiyetçi bir eğlence mekanı ve erkekler gizli saklı kendilerine ait bu eğlence dünyalarını kadınlardan uzak tutarak korumaya çalışıyorlar.
Pavyonlar herkesin bildiği ama konuşulmayan mekanlar; İnci Taneleri’nin fragmanının da bu kadar konuşulmasının sebebi dizinin pavyonda geçen sahneleri.
İnci Taneleri dizisi; eşini öldürme suçundan cezaevine düşen edebiyat öğretmeni Azem’in (Yılmaz Erdoğan) cezasını çektikten sonra tahliye olmasıyla birlikte, pavyonda çalışan Dilber’le (Hazar Ergüçlü) yollarının kesişmesiyle başlıyor. Nasıl ki ‘pavyon’ kelimesini yüksek sesle telaffuz etmiyorsak pavyon eşittir bela denklemini de bildiğimiz için dizinin akışı kendini belli etti.
Dizi tamamen Yılmaz Erdoğan imzası taşıyor. Onun o ince espri anlayışını, kelime oyunlarını, düz mantık bakışını, ince ince ayarlar vermesini çok net görebilirsiniz. Şiirsel anlatımla yazılmış bir senaryo; Yılmaz Erdoğan tarzı kelimelerin gücünü ve vurguyu kullanırken Türkçedeki öğe sıralayışı hiçe sayarak, ses tonuyla havalı cümleler kurmak... Şimdi aynı cümleleri bir başkası kursa kulağa hiç hoş gelmeyecek ama Yılmaz Erdoğan’dan çıkınca havalı oluyor. Hatta dizinin bazı yerlerinde bunun için bayağı güldüm. Milyon tane devrik cümle kurulmuşken kanayan yaramız “de, ki ve tabii” sözcükleriyle güzel bir Türkçe dersi de verdi bizlere, umarım bundan sonra kimseden “Tabii ki de” sözcüğünü duymayız. Kendi kendime şüpheye düştüm kelimeleri doğru yazıyor muyum diye, bugün kendimi sık sık TDK’ye bakarken buldum. (Bu arada TDK’ya değil TDK’ye olduğunu öğrendim)
Diziyi süresi dışında genel olarak beğendim. Yılmaz Erdoğan ve Hazar Ergüçlü dışında diğer oyuncuların performansı da iyiydi. Sonrasında uzun bir süre diziye yapılan yorumları okudum ve açıkçası yorumlar çok daha eğlenceliydi. Sanırım pavyoncular kendilerini ifşa etmeye başladı. Yorum yapanların çoğu Dilber için izlemiş gibi geldi bana.
Biz bu diziyi daha çok konuşuruz gibi geliyor. Hem pavyon kültürümüz gelişecek hem de Türkçemiz. Daha ne olsun?..