Dilimiz

'Türk diline eski değerini kazandıracağız!'Nasıl? 'Nevzuhur ile!'

Daha başlamadan kaybettik!Nevzuhur:Osmanlıca:'Yeniden olmak!'

Batıya giden gemide doğuya kürek çekmek!O kadar uzağa gitmeyelim.

Nasıl bozuldu Türkçemiz?1980 sonrası her şeye açılan kapılardan kültür emperyalizmi de girdi. Lümpenlik prim yapar, insanlar rezil olamaz oldu.

Daha önce sevgiliye bayılırdık.

Şimdi Çüş oldumdiyoruz.

Eskiden Arkadaş vardı.

Şimdi Kanka!

Eskiden hayret ifademiz Yaa!idi

Şimdi Oha Yaniolduk!

Okulda, otobüste, sinemada konuştuğumuz dil bu!Çünkü okumuyoruz.

'Dilini kaybeden uluslar benliğini de kaybeder' demiş atalarımız.

Her şeyi kaybettiğimiz gibi benliğimiz de gitti gidiyor.

***

Türk edebiyatında yasaklanmış onlarca kitap yıllar sonra kitap raflarında yerlerini almıştır.

Şairlerin yasaklanmış şiirleri olduğu gibi, bazı şiirlerde dizeler sansüre uğramıştır.

Örneğin, halk ozanı Yunus Emre'nin yüzlerce yıllık şiirinin Talim Terbiye engeline takıldığını anımsarım. 10'uncu sınıf edebiyat kitabında yer alan 'Cennet cennet dedikleri' şiirindeki 'Birkaç köşkle birkaç huri' satırı yayınevi tarafından sansürlenmişti. Şiirle ilgilenenler hatırlar, Talim Terbiye Kurulu bu sansürle ilgili olarak 'Şiirden beklenen kazanımlar sağlanmıştır' açıklaması yapmıştı. Bir sansürün de Edip Cansever'in 'Masa da Masaymış Ha!' şiirindeki iki dizeye geldiğini anımsadım. Şiir sevenler de hatırlayacaktır. Şairimizin o şiirinde yer alan 'Bir bira içmek istiyordu kaç gündür/ Masaya biranın dökülüşünü koydu' dizeleri okul kitaplarından çıkarılmıştı.

Ne garip değil mi?

Birkaç gündür, bazı ketlerimizde bazı özel tiyatro oyunlarının yasaklandığını, ya da tiyatro oyunlarında bazı bölümlerin sansüre uğratılmak istenildiğini okuyoruz. Bu yasakçı zihniyetin elini sanattan çekmesini bekliyoruz.

Sanat dolu bir haftasonu yaşamanızı dilerim.