ANTALYA Ekspres Gazetesi'nden Güven Güneş'in haberine göre,  Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, Muğla’da özel bir sağlık şirketinin radyoaktif madde uygulamalarında yaptığı usulsüzlüklerle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Hastaların hayatını tehlikeye atan doz hatalarının yanı sıra, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun da dolandırıldığı iddialarına dikkat çeken Doğruyol, müfettiş raporlarının aylarca bekletilmesine ve firmanın yeniden ihalelere alınmasına tepki göstererek, “Bu bir halk sağlığı sorunudur ve sonuçları yıllar sonra bile ortaya çıkabilecek boyuttadır” dedi.
Foto (1)-315

SAĞLIKTA SKANDALLAR DEVAM EDİYOR
Sağlık hizmetlerinde özelleştirme uygulamalarının sonuçlarına dair tartışmaları gündeme getiren olay, Muğla’da özel bir şirketin sunduğu nükleer tıp hizmetleriyle ilgili bazı iddialarla kamuoyunun dikkatini çekti. Birlik Sağlık Sen tarafından yapılan açıklamalar ve sunulan belgeler doğrultusunda ortaya atılan bu iddialar, hasta güvenliği, kamu kaynaklarının kullanımı ve denetim süreçlerinin işleyişine dair bazı soru işaretlerini beraberinde getirdi. Sürece ilişkin araştırmalar sürerken, ilgili şirketin hizmet vermeye devam etmesi ise farklı kesimlerden çeşitli tepkilere neden olurken Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol konuyla ilgili sert açıklamalarda bulundu. Doğruyol, “ Muğla ilimizde ileri görüntüleme hizmeti veren bir şirketin halk sağlığını etkileyen usulsüz girişimleriyle ilgili halk sağlığını olumsuz etkileme olasılığının çok yüksek olduğunu düşündüğümüz böyle önemli bir konuda, hekimlerimiz tarafından tutulan tutanaklar, müfettiş raporları ve watsap yazışmaları dayanak alınarak Cumhuriyet Savcılığımıza Suç duyurusunda bulunan Birlik Sağlık Sen Muğla İl Temsilcimiz Abdullah Gül’e gösterdiği duyarlılıktan dolayı Türk Milleti adına teşekkür ediyorum. Sivil Toplum Kuruluşlarımızın en önemli görevlerinden birinin de Devletimizin ve Milletimizin menfaatlerini korumak olduğunun asla ve asla unutulmaması gerektiğinin altını çizmek istiyorum.​Bugün Sağlık hizmetleri sunumunda yaşadığımız pek çok olumsuzluğun, sağlık skandallarının temelinde yatan, halk sağlığının geri plana atılarak, sağlık hizmetlerinin ticarileştirilmiş olmasıdır. Özellikle Sağlıkta Dönüşüm programlarıyla Sağlığı piyasaya terk eden politikalar bu gün halkın sağlığını tehdit eden boyutlara ulaşmasına sebep olmuştur. Ülkemizdeki Sağlık hizmetleri sunumunda pek çok skandal ortaya çıkmaktadır. Ortaya çıkanlar skandallar buz dağının görünen yüzüdür. Sağlık hizmetlerinde görüntüleme, laboratuar, yemek vb. pek çok hizmetin özelleştirilmiş olmasıyla para kazanma önceliğinden dolayı pek çok etik değer geri plana atılmıştır. Sağlık Bakanlığının kontrol ve denetleme mekanizmaları da bilerek ya da bilmeyerek yetersiz kalmaktadır” ifadelerini kullandı.

BELGELERLE ORTAYA KONULDU
“Birkaç günden bu yana Kamuoyunu meşgul eden, Muğla il başkanımız Abdullah Gül’ün belgeleriyle ortaya çıkardığı; nükleer tıp hizmetlerinin özel bir şirketten satın alınması sonucunda bazı hastalara (tiroid görüntülemelerinde) gereğinden fazla dozda, bazı hastalara (kalp görüntülemelerinde) olması gerekenden daha az dozda radyoaktif madde verilerek ya da hiç verilmeyerek, hastaların hayatının riske atılmış olabileceği görülmektedir” diyen Başkan Doğruyol sözlerine, “Bu bir halk sağlığı sorunudur. Eldeki verilere göre uzun süreden beri devam ettiği anlaşılan bu yanlış uygulamaların kaç hastanın kalp krizi geçirmesine, kaç hastada tiroid kanseri ve başka kanserlere neden olduğuna dair henüz yeterli veri olmasa da, yüksek dozda verilen radyoaktif maddenin etkisinin yıllar sonra ortaya çıkabileceği de düşünüldüğünde, gelecek yılları da ilgilendiren vahim bir tablo ile karşı karşıya olduğumuz pek çok hastaya zarar vermiş olunabileceğini konunun uzmanları ifade etmektedirler. Ayrıca bazı tetkiklerde ucuz malzeme kullanılarak, Sosyal Güvenlik Kurumuna daha pahalı malzeme fatura edilmesiyle Sosyal Güvenlik Kurumu’nun dolandırıldığı, hastaya da daha az etkin maddenin verildiği iddiaları da mevcuttur. Kurum doktorlarının tuttuğu tutanakla tespit edilen ve ortaya çıkan olayda, Bakanlık müfettişlerinin 15 Eylül 2024’te bakanlığa teslim ettikleri raporun, 2025 Ocak ayında değerlendirmeye alınmış olmasıyla raporun aylarca gereğinin yapılmayarak sürenin uzatılması, ilgili raporda firmanın ihalelere alınmaması gerektiğine dair görüş olmasına rağmen, sürenin uzamasından dolayı aynı firmanın önümüzdeki üç yıl için nükleer tıp görüntüleme ihalelerini kazanmış olması da düşündürücüdür. Bu konuda da idarenin ciddi ihmalinin ve kusurunun olduğunu da düşündürmektedir. Birlik Sağlık Sen olarak bu güne dek sağlık çalışanlarımızın hakları, mağduriyetleri önceliğimiz olsa da, Devletimizin milletimizin menfaatleri ve halkımızın sağlığı önceliğimizdir” dedi.

Kaynak: ANTALYA EKSPRES GAZETESİ