Dosyamdan!

31 Mart yerel seçimlerinden önce Aksu-Kemerağzı yolu asfaltlandı. Güzeloba'ya giden 5 kilometrelik yola ise dokunulmadı. Aksu'dan gelip Kemerağzı çıkışında bıçak gibi kesilen asfaltlama Kemerağzı-Güzelobayolunda neden devam etmedi? Sorulmaz mı bu soru?

Yerel seçimler bitti, Sayın Menderes Türel'in Kemerağzı giriş ve çıkışlarına asılan 'Yolunuz hayırlı olsun!'yazılı tabelalar kalktı. Asfaltlanmayan yol MuratpaşaBelediyesi sınırları içindeymiş. Asfalt işini Büyükşehir Belediyesi yapıyor.

Polemik olmasın diye yorum yapmıyorum.Sadece bu bölgede yaşayanların sesi oluyorum:Sayın Muhittin Böcek: Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı, 5 kilometrelik şu Kemerağzı-Güzeloba yoluna bir asfalt dök gönülleri bir kez daha alacaksın.

***

DHA muhabiri Alparslan Çınar, görmeyip sadece baksaydı, bu dramdan ne benim ne de çoğumuzun haberi olabilecekti. Bir Hitler projesi olan Lebensborn Projesi adı altında ari ırk yetiştirmek üzere Alman işgali altındaki çocukların annelerinden koparıldığını, bu çocukların Alman ailelere verildiğini, ari ırka elverişli olmayan çocukların ise gaz odalarında yok edildiğini biliyordum. 20'nci yüzyılın bu en dramatik hikayesinin devamını Alparslan Çınar'ın kaleminden ilk kez öğreniyorum. Bir gazetecilik dersi vermiş sevgili Çınar...

Gazeteci Alparslan Çınar,Kepez Belediyesi tarafından 2017'de Dokumapark'ta açılan Anadolu Oyuncak Müzesi'ni gezmiş. Müzede sergilenen eserlere bakmış ama gazeteci refleksi ile gözü müzenin en kıymetli eserine takılmış; Gerçek saçları olan bir bez bebek. Cam bölmede sergileniyor, Oyuncak Müzesi Müdürü Emrah Ünlüsoy, Alparslan'a bu gerçek saçlı oyuncak bebeğin hikayesini anlatmış. Filmlere konu olacak bir hikaye; Nazi Almanya'sında 'Auschwitz' toplama kampında günde ortalama bin Yahudi çocuk katlediliyordu. O tarihlerde kız çocukları katledilmeden önce saçları kesilip, o saçlarla zengin Alman çocuklarına bebek yapılırdı. İşte bugün o müzedeki oyuncak bebeğin saçları o katliamda yakılan, öldürülen bir Yahudi çocuğun saçlarıdır.Nasıl bir dram ve insanlığın ders alması gereken yaşanmış bir acıdır bu.

***

Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Mehmet Ersoy'un bakanlığındaki ilk açıklama özetle şu konuları içeriyordu; Müze ve ören yerlerine daha çok ziyaretçi çekilmesine çalışılacak, arkeolojiye önem verilecek, yeni bir turizm destinasyonu olacak.

Geçenlerde bir otelin genel müdürü dostumuzun eşi anlattı. Yurtdışı gezilerinde özellikle müze ve ören yerlerine gidermiş. Müzelerde çok çocuk gördüğünü, öğrendiğine göre bunun ücretsiz yapıldığını, o çocukların gördükleri heykellerin resimlerini yapmaya çalıştıklarını, böylece görerek, dokunarak, çizerek tarih bilincine sahip olduklarını anlattı. Sayın bakandan ricamızdır: Antalya'dan başlayarak tüm müze ve ören yerlerine okul-bakanlık işbirliğinde çocuklarımız için ücretsiz geziler düzenlenebilir mi?