Düzce, Karadeniz Bölgesi'nde yer alan, tarihi boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış olan bir il olarak hem doğal güzellikleriyle hem de kültürel mirasıyla dikkat çekiyor. Şehir, tarihî süreçte önemli bir geçiş noktası olarak öne çıkarken her dönemde stratejik bir konumda bulundu. Düzce'nin tarihi, antik çağlardan Osmanlı İmparatorluğu'na, Cumhuriyet dönemi ve sonrasına kadar uzanan geniş bir zaman dilimini kapsıyor.
Düzce’nin geçmişi, M.Ö. 3000-2000 yıllarına kadar uzanmakta olup bölgedeki en eski yerleşim alanlarına ait kalıntılar, Hititler, Firigler ve İyonlar gibi medeniyetlerin varlığını gösteriyor. Roma İmparatorluğu döneminde Düzce, Roma İmparatorluğu'nun genişleme politikası doğrultusunda önemli bir yerleşim merkezi haline geldi. Roma dönemi boyunca, bölge kara ve deniz yollarının kesişim noktasında olduğu için askeri ve ticari açıdan önemli bir konumda yer aldı. Bizans dönemiyle birlikte ise bölge, Bizans İmparatorluğu'nun savunma hatları içinde yer aldı ve çevre yerleşim alanları ile birlikte stratejik öneme sahipti.
Selçuklu Türklerinin Anadolu'yu fethetmesiyle birlikte Düzce, Selçuklu topraklarına katıldı. Bu dönemde Düzce çevresindeki yerleşimlerde Türk nüfusunun artmaya başladığı gözlemlendi. Osmanlı dönemine gelindiğinde, Düzce, Zonguldak’a bağlı bir köy olarak Osmanlı topraklarına dahil oldu. Osmanlı İmparatorluğu’nun 16. yüzyılda genişlemesiyle birlikte bölgedeki ticaret arttı ve Düzce de bu ticaretin önemli merkezlerinden biri oldu. 18. yüzyılda Düzce, kasaba statüsüne yükseldi ancak bölge, hala köy yerleşimlerinden oluşuyordu.
Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte Düzce, 1923 yılında Zonguldak iline bağlı bir ilçe olarak yönetilmeye devam etti. 1999 yılında meydana gelen büyük Düzce Depremi, şehrin tarihindeki en önemli dönüm noktalarından biri oldu. 12 Kasım 1999’da yaşanan deprem, şehirde büyük hasara yol açtı ve yerleşim alanlarında ciddi tahribatlar meydana geldi. Depremin ardından hızla başlatılan yeniden yapılanma süreci, şehri kısa sürede toparladı ve modern bir şehir yapısına kavuştu. Aynı yıl, çıkarılan bir kanunla Düzce, il statüsü kazanarak Zonguldak’tan bağımsız hale geldi.
PEKİ, DÜZCE İSMİ NEREDEN GELİYOR?
Osmanlı Devleti'nin kuruluşundan sonra Bizans topraklarına doğru genişlemeye başlayan Osmanlılar, 1323 yılında Osman Gazi'nin komutanlarından Konuralp Bey liderliğinde Düzce'ye girdi. Konuralp Bey, Bizans Tekfurları ile yaptığı savaşlar sonucunda Düzce’yi Osmanlı topraklarına kattı. Bu dönemde Düzce, ‘Konsapa’ adıyla bilinmeye başlandı. Konsapa, ‘Konuralp'in yeri’ anlamına geliyordu ve şehrin Osmanlılar tarafından fethedilmesiyle Konuralp Bey'in Düzce'nin ilk valisi olması nedeniyle bu isim verilmişti. Düzce'nin adı 1999 yılında yapılan bir yasal düzenleme ile değiştirildi. 18 Kasım 1999 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 5816 sayılı ‘Düzce İlinin Kuruluş ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’ ile Düzce il statüsü kazandı ve adı resmi olarak ‘Düzce’ olarak değiştirildi. Bu kanunda, Düzce'nin il olma süreci ve adının değiştirilmesi hakkında bilgiler yer alıyor. Düzce’nin adının ‘Düzce’ olarak seçilmesinin kesin bir kaynağa dayalı bir açıklaması bulunmamakla birlikte, halk arasında bu ismin coğrafi özelliklerden kaynaklandığına dair çeşitli tahminler bulunuyor. Düzce, etrafı dağlarla çevrili, düz bir ova üzerinde yer alıyor. Şehir merkezindeki arazi, yemyeşil ve düz bir alandan oluşur; bu nedenle ‘düz’ anlamına gelen Düzce isminin, bu coğrafi özelliğinden hareketle verildiği düşünülüyor.